Gülten Akın
Gülten Akın Cankoçak, Türk #şair ve #yazar. 1950’li yıllarda yazmaya başladığı şiirleriyle, kısmen İkinci Yeni çizgisinde görülen, ancak 1970’li yıllardaki şiirlerinden itibaren bireysellikten toplumculuğa yönelen bir şairdir.
Doğum tarihi: 23 Ocak 1933, Yozgat
Ölüm tarihi ve yeri: 4 Kasım 2015, Ankara
Eş: Yaşar Cankoçak (e. 1956–2013)
Defnedildiği yer: Karşıyaka Mezarlığı, Ankara
Çocuklar: Murat Cankoçak, Deniz Cankoçak, Can Cankoçak, Aksu Bora Cankoçak
Recep Yazıcıoğlu
Recep Yazıcıoğlu; Tokat, Aydın, Erzincan ve Denizli eski valisi. Kişiliği ve görev yaptığı bölgelerde halka olan yakınlığı nedeniyle, sıradışı fikirleri ve enerjisiyle, ayrıca bambaşka görüşleriyle Süper Vali olarak anıldı.
Doğum tarihi: 2 Haziran 1948, Köprübaşı
Ölüm tarihi ve yeri: 8 Eylül 2003, Altındağ
Eş: Meryem Yazıcıoğlu (e. 1967–2003)
Kitaplar: Bu sistem değişmeli
Kardeşleri: Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Selma Yazıcıoğlu Özcan
Çocuklar: Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Rüveyda Yazıcıoğlu Durmaz
Nikki Sixx
Nikki Sixx, Mötley Crüe grubunun kurucu ortağı, basçısı ve ana söz yazarı olarak bilinen Amerikalı bir müzisyen, söz yazarı, radyo sunucusu ve fotoğrafçı.
Doğum tarihi: 11 Aralık 1958 San Jose, Kaliforniya, ABD
Enstrüman: Bas Gitar
Çocuklar: Frankie-Jean Sixx, Gunner Nicholas Sixx, Decker Nilsson Sixx, Storm Brieanne Sixx, Ruby Sixx
Eş: Courtney Sixx (e. 2014), Donna D'Errico (e. 1996–2007), Brandi Brandt (e. 1989–1996)
Müzik grupları: Mötley Crüe, Sixx:A.M. (şu tarihten beri: 2007),
Mötley Crüe
Kaliforniya çıkışlı glam metal/heavy metal grubu olup 1981'de kurulmuştur. albümleri dünya capında 80 milyon satmıştır. 1980'lerin en büyük ve dünyada en çok tanınan gruplarından biri olan Mötley Crüe birçok hit şarkıya sahiptir.
Tarzlar: Heavy metal, hard rock, glam metal
Müzik hayatlarına ilk başladıkları yer: Los Angeles, Kaliforniya, ABD (1981)
George Stinney
George Stinney Jr., ABD'de 20. yüzyılda ölüme mahkum edilen en genç insandı.
Elektrikli sandalye tarafından idam edildiğinde sadece 14 yaşındaydı.
Duruşması sırasında, infaz gününe kadar, masum olduğunu iddia ederek her zaman elinde bir İncil taşıdı.
11 yaşındaki Betty ve 7 yaşındaki Mary olmak üzere iki beyaz kızı öldürmekle suçlandı, gencin ailesiyle birlikte ikamet ettiği evin yakınında bulundu.
O sırada tüm jüri üyeleri beyazdı. Duruşma sadece 2 saat sürdü ve ceza 10 dakika sonra verildi.
Çocuğun ailesi, mahkemeye hediyeler vermesi ve ardından onları o şehirden kovması nedeniyle tehdit edildi ve engellendi.
İnfazdan önce George, ebeveynlerini görmeden 81 gün geçirdi.
Şehrinden 80 km uzakta, yalnız bir hücreye hapsolmuştu. Ebeveynlerinin veya bir avukatın varlığı olmadan yalnızdı.
Kafasında 5,380 volt ile elektrik verildi.
70 yıl sonra, masumiyetinin nihayet Güney Carolina'da bir yargıç tarafından kanıtlandı. İki kızın öldürüldüğü alet 19.07 kilogramdan daha ağırdı. Bu nedenle, Stinney'in onu kaldırabilmesi imkansızdı, iki kızı öldürecek kadar sert vurabilecek kadar gücü de yoktu. Çocuk masumdu, biri onu sadece siyah olduğu için suçlamak için her şeyi bir araya getirdi.
