Kolektif
Birçok kimseyi ya da nesneyi içine alan, birçok kişi ya da nesnenin bir araya gelmesi sonucu olan.
Ortaklaşa yapılan eylemler bütününe kolektif denir.
Kolektif çalışma: İşbirliği yaparak, ortaklaşa yapılan çalışma.
Kolektif mülkiyet: Üretim araçlarının topluma ait olduğu mülkiyet biçimi, özel mülkiyet karşıtı.
Kolektif şirket (ortaklık): (hukuk) En az iki gerçek kişi tarafından, bir ticari işletmeyi, ortak bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla kurulan ve ortaklarının alacaklılara karşı sorumlulukları sınırlanmamış, tüzel kişiliğe sahip ortaklık türü. (Kollektif şirket olarak geçip "Koll. Şti." şeklinde de kısaltılmaktadır.)
Atatürk'ü neden sevmezler
- Kula kulluğu kaldırmıştır sevmezler.
- Din üzerinden dönen parayı kaldırmıştır sevmezler.
- Padişahlarının yapamadıklarını yapmıştır sevmezler.
- Dini bir devlet olgusunu din kişi içindir olarak uyarlamıştır sevmezler.
- İmkanı varken diktatör olmamış, devlet halk için demiştir sevmezler.
- Bu kadar güçlü olmasının tek mantığı dış yardım almasıdır başka türlü olamaz demişlerdir (Kurtuluş savaşında her hanenin 1 çift çarık vermesi gerektiğini kanunla bildirdiklerini bilmezler) sevmezler.
- Çarşafı kaldıranın #Atatürk olduğunu zannederler sevmezler.
- Şapkaların sadece Devlet kurumları için olduğunu bilmezler sevmezler.
- Arap seviciliği yapmamıştır sevmezler.
- Dini kitapları bir olgu olarak yorumlamıştır sevmezler. (Düşük inançlı padişahların olduğunu şarap içen padişahların olduğunu bilmezler)
- Kemalizm algısını anti din olarak anlamışlardır sevmezler.
- Kuranı anlamaları için Türkçeye cebinden para verip çeviri yaptırmıştır fakat insanların dini öğrenmeleri hoşlarına gitmez.
- Kendi sermayesi ile banka fabrika açmıştır sevmezler.
- 4 karı kuralı kalkmıştır s*** açıkta kaldığı için sevmezler.
- Para çeviren Tekke zaviyeleri kapattığı için sevmezler.
- Mason localarını bizzat kapatmasını bilmezler mason derler sevmezler.
- Atatürk döneminde basılan kuran sayısını bilmezler kuran okumayı yasaklattı derler sevmezler.
- Ezanı Türkçeye çevirdi derler fakat İsmet'in çevirdiğini ve Ezanın mübarek bir olgu olmadığını hristiyan çanından bir farkı olmadığını bilmezler sevmezler.
- Ayasofyayı müze yaptı derler sevmezler.
- Osmanlıyı çok büyük bir devlet sanıp yıktı derler sevmezler.
- Harf devrimi yaptı derler fakat halkın yine bu konuştuğumuz dili konuştuğunu bilmezler sevmezler. - Şeriatı kaldırdı derler sevmezler.
- Atatürk karı kız düşkünü derler derler oğlancılığın Osmanlı'da resmi kurum olduğunu vergi verdiklerini bilmezler sevmezler.
- Atatürk'ün soyu belli değil derler Yörük Türkü olduğunu ve atalarının Komutanlık vasıflarını taşıdığını bilmezler sevmezler.
- Atatürk Yahudi derler fakat Yunanistan'ın günümüz Yahudi nüfusunun neredeyse 300 olduğunu ve bir mahallesi olduğunu bilmezler sevmezler.
- Atatürk'ü Müslümanlığa karşı sanırlar fakat Türkiye kurulmasaydı İslam'ın tamamen sapacağını bilmezler sevmezler.
Kısacası IQ seviyeleri 10'dur bilmezler anlamazlar ve sevmezler.
Kimi, neden severler?
-Hayatında savaş yapmadan kömür makarna ile sözde başkomutan olanı severler.
-Senin paranla yol yapanı, ota boka KDV keseni severler.
-Ülkenin her toprağını riskli diye parsel parsel başkasına satanı severler.
-15 yılda bir tek fabrika kapısı açmamış adamları severler.
-Sokaklarda miting yapıp anayasayı çiğneyenleri severler.
-Herşeyi senin paranla yapıp kendi güçleriymiş gibi göründüğü için severler.
