Popüler

Bugün en çok okunan başlıklar
17.05.2019 18:20

Melin

Anlamı suda açan çiçektir. Elf dilinde sevgi demek

0
13.06.2019 18:42

Vamp Kadın

Genelde istediğini rahatça elde edebilecek güzelliğe sahiptir. İstisnai durumlarda da dişiligini kullanir. hirslidir.

#Kadın

3
03.06.2019 14:06

Türkiye'de son dönemde yaşananlar

Önce ne oldu sonra ne olacağını yazacağım:
1-Önce IMF (International Monetary Fund, Uluslararası Para Fonu) ile hesabı kapattık, böylece dışarıdan kimseye hesap vermeyecektik ( istediğimiz zaman istediğimiz yere para harcayabilelim diye).
2- Köylerden şehirlere göçü teşvik ettik, böylece İnşaat Sektöründe büyük bir sıçrama oldu ( 70,000 köye su çekeceğime, herkesi TOKİ lere taşırım bir boru çekerim suyu oradan veririm, çok ekonomik)
3- Bilen bilmeyen, sütçü, yoğurtçu, fırıncı, kimin gözü aç ise inşaat sektörüne girdi, uluslararası kredi çekti, niye? ( dünyada para boldu) sonra 200-300 bin liraya mal ettikleri evleri 1-2 milyon liraya satmaya başladılar, 1 koyup 2,3,4 aldılar.
4- insanlar özenince, sıfır Araba sıfır ev, onlarda kredi çekip mahalle değiştirdiler, böylece köylerden gelenler eski evlere yerleşip şehirliler daha yeni evlere taşındılar. Çankaya Çay yoluna, sonra İnceke , sonra da gölbaşındaki bir dağ başına taşındı…dağın başı…
5- doları icat eden ve yöneten ABD, faizi yükseltirken dünyadaki dolaşan serbest para ABD ye geri dönmeye başladı, para kıtlığı başladı.
6- siyasileri kendilerini güvenceye almak için, köyden gelenleri işe aldı böylece kamu büyüdü, memur sayısı 4 milyon kişiye yaklaştı, yani onca özelleştirmeye rağmen kamu küçülmedi aksine büyüdü. 20 milyon çalışanın 5 te 1 i memur. Kamu şişti. Kamu denetim ve yasamadan sorumlu iken bir şirkete dönüştü.
7- üretim azalıp tüketim arttı. 1000 lira kazanıp 3000 lira harcandı. Lüks hayat diziler, TV ler, reklamlar ve özentiler ile bilinçli olarak yaygınlaştırıldı. Evde 50 kuruşa içeceğin kahveli içme 30 lira benzin yak gel restoranda iç bir de yanına yaş pasta verelim olsun 100 lira giderken de 30 lira daha yak bizahmet, toplam olsun 160, ama düz 200 yaparsan daha da enayi olursun, makbule geçer)
8- toplum yükselen binalar parlayan ışıklar ve lüks AVM leri gördükçe ağzı sulandı, kazanmadan harcamaya başladı, ne olacak ki, ileride kazanınca öderiz taksit taksit, ama keyfini hemen çıkaralım, demi, önce keyfi gelsin sonra parasını öderiz, sonuçta memuruz ay başında maaş kesin yatacaktır, yada iş adamıyım 1 i 3 e 5 e satıyorum, ohhhh..kebap….aaa…kebap demişken ortaya karışık olsun, yedik yedik yiyemedikse de namımız olur.
9- Ankara’da 10 tane orta boy modern hastane yapıp herkesin kendi mahallesindeki hastaneye yönlendirmek gerekirken, sırf bir müteahhit çok zengin olsun, hastane çok büyük olsun, ün salsın diye tek devasal bir hastane yapıldı, niye hasta yolda giderken ölsün ya da ölmez ise hastanede kaybolurken kan kaybetsin…sersem olsun…
10- Üretim, teknoloji, sanayi, yazılım, donanıma harcanması gereken kaynaklar, yürüyen tavuk, Türkçeyi Araplara özendiren dizilere, dağ başında yapılmış gökdelenlere harcandı….üniversitelerin sanayi ile işbirliği geliştirilmesi yerine her tarafa dershane gibi içi boş binalar yapıldı, iş sulandırıldı. Millet çocukların 3000 lira verip dershaneye gönderiyordu, dershaneler kapatılıp özel liseye dönüştürüldü bu defa 30000 lira vermek zorunda kaldılar, çok zengin olduk, çok harcadık.