Stephen King, bu davadan 1996 yılında Green Mile ( Yeşil Yol ) adlı kitabı yazarken bu hikayeden ilham aldı. Daha sonra filmi çekilen hikaye tüm dünyada bilinir oldu.
Norman Borlaug
EKMEĞİMİZİ KATLEDEN ADAM : Dr Norman Borlaug
Dr Norman Borlaug, Minnesota Üniversitesi'nde çalışan bir genetikçi, 1970 yılında Nobel ödülü aldı. 1944-1960 arasında Rockefeller Vakfı'nın Meksika'da uyguladığı Meksika Tarım Programı'nda araştırmacı olarak çalıştı.
YEŞİL DEVRİM' in öncüsü olarak tanıtılıyor.
Meksika'nın buğday üretimini üç katına çıkardı; Pakistan ve Hindistan'ın buğday üretiminde yüzde 60'lık bir artış sağladı.
1986'da Dünya Gıda Ödülü'nü başlattı. Açlıkla mücadele için savaşan yardımsever olarak lanse edildi. O olmasaydı 1 milyar insan açlıktan ölecekti,
''O büyük bir kahraman. O büyük bir melek. İnsanlık ona çok şeyler borçlu'' Onun için söylenen sözlerden birkaçı! Peki durum gerçekten de böyle mi?
Cüce Buğday
1318041
Mezopotamya'da ve Anadolu'da binlerce yıl önce ortaya çıkan normal buğdayın sapı uzundu. 14 kromozona sahipti. Kimyasal ilaç gerektirmeyen,suni gübreye ihtiyacı olmayan bir buğday çeşidi idi. Binlerce yıldan bu yana insanlığı yerleşik topluma geçtiği andan itibaren beslenmesinde önemli rolü var. Kış şartlarında besinlerini depolamak isteyen insanlar için çözüm olmuştur.
Dr. Norman bu buğdayın veriminin çok az olduğunu iddia ederek normal buğdayın genetiği ile oynarak çavdar ile translokasyonladı. Ortaya çıkan kısa boylu kalın saplı cüce buğday ile elde edilen ürün miktarı arttı.
Daha fazla kimyasal gübre ve ilaç
Cüce buğdayın veriminin daha çok arttırılması için mutlaka kimyasal gübreye ihtiyaç vardı. Ayrıca toprakta buğdayın yanındaki her şeyin temizlenmesi gerekiyordu. Onun içinde kimyasal ilaçlar kullanılması zorunluluk oldu. Geleneksel tarım yok edilmeli ,ortadan kaldırılmalı idi. Küçük aile işletmeleri dağıtılmalı, ticari tarım şirketleri kurulmalıydı.
Rockefeller vakfı
Dr. Normanı finanse eden bu vakıf cüce buğdayın ortaya çıkarılması ile tohumlardan daha ziyade kimyasallardan çok büyük bir rant elde etti ve etmeye devam ediyor. Çünkü büyük bir petrol şirketinin sahibi olan Rockefeller ailesinin derdi. ''Yeşil Devrim'' falan değildi. O aile Henry Kissinger’in 1970’de söylediği sözü kendisine misyon belirlemişti.
''Petrolü kontrol ederseniz bir ülkeyi,ama gıdayı kontrol ederseniz bütün dünyayı kontrol edersiniz ''Bu söz boşuna söylenmedi. Yeşil devrim aslında kimyasal bir darbe idi. Gelişmekte olan ülkeler tarımda ilerlemek istediklerinde yüksek miktarda kimyasal gübre ve ilaç girdilerini finanse etmek zorunda kalıyorlardı.
Daha çok borçlanıyorlardı. Cüce buğday ; süper buğday olarak lanse edildi ama toprak; binlerce yıldır olmadığı kadar nitrat ve petrole boğuluyordu. Bütün bu kimyasalların tek adresi vardı;
Rockefeller petrol şirketi.
Cüce buğday GDO'lu mu?
GDO konusunda ilk patenteler 1980' li yıllarda alındı. 1940 yılında bir tek kelime dahi bahsedilmediği için cüce buğday tartışmaların odağı olmaktan kaçırılıyor. Oysaki cüce buğday ilk GDO 'lu üründür. Bugün GDO konusunda adı çok geçen MONSANTO şirketinin cüce buğdaydan cesaret aldığı ortadadır. Cüce buğday kromozon yapısı çeşitli oynamalar ile 48 adete kadar çıkarılmıştır. Her ne kadar buna melezleme adı verilse de çavdar yanı sıra yulaf, mısır, pirinç gibi melezlemeye girmeyen tahıl kalmamıştır.
