Popüler

Bugün en çok okunan başlıklar
29.07.2019 22:27

Lav

Lav, yanardağ patlaması sırasında dışarı çıkan erimiş kayalardır. Yanardağ ağzından ilk çıktığında sıvı haldedir ve sıcaklığı 700 °C ile 1200 °C arasındadır. Lav çok akışkan olmamasına rağmen soğuyup katılaşana kadar uzun mesafeler boyunca akabilir.⠀

0
Umit frigs paylaştı

When your bed's too sweaty and your head feels funny
You're tossin and turning cause your room's too sunny
The upstair neighbour got some 15 kids
And if something's goin' down it's sure your lids
And the sound of T-T-Tim's big pumping bass makes you dye your hair makes you change your ways
I gotta get up I gotta get out I just found out what it's all about

I was born to rock (born to rock)
Sworn to rock (sworn to rock)

Alright
Na na na na na
Yeah
Na na na na na
Alright
Na na na na na

That's when you shout it out
Shout it out shout it louder
Shout it out (shout!), shout it louder

And well up and about cruisin' down the street
Feelin' good feelin' neat as one with the beat
The dizziness is gone but your still a punk
Just out to have fun and about to get drunk
That's when the sound of Harry K's screaming guitar
Makes you wanna race in your old man's car
The pedal to the metal and your pulse to the bop
The kind of bad habit that you just can't drop

I was born to rock (born to rock)
Sworn to rock (sworn to rock)

Come on
Na na na na na
Rock on
Na na na na na
Uh
Na na na na na

That's when you shout it out
Shout it out shout it louder
Shout shout shout
Shout it out shout it louder

Take this sucker!

0
Literary frigs paylaştı

Sadece 2019'un birinci çeyreğinde DeepWeb üzerinden satışı yapılan 23 milyon Kredi Kartı tespit edildi. Bu satılan Kredi Kartı bilgilerinin %65'i CVV numarası ile birlikte satıldı.

0
Şirin Baba frigs paylaştı

Tanrının varlığının temeli inançtır. #Bilim değil... İnanan için vardır, inanmayan için yoktur.
Bilim kendini yanlışlayabildiği için sürekli gelişmektedir. Bugün eldeki verilerle var dediği şey yarın yeni bulgularla yok olabilir. Aynı şekilde tersi de... Bilimin amacı kendini doğrulamak değil gerçeğe ulaşmaktır.
İnananların amacı tanrının varlığını doğrulamaktır ki aslında buna ihtiyaçları yoktur. İnanç kişiseldir ve ispat gerekmez. Bilimse evrenseldir ve tanrının varlığını yada yokluğunu ispatlamak amacı üzerinden ilerlemez.

Varlığı hakkında en ufak bir ispatı olmayan şeyleri yok saymak, veya en azından şüphe etmek oldukça mantıklı bir davranıştır.

Bertrand Russell bu konuyu "kutsal demlik"te açıklamıştı...

Normalde birisi kalkıp, uzayda dünyanın etrafında dönen, hiçbir teleskop veya aygıtla görülemeyecek kadar küçük kozmik bir demlik var desek buna herkes gülüp geçer. Ama bu bilgi, yıllar önce yazılmış bir kitapta (kutsal din kitabı) olsa ve bu kitap herkese küçük yaştan beri "doğru" olarak anlatılsaydı, o zaman bu demliğin varlığını reddetmek delilik, hatta öğretilere ihanet sayılırdı.

0
27.07.2019 12:42

Kardeşinin böbreğiyle hayata tutundu

Amerika’da yaşayan Şuayip Tiyaloğlu (56) araba kullanırken bir anda gelişen elde uyuşma ve bacaklardaki kramp şikâyetiyle doktora gitti. Doktorlar Tiyaloğlu’nun bir böbreğinin tamamen bittiğini diğerinin ise yüzde 5 çalıştığını söyledi. Hastalığını Türkiye’deki ailesiyle paylaşan Tiyaloğlu’na 8 kardeşi de böbreğini bağışlamak istedi. Aile daha sağlıklı ve genç olduğu için en küçük kardeş Zekeriya Tiyaloğlu’nda karar kıldı. Daha hızlı bir tedavi süreci için Türkiye’yi tercih eden Tiyaloğlu’na Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi’nde yapılan operasyonla kardeşinin böbreği nakledildi. Kardeşine minnettar olduğunu söyleyen Şuayip Tiyaloğlu, hastalığının hiçbir belirti göstermediğini vurguladı.