-Sen çalışıp didinirken senin vergini elin suriyelisine vereni, okumadan atanan suriyeliyi ülkeye aldığı için severler.
-işsiz kaldıkları için severler.
-Açlık sınırı 4700 tl iken asgari maaş aldıkları için severler.
Ama ne hikmet ki 57 yıllık hayatında 11 savaş 24 madalya 7 nişan 13 kitap 1 ülke kurmuş Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Anafartalar komutanı Gazi Mareşal Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk'ü sevmezler.
Ferrofluid
Ferrofluid roket yakıtı olarak geliştirildi. Fakat aynı zamanda oynamak için de süper eğlencelidir. Kolloidal sıvı manyetik alanlara tepki verir. Ferrofluidler, topaklanmayı önlemek için bir yüzey aktif cismine sahip, yağa (genellikle kerosen) asılmış küçük manyetik demir parçalarından oluşur.⠀
Şeytanın işi olmayınca kuyruğunu tartarmış
Yapılıcak işi olmayan ve sıkılan insanın, boş gereksiz işler yaratarak oyalanma durumunda kullanılan tanımlama. Ayrıca Sezen Aksu'da Ajda Pekkan ve Bülent Ersoy tartışmasında ara bulucu olmasını isteyen gazetecilere anneannesinden duyup aktardığı sözdür.
Yeşil Yol filminin gerçek hikayesi
George Stinney Jr., ABD'de 20. yüzyılda ölüme mahkum edilen en genç insandı. Elektrikli sandalye ile infaz edildiğinde sadece 14 yaşındaydı.
Stinney, 11 yaşındaki Betty ve 7 yaşındaki Mary olmak üzere iki beyaz kızı öldürmekle suçlandı ve mahkemeye çıkarıldı...
Kendisini savunacak bir avukatı yoktu... Mahkemedeki jürinin tümü beyazdı. Duruşma sadece 2 saat sürdü ve 10 dakika içinde karar verildi: Ölüm...
İnfazdan önce George Stinney, ailesini görmeden 81 gün geçirdi. Şehrinden 80 km uzaktaki bir cezaevinde, tek kişilik hücrede tutuluyordu.
İnfaz edildiği güne kadar elinden İncil'i hiç bırakmadı ve masum olduğunu söyleyerek beraat etme umuduyla günlerini geçirdi...
Derken bir sabah hücresinin demir kapısı son kez açıldı... Küçük çocuğu alıp karanlık bir odaya götürdüler... Demir bir sandalyeye oturtup kafasına elektrotlar bulunan bir kask geçirdiler...
Ardından bir cellat şalteri indirdi... 5 bin 380 voltluk elektrik akımı kafasından girip ayak parmaklarından çıktı... George Stinney Jr.'nin kısa hayatı elektrikli sandalyede son bulmuştu...
Bu acıklı olayın ardından tam 70 yıl geçti... Güney Carolina'da bir yargıç, George Stinney'in masum olduğunu çok geç de olsa kanıtladı... Aslında kanıt çok basitti. İki kız, kafalarına 19 kiloluk bir cisimle defalarca vurularak öldürülmüşlerdi...
Oysa cılız ve çelimsiz bir çocuk olan Stinney'in o cismi kaldırıp hızla vurabilecek kadar gücü, canı yoktu... Bu mümkün değildi... Siyah olduğu için en baştan suçlu görülmüştü... Kim bilir belki de gerçek suçluyu saklamak isteyen birileri onu ortaya sürmüştü...
Stephen King, 1996 yılında Yeşil Yol (Green Mile) adlı romanını yazarken Stinney'in bu acıklı öyküsünden esinlenmişti... Ardından çekilen film de tüm dünyada büyük yankı uyandırdı.
Değişimin teğet noktası
Ön yargılı şartlanmış kişinin fark edemeyeceği noktadır. Bilinenle bilinmeyen arasındaki tül perdedir.
Komşunun açık saçık giyinmesi
Şehir yaşamında sıkça rastlanabilen bir durum. Kimi insanlar diğerlerine göre daha rahatlar ve genel geçer algılar bu kişilerin pek de önemsenecek şey değil. Ancak bu özellikle kadınların öfke ve dedikodularının o kişilere yöneltmesine engel değil tabi ki.
Vegan
Veganlık ya da veganizm, bazı nedenlerle hayvan kökenli gıdaları ve diğer hayvansal ürünleri kullanmayı reddetme. Bazen "sıkı vejetaryenlik" diye de adlandırılır. Vegan kişiler, hayvan kullanımı yoluyla elde edilen gıdaları, giyecekleri ve diğer tüm yan ürünleri kullanmayı reddetmektedir.