Dünyada biyolojik bir savaş yaşanıyor
Herkes sözün bir yerinde 3. dünya savaşından bahseder. Oysa ne nükleer ne uzay savaşları değil, doğrudan biyolojik bir savaş ortamında yaşıyoruz. Burada hedef milyonlarca insanları öldürmek değil. Hedef milyarca insanı hasta etmektir. Hasta insan demek sömürülecek müşteri demektir. İlaçlar, hastaneler, tahliller ,analizler,erken teşhis araçları v.b. gibi
hala üretilecek büyük rant kapıları her geçen artmaktadır. Yeni ilaçlar hastalıkları ortadan kaldırmak yerine yeni hastalıkları kaynağı oldu.
Bu biyolojik savaşa katkıda bulunacak endüstriyel gıda teknolojileri bir sürü sağlığı olumsuz etkileyen gıdalar üretiyor. Fast foodtan katkı ve koruyucu içeren gıdalara kadar doğal özü değiştirilmiş rafine ve deforme olmuş gıdalar insanları beslemiyor. Sadece şişmanlatıyor, göbeklendiriyor, kiloları arttırıyor ve hasta ediyor.
Diyabet ve Obezite
Çölyak hastalığı ilk defa 1953'te tanımlandı, buğdayın genleri değiştirilene kadar çölyak diye bir hastalık yoktu. İlkel buğdayın içindeki gluten çok azdı ve hastalık falan yapmıyordu.
Cüce buğdayla yapılan ekmekler toplumların göbeğini genişletmeye başladı. Kilolar arttı. Diyabet patladı. Toplumların büyük çoğunluğu diyabet hastası oldu. İnsanların özelikle bağırsakları hasarlandı,iltihaplandı ve kanamalara varacak derecede hastalandı. Bağışıklık sistemleri zayıfladı ve enfeksiyonlar son hızla arttı. Bağırsaklar hasta olunca bütün hastalıklar buradan kaynaklandı.
Cüce Buğday Tartışılıyor mu?
Bu konuda bilimsel makaleler aramayın bulamazsınız. Birçok hastalıklarla ilgili binlerce yayın bulursunuz ama buğday hakkında araştırmalara izin verilmez. Çok büyük bir lobi baskısı ile buğday ve yol açtığı hastalıkların kaynağı araştırılmaz. Marsa gitme ile ilgili her türlü uzay araştırmaları yapabilirsiniz ama buğday ile ilgili araştırma mı? Asla!
Bruce Dickinson
7 ağustos 1958 doğumlu vokal, pilot, söz yazarı on parmağında on marifet olan kendine has kişi. Bruce Dickinson Iron Maiden'ın vokalistidir ve solo albümler de yapmaktadır.
Iron Maiden'ın pek çok şarkısında Steve Harris'le birlikte imzası vardır. Arthur Brown, Peter Hamill, Ian Anderson ve Ian Gillan'dan etkilenmiştir.
Tenor sese sahip bruce abimiz, müziği bir hobi olarak görmekte ve normal vakitlerde yolcu uçağı pilotluğu yapmaktadır. turnelere giderken grubun uçağını da kendi sürer.
Nâzım Hikmet
Nâzım Hikmet Ran ya da kısaca Nâzım Hikmet, Türk şair, oyun yazarı, romancı ve anı yazarı. "Romantik komünist" ve "romantik devrimci" olarak tanımlanır. Siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiştir.
Doğum tarihi: 15 Ocak 1902, Selanik, Yunanistan
Ölüm tarihi ve yeri: 3 Haziran 1963, Moskova, Rusya
Doğum: Nâzım Hikmet; 15 Ocak 1902; Selanik, Osmanlı
Defin tarihi ve yeri: Novodeviçi Mezarlığı, Moskova, Rusya
Edebî akım: Toplumcu Gerçekçilik · Fütürizm
Marion Sims
1800'lü yıllarda J. Marion Sims isimli bir jinekoloğ siyahi köle kadınları satın alıp denenmemiş cerrahi deneylerinde kobay faresi gibi kullandı. Siyahi kadınlar üzerinde tekrar tekrar ANESTEZİ YAPMADAN genital ameliyatlar yaptı.Çünkü ona göre "siyahi kadınların acı çekmiyordu" Siyahi kadınlar üzerinde uyguladığı bütün bu insanlık dışı testlerine rağmen, Sims'e “modern jinekolojinin babası” denildi. Heykeli hala New York Tıp Akademisi'nin önünde duruyor.