“FUTBOL OYNUYORDUM, ARABA KULLANIYORDUM”

Şu anda kendini gayet iyi hissettiğini ifade eden Tiyaloğlu, “Elim ayağım donmadan önce hayatıma devam ediyordum. Çalışıyordum, araba kullanıyordum, yüzüyordum, futbol oynuyordum ve bunları yaparken hiçbir şikayetim yoktu. Ne başım ağrıyor ne de kendimi halsiz hissediyordum. Ama gün içinde çok su içiyordum, doktorlar da suyun beni ayakta tuttuğunu söyledi” dedi.

“KARDEŞİME HER ZAMAN MİNNETTAR OLACAĞIM”

Eşi ve 6 çocuğuyla beraber ailesinin hastalığı için seferber olduğunu söyleyen Tiyaloğlu, “5 yıl önce doktora gittiğimde böbreğimi takip etmemi söylediler. Kendimi iyi hissettiğim için takip etmedim ve hayatıma devam ettim. 5 sene sonra birden vurdu. Hastaneye gittim, böbreklerimi kaybettiğimi öğrendim. Biri yüzde 5 çalışıyordu, yükseltmek için uğraştılar ama olmadı, mayıs ayında diyalize girmeye başladım. Hastalığımı öğrenince ailemle paylaştım herkes böbreğini vermek için sıraya girdi. Tüm ailem destek oldu. Kardeşim, gönüllü olarak ilk ona test yapılmasını istedi. Testler sonucu her şey uygun çıkınca da kardeşimin bağışladığı böbrekle tedavi oldum. Ona çok minnettarım, teşekkür ediyorum. Kendisinin sağlık durumu şu an gayet iyi, her zaman minnettar olacağım. Bundan sonra ilk düşüneceğim sağlığım olacak, kontrollerimi ertelemeyeceğim” diye konuştu.

“BÖBREK NAKLİ OLMASINA ENGEL YOKTU”

Hastanın tedavi sürecini anlatan doktoru Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Böbrek Nakli Kliniği Sorumlusu, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Gürkan Tellioğlu ise, “Şuayip Bey, Amerika’da yaşıyor. Orada bir takım şikayetlerin ortaya çıkmasıyla kronik böbrek yetmezliği tanısı konmuş ve mayıs ayı itibariyle diyalize başlamıştı. Türkiye’de tedavi olmayı tercih etmiş, bize ilk geldiğinde onun için hangi tedavinin ideal tedavi olduğunu anlamaya çalıştık. Yapılan tahlillerde böbrek nakli olmasına engel bir durum olmadığını gördük” ifadelerini kullandı.

“NAKİL SORUNSUZ GEÇTİ”

Sorunsuz bir nakil ve nakil sonrası takip süreci atlattıklarını belirten Prof. Dr. Tellioğlu, “Şu anda böbrek fonksiyonları normal, böbrek yetmezliği sürecinden çıktı. Bundan sonra böbrek nakli olan hastaların uyması gereken programa uyarak hayatına devam edecek. Kardeşi böbrek verici adayıydı onun tıbbı açıdan değerlendirilmesi çok önemli. Yaptığımız testlerden sonra böbrek bağışlamaya sağlığının uygun olduğunu gördük. Böbrek nakliyle tedavi gerçekleştirildi. Türkiye için sevindirici olan durum organ nakli cerrahisinde çok iyi bir noktadayız” diye konuştu.

“KENDİNİZİ İYİ HİSSETMENİZ, HASTA OLMADIĞINIZ ANLAMINA GELMEZ”

Hastalığın son ana kadar hiçbir belirti vermemesi durumuyla çok sık karşılaştıklarını söyleyen Prof. Dr. Gürkan Tellioğlu, “Hiç tahlil yaptırmayan, kontrole gitmeyen biriyseniz zaten genellikle aniden ortaya çıkıyor. Organlar vücutta son noktaya kadar dayanma özelliğine sahip. Yavaş yavaş gelişen problemlerde vücut bu soruna uyum sağlamaya çalışıyor. Dolayısıyla bir şikayetiniz yok diye hiçbir probleminiz olmadığını düşünmeyin. İnsanın kendini iyi hissetmesi hiçbir sorunu olmadığı anlamına gelmez” dedi.

