Popüler

Piromani
Piromani, kişi gerilimini hafifletmek için kasıtlı olarak güçlü bir dürtü ile ateşi tutuşturmaya yönelik eylemlere yapar. Piromani karakterize zihinsel bir bozukluktur ve genellikle bunu yaptıktan sonra rahatlama veya memnuniyet hissi ile sonuçlanır. Yaygın olarak piromanyak olarak adlandırılan Piromania hastaları kundakçılardan farklı bir konudur, piromanyaklar kişisel, parasal veya politik çıkarlar yada intikam eylemi nedeniyle kundaklayanlardan farklıdır. Genellikle bu zihinsel bozukluk çocukluk çağında başlamaktadır.

Bilgisayar başında geçirilen saatler
Yazılım hakkında yapılan olumsuz eleştirilerin başında bilgisayar başında uzun saatlerin geçirilmesi gerektiği, mesai saatlerinin dışında da çalışıldığı, hatta bazen sabahlara kadar bilgisayar başında oturmak gerektiği gibi bazılarına oldukça normal, bazılarına da aşırı derecede olumsuz gelen durumlar gelir.
İşin aslına baktığımızda bu meslek zaten bilgisayar başında yapıldığı ve bilgisayar olmadan yürütülemediği için bilgisayar başında zaman geçirmekten şikayetçi olan birine uygun değildir. Pek çok kişi yazılımla uğraşmasa bile bilgisayar başında günde 10-12 saati eğlenerek ve rahatça geçirebiliyor. Yani bu eleştiri "bilgisayar kurdu" diyeceğimiz kitle için bir anlam ifade etmeyecektir.
Bir de yazılım işinde sürekli öğrenmeniz ve kendinizi geliştirmeniz gerekli. Sadece çalışmakla da olacak iş değil. Kendi yerinde sayan birisi bir noktadan sonra iş yapamaz hale gelir. O yüzden film, dizi, oyun, gezip-tozma gibi katkısı bulunmayacak faaliyetlerden taviz verip zamanınızı hem çalışmaya hem de öğrenmeye harcamalısınız. Bu işi seven birisi için bütün bunlar oldukça keyif verici olur ve bunları bırakıp da başka işlerle meşgul olmak istemez.
Kısacası yazılımcılığı devlet memurluğu gibi görenler ve sadece iş nazarıyla bakanlar bu işten oldukça sıkılıp şikayet etse de bu işi gerçekten sevenler için oldukça keyif verici bir çalışma alanıdır.

Ayakkabı için annesini merdivenden iten kız
Annesi istediği ayakkabıyı alamayınca ona karşı şiddet uygulayan bir evlat.
Son günlerde başkası adına bu kadar utandığım bir olay olmamıştı.
Joker filminden şu söz geliyor;
“Bana mı öyle geliyor yoksa dünyanın çivisi mi çıkıyor?”

Konuşanlar Comedy Night
Konuşanlar Comedy Night, Hasan Can Kaya'nın sunduğu formatını farklı bulduğum bir talk show programı canlı izlemek isteyenler için gösteri Leman Sahne'de yapılıyor. Bilet almam ben diyenler içinde montajlı versiyonu youtube kanalında yayınlanıyor.
Gelen konukları fena aşağılıyor ve insanlar buna gülüyor. Dışarıdan izleyen insan için eğlenceli olabilir. Fakat konuk için pek hoş bir durum değil açıkçası. Ama söyle bir durumda var. Formatı gereği yada konukların gönlünü almak için bilemiyorum.. Kazananı 2 kişilik konser bileti hediye vererek onure ediyor.
İzlemek için sanş vermelisiniz.
Youtube kanalının linkini buraya bırakıyorum. https://www.youtube.com/channel/UCZaLuJes84DyH-vLrTWhSLA

Taksi şoförünün kadın yolcuya yumruk atması
Beyoğlu’nda doğum yapan ablasının yanına gitmek için taksiye binen Fas uyruklu genç kadın, 22 lira için taksicinin saldırısına uğradı. Aracın içerisinde kadına tokat atan taksici, dışarıda da yere yatırıp boğazını sıktı. Dehşet anları araç kamerasına saniye saniye yansırken, genç kadının darp raporu alarak şikayetçi olduğu taksici serbest bırakıldı.

