Absürt iş ilanları
Birçok iş ilanı okumuş, görüşmeye katılmış, söylem analizi yapabilen biri olarak en dayanamadığım cümlenin *yoğun iş temposuna* diye başlayan cümle olduğuna karar verdim. Senin etinden sütünden yararlanacağız, karşılığını da tahmin edersin ki veremeyiz, kabul ediyor musun? demek gibi, açık sözlülüğün adileştiği bir yer daha yoktur bu ilanlarda. Karşındaki insanların eksilerini topladığında üstesinden gelebileceğin, değer yargılarını alt üst eden bir durum.
Türkiye'de ton balığının az tüketilme nedeni
Kesinlikle ilk neden fiyatı pahalı olduğundandır. Gramajı çok az olup fazla pahalıdır. Diğer bir neden ise içerdiği ağır metallerden ötürü halkın ton balığından korkmasıdır. Ana akım medyadada ara ara gündem olup haberlerde ton balığının zehir saçtığı iddaa edildi. Halkın zaten alım gücü az birde kötü şöhreti olan bir besini neden alsın ki..
Aksolotl
Bu türün habitatı asıl olarak Meksika Chalco Gölü ve Meksika'nın dağ gölleridir. Ayrıca suyun ısısı 10 derecenin altına düştüğünde kış uykusuna yatarlar. Boyları 25 cm bulabilir. Kuyrukları boylarının yarısıdır. 1,5 - 2 yaşında tamamiyle erişkinliğe ulaşırlar. Etcildirler, kopan uzuvlarını ortalama 1-2 ay gibi bir sürede yeniden oluşturabilirler. Ömürleri 15 senedir. Meksikada yemeklerde kullandığı için nesilleri hızla tükenmektedir. "Aksolotl, kaplan semenderi grubuna ait Meksika köstebek semenderlerinin en tanınmışlarındandır. Bu türün larvaları metamorfoz geçiremezler, bu sebepten yetişkinleri suda yaşar ve solungaçları vardır."
Bilimsel adı: Ambystoma mexicanum
Uzunluk: 23 cm Encyclopedia of Life
Üst sınıf: Ambystoma
Korunma durumu: Kritik Tehlikede (Soyu Azalan)
Takson Basamağı: Tür
Sıralama: Semender
kaynak: wiki ve araştırma siteleri.
Cahil kesimin aşırı anlam yüklediği şeyler
En fazla örneklenebilecek hede; Yol ve Avm'dir herhalde..
Antrikot
Fransızca'da entrecôte, biftekler için kullanılan premium bir sığır eti kesimidir. Geleneksel bir entrecôte, İngilizce konuşan dünyanın farklı bölgelerinde kaburga, kaburga, kulüp, Scotch fileto veya Delmonico olarak bilinen bifteklere karşılık gelen kaburga bölgesinden gelir.
Japonya ve depreme dayanıklı binaları
Dünyada depremle iç içe yaşayan Japonya’da, her yıl yaklaşık 1000 deprem meydana geliyor. Nasıl oluyorda Japonya'da depremden kimsenin bile burnu kanamıyor. Çünkü Japonya'da 17 Ocak 1995 yılında yaşanan ve 6200 kişinin öldüğü Kobe Depreminden sonra Japonlar, inşaat uygulamalarında asla ödün vermeyecekleri ve binaları ayakta tutan bir inşaat yönetmeliği hazırlayarak uygulamaya başladılar.
Bu yönetmeliğe göre, kurallar binanın yüksekliğine göre belirleniyor;
Alçak, orta yükseklikteki binalar ve yüksek binalar için farklı koruma sistemleri bulunuyor.
3 ve daha az katlı binalarda güçlendirilmiş duvarlar ve temelde belirli kalınlıkta levhaların yerleştirilmesi şart koşuluyor. 3, 4, 5 katlı orta yükseklikteki binalarda ise gelişmiş mühendislik yöntemleri uygulanıyor. Gökdelenlerde ise en üst düzey inşaat mühendisliği teknolojileri kullanılıyor.
Binalar Titremiyor, Sallanıyor
Japonya’da yapılan binalarda, temel ile zeminin bağlantısını kesen taban izolasyonu sistemleri geliştirilmiştir. Bu sistemde, bina temeline kauçuk tamponlar yerleştiriliyor ve bu sayede binalar titremek yerine sallanıyor. Ayrıca binanın iskeletine yerleştirilen silindirik hidrolik teller ile yapı sallanma esnasında temel ile birlikte hareket ediyor, bu sayede yıkımın önüne geçiliyor.
