Novebo
Novebo: Fantezi Dünyaların Kapılarını Aralayan Sihirli Bir Topluluk
Mistik ve fantezi dünyalarına açılan kapılar, okuyucuları Novebo'nun büyülü dünyasına davet ediyor. Novebo, web novel severleri bir araya getiren, benzersiz hikayelerle dolu bir platform ve topluluktur.
Keşfet:
Novebo, hayal gücünüzü zorlayan ve sizi fantastik dünyalara götüren bir dizi web romanıyla doludur. Kahramanlık, büyü, gizem ve daha fazlasıyla dolu geniş bir kütüphane, okuyuculara sıradışı hikayeler ve eşsiz karakterler sunar.
Topluluk Deneyimi:
Novebo, bir topluluk oluşturmanın ve hayranlar arasında bağlar kurmanın gücünü anlar. Okurlar, favori karakterleri ve olayları tartışmak, yazarlarla etkileşimde bulunmak ve kendilerini benzer düşünen bir topluluğun bir parçası olarak hissetmek için forumlar ve canlı sohbet seçenekleri aracılığıyla bir araya gelirler.
Yazarlarla Tanış:
Novebo, yaratıcı yazarları ve hikaye anlatıcılarını destekleyerek, onların eserlerini daha geniş bir kitleye ulaştırmalarına yardımcı olur. Yazarlar, eserlerini paylaşabilir, okuyuculardan geri bildirim alabilir ve kendi hayran kitlesini oluşturabilir.
Özel İçerik ve Etkinlikler:
Novebo, sadece üyelere özel içerik ve etkinliklerle doludur. Sürpriz öykü yayınları, yazarlarla soru-cevap oturumları, çekilişler ve daha fazlası, Novebo topluluğunu diğerlerinden ayıran unsurlardan sadece birkaçıdır.
Katıl ve Büyül:
Eğer siz de mistik ve fantezi dünyaların büyüsüne kapılmak istiyorsanız, Novebo'ya katılın. Sizleri eşsiz hikayelerle dolu bu büyülü dünyaya davet ediyoruz. Başka bir dünyaya açılan kapılar burada, sizin için ardına kadar açık!
Novebo'ya katılın ve hayalinizin ötesine geçin! Türkçe novel oku
Güne bir şiir bırak
metinlerde buluştuk, kopkoyu deyimlerde,
koşut ve eşzamanlı okuduk kimi kitapları;
o arada iki de defterimiz oldu,
biri babasına daha çok benziyor.
bir türlü kotarılamayan uğraş,
ç harfini daha yeni dönmüşüz,
gözlerimizde ibni sina bozukluğu,
dostumuzsa, bodrum'da, dönmez geri.
uzaklardaydın, oracıkta, öbür kıtada,
#keşkeyalnızbununiçinsevseydimseni
Ayrılık da Sevdaya Dahil
açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış
içimde keder
uzak bir telefonda ağlayan
yağmurlu genç kadın
rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan
ay ışığına batmış
karabiber ağaçları
gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
herşey onunla ilgili
telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sâhili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle
sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ kıpkızıl gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız
Attila İlhan
Holi
Holi, Hint yarımadasından kaynaklanan popüler bir antik Hindu festivalidir. Ağırlıklı olarak Hindistan'da kutlanmaktadır, ancak aynı zamanda Hint yarımadasının diasporası aracılığıyla Asya'nın diğer bölgelerine ve Batı dünyasının bazı bölgelerine de yayılmıştır.
Holi festivali, Hindistan alt kıtasının çeşitli Hindu gelenekleri arasında kültürel bir öneme sahiptir. Geçmiş hataları ortadan kaldırmak ve kurtulmak, başkalarıyla buluşarak çatışmaları sona erdirmek, unutmak ve affetmek için bir bayram günüdür. İnsanlar borçlarını öder ya da affeder, hayatlarındaki borçlarla yeniden başa çıkarlar. Holi aynı zamanda baharın başlangıcını, yeni yılın başlangıcında, insanların değişen mevsimlerin tadını çıkarmaları ve yeni arkadaşlar edinmeleri için bir fırsat.
Video Kısa belgelsel; www.youtube.com/watch?v=AbFIkJ8KFZ8
Yapılmış en absürt reklamlar
Alışılmısın dışında yapılan reklamlardır. İnsanlarda yüksek bütçe harcanmış filimlerin hafızada bıraktığı etkiden daha fazla etkiye sahiptirler.
Örnek cringe reklam
İz bırakan kitap cümleleri
İnsanları genel anlamda seviyorum ama kimseye tahammülüm yok
Oğuz Atay / Tutunamayanlar
Bir insanın, başka fırsatları olmasına rağmen onları reddedip sürekli aynı kişiyle sevişmek istemesine, bu mutluluk verici duyguya aşk denirdi
Orhan Pamuk / Masumiyet müzesi
İtalya'da balkonda saksafon performansı
Corona virusü yüzünden evlerinden cıkmayan italyanların daha eğlenceli zaman geçirmek adına balkonlarında yaptıkları sanat.
Dünya bu zayıflık anında bunu yaparak, yani şarkılar söyleyerek biraz mutlu kalabiliriz. Farklı örneklerini sevgili ülkemdede görüyorum.
Evde ve özellikle de yaşlılarda veya astım gibi bir sorunu olanlarda evde kalmaları için motivasyon olmalı herkes.
Söylemesi zor ve uzun tekerlemeler
Telaffuzu her kişi için kolay olmayan tekerlemelerimiz vardır. Onlardan bazıları aşağıdaki gibidir.