Ahmed Arif
Ahmed Arif 21 Nisan 1927 Diyarbakır doğumlu şiirleriyle ünlü Türk şairdir. Asıl adı Ahmed Önal'dı, ancak adını Ahmed Arif adını subay olan babası Arif Hikmet'ten sonra yeniden değiştirdi. Annesi, Kürt doğumlu Sare Hanım erken öldü.
1950'de siyasi nedenlerle tutuklandı ve 1952'ye kadar hapiste kaldı . Çeşitli edebi dergilerde yayınlanan şiirleri, geleneksel lirizm ve geleneksel Anadolu kültürlerinden etkilenen ikonografisi nedeniyle geniş ölçüde okundu . Sadece bir şiir koleksiyonu yayınladı: Hasretinden Prangalar Eskittim ( Bekleyen Müstakil , 1968 ) - rekor sayıda basılan bir cilt.
Ahmed Arif gençliğini Diyarbakır ve Siverek'te geçirdi . Urfa ve Afyon'da ortaokula gitti . Daha sonra üniversitede felsefe okumak için Ankara'ya gitti . Arasında 1944 ve 1955 diye çeşitli dergilerde birçok şiir yayınladı.
Belediye Meclisi, yazar Ahmad Arif'in ardından Sur bölgesindeki Yagchi Caddesi adını vermeye karar verdi.
Ahmed Arif, Türkiye'nin en çok okunan şairlerinden biri oldu. Şiiri, Anadolu folklorunu tasvir etmesi ve özgünlüğü nedeniyle yaygın olarak kullanıldı. Bugüne kadar kitabının 49 yeni basımı yayınlandı ve sayısız korsan baskı yapıldı. Buna ek olarak, birçok sol müzik grubu ve şarkıcı, şarkı sözlerinde şiirlerinden alıntılar kullanıyor.
Arif, hayatı boyunca sadece 1968'de Hasretinden Prangalar Eskittim adlı bir şiir koleksiyonu yayınladı . 2003 yılında oğlu Yurdum Benim Şahdamarım adlı bir başka koleksiyon daha yayınladı.