SU TÜKETMEK HAYATİ ÖNEME SAHİP

İnsanların az su tükettiğini söyleyen Prof. Dr. Tellioğlu, “Aslında vücuttaki tüm sistemler için suyun hayati bir önemi var. Türkiye’de insanlar genelde yetersiz su tüketiyor. 70 kilo, 1.70 boyunda biri günde ortalama 2 ile 2,5 litre arasında su tüketmelidir. Su ihtiyacı su kaybına bağlı olarak elbette değişir. Çok terlediğimiz ve sıvı kaybettiğiniz bir günde doğal olarak su ihtiyacımız da artacaktır” ifadelerini kullandı.  

25 BİN BÖBREK HASTASI NAKİL BEKLİYOR

Kronik böbrek yetmezliğinde ideal tedavinin organ nakli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tellioğlu, “Biz hayatını kaybeden kişilerden bağışlanacak organların ana kaynak olmasını istiyoruz. Türkiye’de yılda 4 bini aşkın böbrek nakli yapıyoruz. Bunun 3 bin 500’ü canlı vericili, 500 tanesi hayatını kaybeden kişilerden bağışlanan organlarla oluyor. 25 bin böbrek hastası bekleme listesinde, bu kişilere sene de bağışlanan 500 organ yetmiyor” dedi.

0
27.07.2019 00:43

14 yaşındaki kız çocuğuna 7 kişinin tecavüz etmesi

Kayseri'nin Sarıoğlan ilçesinde, Sevgi Evi'nde kalan 14 yaşındaki B.K. adlı kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen 7 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden 5'i tutuklanırken, 2'si adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Arkadaş ne zaman bu kadar kötü bir toplum olduk çıktık. Cezaları ağırlaştırın artık. Sürekli bu haberleri okuyup kahır mı olalım?! Meclisdeki millet vekilleri uyuyor mu? Kendilerine göre anında yasa kanun vs çıkarılırken iş mazlumları korumaya gelirken ense kebab, bu ülke böyle giderse sonumuz peşişan..

2
Jelibon frigs paylaştı

Öğretmeni soruyor çocuğa:
- Canlılar kaça ayrılır?
- Dörde ayrılır öğretmenim “ diyor çocuk..
- Bana yanlış gibi geldi ama say bakalım...
- Bitkiler, Hayvanlar, İnsanlar, Çocuklar...
- Çocuklar da insan değil mi oğlum?
- Haklısınız, o zaman canlılar üçe ayrılır öğretmenim...
- Peki, şimdi yeniden say bakalım...
.
- Bitkiler, Hayvanlar ve Çocuklar...
- Oğlum insanlara ne oldu?
- Düşünebilenleri hep çocuk kaldılar, düşünemeyenleri de hayvanlaştılar öğretmenim .

0
Şirin Baba frigs paylaştı

İlber Ortaylı, 'hamile kadınlar sokağa çıkamaz' diyen cemaat liderinin elini öpmüş..
Ortaylı tarihçi ama, aynı zamanda 'bakan danışmanı'..
Eski ve veciz sözdür:
'Kimin ekmeğini yersen, onun kılıcını çekersin!'
Aydın olmak için sadece eğitim değil,
'Bağımsızlık' şart..

Bununla Şengör faşistini dikkate bile almamak lazım...

0
26.07.2019 16:59

Seray Sever'den vatandaşa alçakca sözler

Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu TV 8 kanalında geçim sıkıntısı yaşayanlara ve işsizlere yönelik düşmanca ve aşağılayıcı ifadeler kullanıldı.

Kanalda yayınlanan bir sabah kuşağı programında sunuculuk yapan Seray Sever, programın konuğu Hakan Hatipoğlu’nun “Gülmek lüks olmuş biz kahkahadan bahsediyoruz” demesi üzerine sinirlenip konuyu olağanüstü olaylara getirdi.