Şimdi ne olacak:
1- 2010 senesinde Eryaman da oturduğum ev 1+1 idi fiyatı 75,000 TL idi yani o günün kuru 1,5 bir ABD doları iken 50,000 dolar ediyordu. Bugün bu yazıyı yazmadan önce fiyatına baktım 107,000 TL olmuş yani 6 liralı kura göre 17,833 ABD doları, yani 3 kat küçülmüş yani 3 kat fakirleşmişiz.
2- Bu fakirleşme devam edecektir. Ülke gittikçe küçülecektir, çünkü bazı hataların sonucunu görmek yıllar alır, maalesef, hemen göremezsiniz. Sera gazlarının aşırı salımı sonucu ozon tabakasındaki hasar gibi, 90 yıllarda pervasız antibiyotik satışı sonucu yıllar sonra ağır bedellerin ödenmesi, asimetrik büyümelerin ve dünya gerçeğine uygun olmayan politikaların sonuçlarını görmek gibi…
3- Şahin politikalar herkes ile gerilme sonucu çeşitli ticari konularda bedel ödettirecektir.
4- Dünya üretiminde 1000 de 9 olan üretim payımız, daha da düşecektir. Bazı arkadaşlar fantezi yapmayı sevebilir, ama gerçek bu, biz dünyada üretilen malın %1 ni bile üretecek boyutta değiliz, keşke bunu herkes görebilse.
5- İflasın sebep sonuç ilişkisini kurmayıp yine başkalarını suçlayıp dibi göreceğiz. Yani gittikçe küçüleceğiz, alım gücümüz azalacak, fakirleşeceğiz.
6- Dağ başında yapılmış olan 2,000,000 liralık evler satılmayacak, kalacak, kalacak, kalacak, gerçek değerine düşene kadar bekleyecek.
7- Kolay para kazanmak isteyenler iflas edecek, toplum bunu görecek, geçici ders alacak, ama 5-10 sene sonra toparlanınca tekrar aynı çark dönmeye başlayacak, çünkü bu 20. Kezdir ki bu toplum batıyor ve ders almıyor…(derinine etraflıca düşünmek bize göre değil, çabucak canımız sıkılıyor…)
Çözüm nedir?
Ben şahsen köylü olmak isterdim. Köylü şehre gelince durmuyor çünkü köyle dur diye bir ışık levha yok, tarlaya giderken dümdüz gidiyorsun, şehre gelen köylü de dümdüz gidiyor. ..ya eziliyor ya da eziyor. Ezilenleri gömüyorlar görmüyoruz ama ezenler zengin oluyor görüyoruz…görünce de “..aaa adam dün kasabadan geldi bir bina dikti 30 trilyonluk bir adam oldu diyoruz, lüks bir jeep, sağına soluna iki sarışın da aldı mı, işte al sana örnek, numune)
Ben köylü olmadığım için bir şey yapmadan önce kaç kere düşünüyorum, öz denetim sistemlerim var.
Bu arada bu yazıyı okuyup köyle lafına takılanlar olacak, biliyorum, olmazsa şaşırırım, ama açıklama yapayım, insan doğduğu yeri seçemez, köylü yada şehirli olmak dert değil, ama köyden gelip şehirde köylü gibi yaşamak derttir. Beni rahatsız eden şehirlerin köyleşme oranı köylerin şehirleşme oranını geçmesidir ( buna sosyolojide Kültürel Gecikme ( Cultural lag) derler, sonra yazarım).
Son bir not; elinizdeki telefon 1000 liralık da olsa 10,000 liralık, içindeki rehber aynıdır. Size gelen mesaj iyi ise siz mutlu olursunuz kötü ise mutsuz olursunuz. Hayatın anlamını nesnelere, eşyalara ve lükse bağlayan materyalist toplumlar, üretimden daha fazla tükettikleri için iflas ederler.
Fransız Filozof Albert Camus un çok sevdiğim sözü ile bitirmek isterim “ başarı kolay elde edilir, önemli olan onu hak etmektir.”
Biz lüks yaşamayı hakettik mi?