James Bond filmlerinin aslında bilim kurgu türünde olması
Bilim kurgu Filmi denildiğinde hiçbirimizin aklına James Bond Filmleri gelmez. Ne var ki, öyküleri, üst düzey teknoloji kullanarak dünya egemenliği kurmak isteyen kötü adamları, MI6'nın özel silah ve teknoloji geliştirici uzmanı Q karakteri ile James Bond, bilim kurguya da göz kırpan bir yapıya sahiptir. Öyle ki, bir uzay üssüne insanlığı yerleştirip dünyayı yok etmek isteyen, robotlar ordusu ile dünyayı ele geçirmek isteyen, uzaydaki uyduları kaçırarak uzay korsanlığı yapan, yeni nesil nükleer teknoloji ile tüm dünya ülkelerini haraca bağlamak isteyen kötü adamları vardır. Benzeri şekilde Q da Bond'a görevlerinde kullanması için görünmez araba, ışın tabancası gibi icatlar yapıp yardımcı olmuştur.
Belki de bu özelliğini ortadan kaldırdığı için Daniel Craig'li yeni nesil James Bond filmlerini sevemedim gitti.
Bond Filmlerinin konularını kısaca inceleyecek olursak aslında Bilim kurgu türünde olduklarını anlayabiliriz.
Dr. No: Kaçırılan bir İngiliz ajanını bulmak üzere Jamaika'ya gelen James Bond, buradaki yerel bir efsanenin peşine düşerek canavarların yaşadığı bir adaya gider. Canavar sanılanların aslında şeytani bilim adamı Dr. No'nun robotları olduğunu anlar.
Rusya'dan Sevgilerle: James Bond'un baş düşmanlarından olan SPECTRE ile tanıştığımız ve bir kısmı da İstanbul'da çekilen bu filmde Bond, Lektor adlı bir şifreleme cihazının Ruslar'ın eline geçmesini engellemeye çalışmaktadır.
Altın Parmak: Bond'un bir diğer azılı düşmanı olan Altın Parmak, bu filmde dünyanın altın rezervlerini özel bir cihazla radyasyona bulayarak kendi elindeki altını pazara sürmek ve tüm dünya merkez bankalarını para basımı konusunda kendine bağımlı hale getirmek istemektedir.
Yıldırım Harekatı: SPECTRE ile yeniden buluştuğumuz bu filmde, estetik ameliyat ile nükleer bir bombardıman uçağının pilotuna benzetilen adamının yardımıyla SPECTRE uçağı ele geçirir ve hem ABD'ye hem de İngiltere'ye şantaj yapar.
İnsan İki Kere Yaşar: SPECTRE bir kez daha karşımızdadır. Bu kez hem ABD'nin hem de Sovyetler'in uydularını gizemli bir uzay gemisi ile kaçırarak iki ülkeyi savaşa sokmak istemektedir.
Ölümsüz Elmaslar: Bond'un bir diğer azılı düşmanı olan Ernst Blofeld büyük bir parti elması kaçırmıştır. Çok geçmeden amacının elmasları satmak değil, bir lazer silahı yapmak olduğu anlaşılır.
Altın Tabancalı Adam: Bond, kötü ellere geçmiş bir Güneş Enerjisi silahını kurtarmaya çalışır.
Beni Seven Casus: Bu filmde milyarder iş adamı Carl Stromberg ile tanışıyoruz. Rus ve İngiliz nükleer denizaltıları kaçırılmıştır. İki ülke birbirini suçlamaktadır. Stromberg, bu denizaltıları kendisi kaçırmıştır. Amacı Üçüncü Dünya Savaşını çıkararak, insanlıktan seçtiği kişilerle, inşa ettiği deniz altı ülkesinde yeni bir yaşam başlatmaktır.
Ay Harekatı: Konusu bir önceki filmle aynıdır. Bu kez karşımızda Sir Hugo Drax adlı bir multimilyarder iş adamı vardır. O da dünyayı yaşanmaz hale getirip, seçtiği insanlarla uzayda bir yaşam başlatmak hedefindedir.
Yalnız Senin Gözlerin İçin: Arnavutluk açıklarında bir İngiliz gemisi batmıştır. Batan gemide ATAC adlı, nükleer denizaltıları hackleyebilecek bir cihaz da vardır ve kötü emelleri olan kişiler de bu cihazın peşindedir.
Ahtapot: Rus General Sergey Orlov, Batı Almanya'daki ABD üssünde bir nükleer patlama yaratacak ve Batı'yı nükleer silahsızlanmaya zorlayacaktır. Böylece, dünyada nükleer güç sahibi tek ülke, Sovyetler Birliği olacaktır.
Asla Asla Deme: SPECTRE yeniden karşımızda; çaldığı iki nükleer bomba ile saldırı hazırlığında olan SPECTRE'yi durdurma görevi James Bond'dadır.
Dünya Yetmez: Yine çekimlerinin bir kısmı İstanbul'da yapılan bu filmde; Bond'un üstü M kaçırılmıştır. Boğaz'ın sularında ilerleyen ve çok üstün teknolojiye sahip bir nükleer denizaltıda rehin tutulmaktadır.
Başka Gün Öl: Kuzey Kore diktatörünün öldü sanılan oğlu aslında estetik ameliyatla yüzünü değiştirmiş ve uzaydan dünyayı vurabilecek bir silaha sahip olmuştur.
Serinin aralarda atladığım birkaç filmi daha var. Ayrıca Craig'li filmleri yazmadım. Eski filmlerden yazmadıklarım bilim kurgudan uzak olanlardı. Yeni nesil olanlar ise belirttiğim gibi; bilim kurgu türünden ayrılmıştır.
Uzun bir yazı oldu ama umarım keyifle okumuşsunuzdur.