“En azından kafamızda bir savaş uçakları uçmuyor. Bombalar patlamıyor. Ülkeyi kolu bacağı kırık çocuklarla terk etmek zorunda kalmıyorsun. İnsanların biraz şükretmeyi bilmesi lazım” ifadelerini kullanan Sever, hızını alamayıp “Çalışırsın kazanırsın. ‘İş yok bilmem ne’. Millet iş de beğenmiyor. ‘O ucuz bu pahalı’. Üretin kardeşim! ‘Fasulye pahalı’. Pahalıysa fasulye yemeyeceksin, ucuz sebze yiyeceksin!” dedi.

Sever’in alçakça sözleri akıllara Fransız Devrimi sırasında eşi Kral 16. Louise ile birlikte giyotine gönderilen Kraliçe Marie Antoinette’e atfedilen “Ekmek yoksa pasta yesinler” ifadesini getirdi.

Kaynak

5
25.07.2019 16:51

BAU'nun yeni rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz oldu

Bahçeşehir Üniversitesi'nden yapılan açıklamada, "8 Mart 2017’den itibaren BAU Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanlığını yürüten Prof. Dr. Şirin Karadeniz, 2 dönem üst üste rektörlük yaparak görev süresini dolduran Prof. Dr. Şenay Yalçın’dan görevi devraldı. 2016 yılında Microsoft ve KAGİDER ortaklığında yürütülen çalışmada yılın Başarılı Kadın Eğitimcisi ödülünün sahibi olan Karadeniz, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği’nde ulusal ve uluslararası çok sayıda projede görev almıştır" ifadelerine yer verildi.

Bilim insanı olarak araştırma ve projeler yürütmekten ve toplum yararına çalışmalar yapmaktan mutluluk duyduğunu belirten Prof. Dr. Şirin Karadeniz, "Verdiğim dersler ve tez yönetimleri ile öğrencilerimin geleceğini tasarlamalarında rehberlik yapmaktan keyif aldığım ve çeşitli kademelerde yönetici olarak tüm üniversite mensuplarımız ile çalışmaktan mutluluk duyduğum BAU’da; bundan sonra rektör olarak üniversitemize liderlik etme fırsatı bulduğum için gurur duyuyorum. Araştırma, eğitim ve katma değer üretimindeki yenilikçi, öncü, girişimci, global, çevik ve insan odaklı felsefemizin; özgür düşünce, farklılıklara saygı, kolektif akıl ve ekip ruhu kültürümüz ile etkin bağlantısallığı sayesinde üniversitemizi hedeflerine birlikte ulaştıracağımıza olan güvenim ve inancım tamdır" dedi.

PROF. DR. ŞİRİN KARADENİZ HAKKINDA

Bilgisayar Sistemleri Eğitiminde lisans, Bilgisayar Eğitiminde yüksek lisans ve Eğitim Teknolojisi alanında doktora derecesini almış olan Prof. Dr. Karadeniz, eğitime yenilikçi teknolojilerin entegrasyonu, kodlama ve robotik öğretimi ve STEM alanlarında ders, eğitim, seminer ve çalıştaylar vermiş ve bu alanlarda TUBITAK, MEB, UNICEF, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği’nde ulusal ve uluslararası projelerde yönetici, araştırmacı, uzman ve danışman olarak görev almıştır. Prof. Dr. Karadeniz, 2016 yılında Microsoft ve KAGİDER ortaklığında ilk kez verilen Teknolojinin Kadın Liderleri yarışmasında yılın Başarılı Kadın Eğitimcisi ödülüne, 2018 yılında Türk eğitimine katkılarından dolayı BAU Toplumsal Fayda Ödülünü’ne layık görülmüştür.  Prof. Dr. Karadeniz; TUSİAD Eğitim Çalışma Grubu Üyesi, Geleceğin Eğitimi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Yenilikçi Eğitim ve Araştırma Merkezi (YEGAM) Başkanı, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları İcra Kurulu Üyesi, BAU Öğrenme ve Öğretme Merkezi Kurucu Müdürü ve Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı olarak görev yapmaktadır.

0