3
03.06.2019 12:28

NASA uzaylıları biliyor ama halktan gizliyor

NASA haricinde ESA (Avrupa Uzay Ajansı), RSA (Rusya Uzay Ajansı), CNSA (Çin Ulusal Uzay Ajansı), JAXA (Japon Uzay Dairesi) gibi “sadece en önemlilerinin” adını andığımız onlarca uzay araştırma kurumu var.
#Nasa

0
03.06.2019 10:51

İlerlemis yasina ragmen sirin olmaya calismak

Ece Erken ve Melike Öcalanın içine girdiği akımdır. Zamanında sabah şekeri oldular diye hep öyle kalmak istediler ama olmaz hem menepoz hem şeker olunmaz ki.

Bonus: Şirin baba

0
02.06.2019 14:15

Suriye'lilerin asalık gibi yaşama sebebleri

Sosyolog bir arkadaşım önemli bir araştırma getirdi. Türkiye'deki Suriyelilerin büyük çoğunluğu, tembellik yapıyor. Çalışmıyor. Yapılan yardımları azımsıyor. Taşı tutsa suyunu çıkaracak gençler, nargile içip piknik yerlerinde yan gelip yatıyor.

Bu durum, Suriye'de yaşayan insan tipine hiç benzemiyor. Suriye'dekiler çok çalışkan. Üretmeyi seviyor. Tembelliği kabul etmiyor.

Suriye'de yaşarken, çalışan ve tembelliği kabul etmeyen toplum, Türkiye'de asalak olarak yaşamayı neden tercih ediyor?

Sosyolojik nedenini açıklamak üzere, benden görüş istendi. Verdiğim cevabı sizler ile paylaşıyorum.

Araplar ''İslamiyetin kendilerine inmiş bir din'' olduğunu kabul ederler. Şura Suresinin 7. Ayetindeki ''Mekke ve çevresinde bulunanları uyarman için arapça Kuran vahyettik'' hükmü gerekçe olarak gösterilir.

Sebe 28. ve Araf 158. Ayetlerdeki ''İNSANLAR...'' tabiri esas alınarak, Kuran din alimleri tarafından''Tüm insanlığa hitap ediyor'' diye açıklandı. Sonradan Müslümanlığı tercih eden milletler de, bu açıklamaya baştan razı oldu.

Fakat araplar bu izahatı, hiç bir zaman kabul etmediler. Tüm insanlığın dinidir diye fetva verenleri ''Şuubiye Mensupları'' olarak nitelendirdiler.

Araplar, İslamı sonradan kabul eden başka milletlere MEVALİ dediler. Emevi döneminde Mevali için kurallar konmuştu. Mevalinin arkasında Arap namaz kılamaz, Mevali ile arkadaş olunamaz, Mevaliden doğan çocuk tahta varis olamaz. Mevalinin malı, canı ve karısı Araba helaldir.

Şuubiye mensubu din alimleri, Emevi geleneğini epey törpüledi ama yok edemedi. Bu gün dahi, Arap kültüründe ''Mevali'nin malı Araplara helal sayılıyor. Yol ve yöntemin önemi yok. Karşılık verilmesi de gerekmiyor.

Türkler, İslamiyet dünyaya indikten 312 yıl sonra Müslüman oldular. Dolayısıyla, Arabın gözünde Türkler MEVALİ dir. Mevalinin malı ve hizmeti de araba helal sayılıyor.

Bu nedenle, Suriyeli Araplar, Türkiye'de çalışmaya ve üretmeye gerek duymuyor.

4
01.06.2019 19:41

Yenilgi

Bisküviyi hedeflediğinden 0.000001 saniye daha fazla çayın içinde tutmak, akabinde bisküvinin yarısını çayın içinde bırakmak.

0
01.06.2019 19:39

Sınav

Öğrenme becerilerinden çok ezber becerilerinin aktif olduğu olgu.