Douglas Adams
Douglas Adams, Cambridge'de Janet ve Christopher Douglas Adams'ın oğlu olarak doğdu. Ailesi boşandıktan sonra, anne beş yaşındaki Douglas Adams ile Brentwood, Essex'e taşındı. Orada küçük kız kardeşi Sue ile büyüdü. 1964'te annesi ikinci kez evlendi. Küçük kardeşler Jane ve James bu evlilikten geldi.
1959'dan Adams, öncelikle doğa bilimlerine ilgi duyduğu Brentwood Okulu'na gitti. O zaman yazar olarak çalışmaya başladı ve metinleri öğretim kadrosundan onay aldı ve edebi bir yarışma kazandı. İlk yayınladığı metin Londra Metrosu'ndaki hafızasını kaybeden ve kayıp eşya bürosunda bunu soran bir adam hakkında komik bir kısa hikayeydi. Bu kısa hikaye gençler için bir bilim kurgu dergisinde yayınlandı.
Daha sonra Cambridge'de St John's College üyesi olarak İngilizce eğitimi aldı ve CULES adlı küçük bir komedyen grubuna katıldı.
Orada daha sonra bir daire paylaştığı John Lloyd ile tanıştı. Çalışmaları sırasında Avrupa'daki geniş otostop gezilerini finanse etmek için geçici bir işçi olarak çalıştı. Bu gezilerden birinde en ünlü eseri fikri Otostopçunun Galaksi Rehberi doğdu. Fikir, BBC'yi tanımladığı gibi, Innsbruck'taki bir pub'ı ziyaret ettikten sonra bir alana sarhoşken ve yıldızlara baktığında aklına geldi.
Üniversite yıllarında Adams, daha sonra çalıştığı Simon Jones'la tanıştığı Footlights adlı başka bir komedi grubunda çalıştı. 1974'te Adams, yazar olma niyeti ile üniversiteden ayrıldı.
İlk başta, sadece orta derecede başarılıydı. Diğer şeylerin yanı sıra Monty Python'dan Graham Chapman ile çalıştı. " Monty Python'un Uçan Sirki"nin 42. bölümünde destekleyici bir rol oynadı, son bölümde Liberal Parti adına yazar olarak katkıda bulundu.
1977'de Simon Brett ile bir bilim kurgu radyo programı yayınlamak için bir sözleşme imzaladığında atılımını yaptı. Gösteriye " Otostopçunun Galaksi Rehberi " adı verildi ve ilk olarak 1978'de İngiliz radyo istasyonu BBC Radio 4 tarafından yer verildi. Büyük ölçüde değiştirilmiş ve genişletilmiş bir biçimde, seri ilk olarak 1979 ve 1982 arasında kitap şeklinde bir üçleme olarak yayınlandı; büyük bir değişiklik, John Lloyd ile birlikte yazılan beş ve altı radyo programlarının tüm bölümlerinin kaldırılmasıdır. Orijinal radyo oynatımının içeriği esas olarak ilk popcast olarak bulunur. Kitapları en çok satanlar listesinde zirve oldu. Bunu 1984'te dördüncüsü takip etti.
1991'de Adams Jane Belson ile evlendi, 1994'te kızları Polly Jane doğdu. Başlangıçta aile Londra'da yaşadı, 1999'da Adams ailesi ile birlikte Kaliforniya'ya taşındı, böylece sinema için "Otostopçunun Galaksi Rehberi" nin film uyarlamasını destekleyebildi.
Adams 11 Mayıs 2001'de bir spor salonunda kalp krizi sonucu öldü . Mezarı Londra'daki Highgate Mezarlığı'ndadır.
Anısına, sözde Havlu Günü her yıl 25 Mayıs'ta gerçekleşir.