Bonus Video; Zeki Müren harika türkçesi ile söylemesi çok zor olan kekere mekere tekerlemesi.
Bu tarlaya bir şinik (ölçek) kekere mekere (kuş yemi) ekmişler. Bu tarlaya da bir şinik kekere mekere ekmişler. Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış. Bu tarlaya da ekilen bir şinik kekere mekereye de boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış. O tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuk, diğer tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğa demiş ki; 'Sen ne zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksun.' O da ona cevaben sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksan ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğum demiş.
Söylemesi zor tekerlemeler
O pikap bu pikap şu pikap
Serçe ile söyleşenin sesi semadan gelir.
Paşa tası ile beş has tas kayısı hoşafı
Gül dibi bülbül dili gibi, bülbül dili gül dibi gibi
Şemsi Paşa pasajında sesi büzüşesiceler
Keşkekçinin keşkekleşmemiş keşkek kepçesi
Dal sarkar kartal kalkar; kartal kalkar dal sarkar.
Şu duvarı badanalamalı mı? Badanalamamalı mı?
Şiş şişeyi şişlemiş, şişe de keşişe kış demiş.
Bu mum umumumuzun mumu.
Kırk kırık küp. Kırkının da kulpu kırık kara kırık küp.
Nankör nalbant nalları nallamalı mı, nallamamalı mı?
Kırk kartal, kırk kanadı kırık kartal. Kırkı kalkar, kırkı konar.
Kapı gıcırdatanlardan mısınız? Kıvılcım sıçratıcılardan mısınız?
Şu köşe yaz köşesi, bu köşe kış köşesi, ortada su şişesi.
Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak?
İbiş’ le Memiş mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmiş mi, mahkemeleşememiş mi?
Bu çocuğu gıdıklasak da güldürsek mi? Yoksa gıdıklamasak da güldürmesek mi?
El alem ala dana aldı ala danalandı da biz bir ala dana alıp da ala danalanamadık.
Herkes bazlama yapıp bazlamalandı da biz bir bazlama yapıp bazlamalanamadık.
Delmişler, takmışlar. Bunu böyle yapmışlar. Delmiyelerdi, takmıyalardı. Bunu böyle yapmıyalardı.
Siz bizim Çekoslavakyalılaştırdıklarımızdan mısınız? Yoksa Çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?
Üçüncü üçkâğıtçı, üçetek üçleşerek üçteker arabayla süzüm süzüm süzülen süzgeçleri süzdü.
Al şu takatukaları, takatukacıya götür. Takatukacı takatukaları takatukalamazsa, takatukaları takatukalatmadan geri getir.
Bir berber bir berbere, bre berber, gel beraber berberistanda bir berber dükkânı açalım diye bar bar bağırmış.
Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse pireli peynirler de pır pır pervaz ederler.
Sizin bacaya konmuş allı ballı kabaklı baykuşa, bizim bacaya konmuş allı ballı kabaklı baykuş demiş ki; Nasılsın allı ballı kabaklı baykuş..?
Hakkı haklının hakkını yemiş. Haklı Hakkı’ dan hakkını istemiş. Hakkı haklıya hakkını vermeyince haklı da Hakkı’ nın hakkından gelmiş.
Dört deryanın deresini dört dergâhın derbendine devrederlerse, dört deryadan dört dert, dört dergâhtan dört dev çıkar.
Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısınız, kapı gıcırdatıcılardan mısınız? Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanız, ne kapı gıcırdatıcılardanız.
Ballandıran dalları ballandırmalı mı? Yoksa ballandırmamalı mı? Yoksa o bala daldırılan baldıran dalları dallandırmalı mı, ballı dalla dallandırılmamalı mı?
Kelkit’ te keklikler Kesmik’ e dadanmışlar. Kelkitliler de Kesmik’ teki kekliklerin etine dadanmışlar.
Kelkit’ teki keklikler Kesmik’ e dadanmayaydılar, Kelkitliler de Kesmik’ teki kekliklerin etine dadanmazlardı.
Sizin damda var, beş boz başlı beş boz ördek, bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek, sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek, bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe, siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz? demiş.
Çatalca’ da topal çoban çatal yapıp çatal satar, nesi için Çatalca’ da topal çoban çatal yapıp çatal satar? Kâri için Çatalca’ da topal çoban çatal yapıp çatal satar.
Bir tarlaya kemeken ekmişler. Bu tarlaya iki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış. Biri kürkü yırtık erkek kel kör kirpi, öteki kürkü yırtık dişi kel kör kirpi. Kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne; kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürküne eklemişler.
2000 drone ile tır uçurmak
Bir tır markası olan Scania, 2000 drone kullanarak bir reklam filmi çekti. Teknolojiyi bu denli kullanarak yaratıcı reklam çalışmaları yapmak çok akıllıca. Ayrıca Efek olabileceğini düşünerek biraz araştırma yaptım. Gerçekte kapalı bir mekanda 2000 drone ile tırı havalandırmışlar.
Tebrikler SCANIA
Burger King'in Beşiktaş reklamı
Türkiye'nin dört büyük takımı ile anlaşma yapan Burger King, taraftarların yedikleriyle de takımına destek olabileceğini düşünmüş. Bu sayade tuttuğumuz takıma destek olabileceğiz.
Severek destekelediğimiz takımlarımıza kim yemek yiyerek destek olmak istemez ki.. Güzel proje bir Beşiktaş için fastfood sevmesemde, kesinlikle destek olmak için katılacağım..
Beşiktaş için yapılan reklam