1
01.06.2019 15:11

İgor İvanovich Sikorsky

Helikopterin mucidi İgor İvanovich Sikorsky, Rus asıllı Amerikalı bilim insanı. Hem sabit kanatlı hem de özellikle helikopterler olmak üzere havacılığın birçok konusunda öncü olmuştur. Yaptığı en önemli havacılık keşifleri 1913 yılında dünyanın ilk çok motorlu uçağı, uçan botlar ve helikopterler olmuştur.ABD'ye göç ettikten sonra 1923 yılında Sikorsky Havacılık Mühendisliği Şirketi'ni (Sikorsky Aero Engineering Corporation) Long Island'daki bir çiftlikte kurdu ve 1930'lu yıllarda Pan American Havayollarına ait uçan tekneleri geliştirdi. 1939 yılında ilk Amerikan güvenilir helikopteri olan ve günümüzdeki helikopterlerlerde kullanılana benzeyen rotor sistemiyle donatılmış Vought-Sikorsky VS-300'yi geliştirdi.

0
01.06.2019 15:01

Mükemmel insan vücüdunu gösteren ürkücü heykel

Bilime Göre ‘Mükemmel İnsan’ Vücudunu Gösteren, Kısmen Ürkütücü Heykel

İnsan vücudu, karşılaştığı şiddet dolu travmalara karşı koymaya çalışırken ciddi hasarlar alabiliyor ve bu travmaların bir kısmından kaçabilmek adına yeterli güce sahip değil. Bir bilim insanı ise yaptığı araştırmalar sonucunda, bazı canlılardan esinlenerek ‘ideal insan vücudu’ heykeli yaptı.

Boyutumuza oranla çok yüksek engellerden atlayamıyoruz, kadın bireylerin doğum süreçleri oldukça sancılı geçiyor ve bebeklerimizi yanımızda taşımak için ekstra desteklere ihtiyaç duyuyoruz. Bazı canlılara göre duyularımız çok da iyi çalışmıyor. Aslında doğada mükemmel insan vücudu için örnek olarak görebileceğimiz çok fazla unsur var.

Televizyon programcısı ve bilim insanı olan Alice Roberts, hayvanların bilimsel açıdan analiz edilmiş mevcut anatomilerinden esinlenerek, bir BBC belgeseli için “İdeal insan vücudu nasıl olmalıdır?” sorusunun cevabını aradı. Roberts yaptığı araştırmalarda balıklardan, köpeklerden, kafadan bacaklı olan türlerden, kuğulardan, kangurulardan ve şempanzelerden ilham aldı.
Roberts’in “Mükemmel İnsan Vücudu” tasviri şu şekilde hayat buldu:

Yarasalardan esinlenilen kulakları sayesinde, doğanın en iyi işiten kulaklarına sahip bu insan figürü, ekstra damarları sayesinde son derece düşük kalp krizi riskine sahip. Akciğeri bir kuşunkine benzeyen ideal vücut, oksijeni kanıyla daha kolay buluşturabiliyor. Aynı zamanda Roberts, mükemmel insan araştırmasında sunduğu bu heykelin adına kendi adını verdi. Zaten simalarının benziyor olmasından bu sonuca ulaşmak zor değil.
Vücudun en çok dikkat çeken özelliği ise bebeği asla engel yaratmayacak ve ekstra desteğe ihtiyaç duymadan taşıyacak kesesi:

Tekrar ideal vücudun getirilerine dönecek olursak, sürüngenlerden esinlenilen cildi sayesinde ultraviyole ışınlarının ciddi hasarlarından korunabildiğini söylememiz gerekiyor. Ayak ve bacak yapısı sayesinde çok daha hızlı koşular yapabiliyor. Nitekim bu yine aynı ayak yapısı nedeniyle engebeli araziler onun hiç dostu değil, ayrıca yüksek yamaçlara tırmanması oldukça zor.

Roberts, bu öngörüsünü hazırlarken insanın farklı bir şekilde, çevresel etmenlere göre evrimleşmesini konu alan teorilere göz atmadığını söylüyor. Yani evrimsel teoriden uzak kalarak sadece idealin peşinde koştuğunu açıklıyor.

0