Esniyor Ancak Kırılmıyor
Alçak ve orta yüksekli binalarda, duvarların içinde boşluklar bırakılarak, sarsıntıyı tüm yapıya yayan metal plaklar yerleştiriliyor. Böylece binanın tüm bölgeleri aynı anda hareket ediyor. Bina temellerine kancalar yerleştiriliyor. Deprem anında bina, bu kancalar ile zeminle birlikte kayıyor, deprem bitince de tekrar yerine oturuyor.
Çok yüksek katlar ve gökdelenler, yüksek mühendislik sistemleri sayesinde sağlı sollu veya önlü arkalı şekilde 3 metreye kadar ulaşan bir mesafede gidip gelirken, katlar arasında esneme paylarının oluşmasıyla binanın yıkılması engelleniyor. Binanın temellerinde amortisörler kullanılması, hareket sırasında binanın esneme payı ile titremesini tehlikesiz bir hale getirirken, temelde kullanılan tampon sıvılar ise sallantı sırasında şiddetin azalmasını sağlıyor.
WhatsApp Messenger, akıllı telefonlar için geliştirilen, platformlararası çalışma özelliğine sahip bir mesajlaşma ve arama uygulamasıdır.
İlk piyasaya sunulma tarihi: 3 Mayıs 2009
Yazıldığı dil: Erlang
İlk yayınlanma: Ocak 2010
Tür: Anlık mesajlaşma
Sahibi: Facebook
Orijinal yazarlar: Brian Acton, Jan Koum
Yaran hikayeler
BİR BABA İÇİN NE KADAR ZOR
Adam oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı.
Yatağı güzelce toplanmıştı ve odası hiç olmadığı kadar derli toplu görünüyordu.
Sonra adam yastığın üzerine bırakılmış mektup zarfını farketti.
Üzerinde -Babama- yazıyordu. Aklından geçen bin bir kötü düşünceyle mektup zarfını açtı ve titreyen elleriyle mektubu... okudu:
Sevgili Baba;
Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde yazıyorum.
Kız arkadaşımla kaçmak zorundaydım çünkü seni ve annemi yaşanacak rezaletten uzak tutmak istedim.
Gerçek tutku ve aşkı ben jale ile buldum ve o öyle tatlı ki anlatamam…
Şunu biliyordum siz onun vücudunun her yerine taktığı küpeleri, derisine işlettiği dövmeleri, kendine has o çılgın giyim tarzını asla ama asla onaylamayacaktınız ve tabi benden çok büyük olmasıda bir sorundu.
Fakat benim için bunlar değildi gerçek tutku ve gerçek aşk…
Baba jale hamile!
Jale’nin dediğine göre çok mutlu olacağız.
Ormanda kendine ait bir karavanı ve tüm kış yetecek kadarda yakacağı var.
Bir sürü çocuğa sahip olma düşüncesi rüyalarımızı süslüyor.
Jale benim gözlerimi esrar gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar kimseye zarar vermez.
Esrar yetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve yine bu sayede ihtiyacımız olan kokoin ve ekstaziye ulaşacağız.
Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruz dualar ediyoruz şu AIDSin çaresi bulunsun ve Jale sağlığına kavuşsun diye…..
O kesinlikle iyileşmeyi hakediyor.
Endişelenmeyi bırak baba ben 15 yaşındayım ve kendi başımın çaresine bakabilirim..
Eminim birgün geri döneceğiz ve sen kendi torunlarını tanıyacak,seveceksin Oğlun…..
NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil.
Ben Mehmet’lerdeyim.
Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha kötü şeylerin olduğunu hatırlatmak istedim.
Gemileri yakmak
Bir amaç doğrultusunda kişinin elindeki tüm olanakları kullanması feda etmesi durumudur.
50 liralık yakıt alıp küçümsendiğini düşünen kadın
50 liralık yakıt alan kadının benzin ikaz ısığının sönmemesi üzerine sersenişte bulunup haksız düştüğü video. Son dönemde gördüğüm en haksız kadın. Ayrıca pr çalışmasımı diye düşündürüyor.
Ülkemizde herşey ateş pahası iken 50 lira ne yazık ki çöp oldu. İkaz ışığını söndürmemesi gayet normal..