Zemzem, Suudi Arabistan, Mekke'de Kabe'nin 20 m doğusundaki su kaynağı ve kuyusudur. İslam da kutsal su olduğuna inanılır. Milyonlarca Müslüman her Hac ziyaretinde Zemzem suyu içmek ve arkadaşlarına götürmek için Zemzem kuyusunu da ziyaret ediyor.

Müslümanlar kısaca Zemzem suyunun Hacer ve oğlu İsmail'e Allah tarafından armağan edildiğine inanılır. Ayrıca Zemzem'in mucizevi bir içecek olduğuna inanılır. Bu konuda çok sayı da hadis mevcuttur. Ama aynı zamanda Zemzem eski bir Pagan ritüelinin parçasıydı. Sahih Buhari Cilt 2 Kitap 26 Hadis 710'da Zemzemin ve Tavaf ritüelinin İslam öncesinde de Paganlar tarafından kullanıldığına dair bir anlatı yer alıyor. Müslümanlar Zemzemin sağlığa pek çok faydası olduğuna dair bazı bilimsel araştırmalardan bahseder. Bu yazı Zemzem üzerinde yapılan gerçek araştırmalara değinmektedir.

1. Arsenik

Arsenik zehirlenmesi, vücutta arsenik elementinin fazla olmasından kaynaklanır. Arsenik zehirlenmesi belirtileri kısaca baş ağrısı, konfüzyon, uyku hali, kasılmalar, kusma, ishal, böbrek, akciğer ve karaciğer sorunlarıdır. Hatta ileri düzeyde, koma ve ölüm görülebilir.

"Arsenik zehirlenmesi, genellikle 5 ila 20 yıl gibi bir süre de görülür. Uzun bir süre boyunca Arsenik açısından zengin bir su içmek deri sorunları, cilt kanseri, mesane, böbrek ve karaciğer kanseri ve muhtemelen diyabet, yüksek tansiyon, üreme bozuklukları gibi çeşitli sağlık problemlerine yol açar." http://www.who.int/…/diseases-risks/diseases/arsenicosis/en/

2. Arsenik ve Zemzem

Ekim 2005'te İngiliz Gıda Standartları Ajansı, tehlikeli düzeyde arsenik içeren sahte bir Zemzem suyuna karşı uyarılarda bulundu.

"Gıda Standartları Kurumu, tüketicilere yüksek seviyelerde arsenik içeren Zemzem suyunun satışından haberdar olmalarını tavsiye ediyor. Bu konu ilk olarak Müslüman liderlerin dikkatine sunulmuştur. Müslümanlar için kutsal olan zemzem suyu, Suudi Arabistan da bir kaynaktan gelir ve yasal olarak ticari satış için ülkeden ihraç edilemez. Londra'daki Westminster Belediyesi, tarafından resmi olarak örnek alınan Zemzem markası suda, kanser riskini arttıracak Arsenik seviyesinin, neredeyse 3 katını tespit etmiştir. Yerel otorite, ürünün satışının yasaklanması için harekete geçti. Ayrıca ürünü ithal etmeyi durdurduklarından emin olmak için su ithalatçısı ile temasa geçildi. Bu ürünün stoklandığı başka bir satış noktası yoktur. Zemzem suyunun diğer markalarının İngiltere de satışta olduğu düşünülmektedir ve benzer şekilde kirli olabilir. " http://www.webcitation.org/query…

Mayıs 2011'de BBC araştırması, 2005 yılında yasaklanan sahte Zemzem suyu gibi, bizzat kuyudan alınan orjinal Zemzem suyunun da arsenik seviyesinin sınırın 3 katı olduğunu keşfetti. Bulgulara göre kutsal su zemzem tehlikeli arsenik seviyesine ek olarak yüksek seviyelerde nitrat ve potansiyel zararlı bakteriler içeriyordu.

"Zemzem kuyusundan alınan örnekte ve Mekke de satışı yapılan şişelerde yüksek seviyede nitrat, zararlı bakteriler ve izin verilen Arsenik seviyesinin 3 katı fazlası olduğu keşfedilmiştir. Aynı İngiltere de yasaklanan Zemzem markası su gibi. Daha önceden zemzem suyu konusunda uyarılarda bulunmuş olan Dr. Yunes Ramazan Teinaz, bunun hassas bir konu olduğunu söyledi. Ve "İnsan bu suyu kutsal bir su olarak görüyorlar... Bu nedenle Birleşik Krallıkta ve Suudi Arabistan da, yetkililerin bu suyu yasaklamak için harekete geçmesini kabullenmekte zorlanıyorlar." dedi." https://www.bbc.com/news/uk-england-london-13267205

Ayrıca BBC, İngiltere de Zemzem suyundan başka hiç bir şey içmeyen Müslümanların bulunduğunu da söyledi.

Sonuç

Milyonlarca Müslüman her yıl Zemzem suyu içiyor. Dolayısıyla, binlerce insanın bu suyu düzenli olarak içtikleri ve sevdiklerine de içirdikleri, böylelikle kendilerini ve başkalarını kanser eden Arsenik'e maruz kaldıklarına şüphe yoktur.

Balıkesir ayvalık gömeş ilçesinde bulunan 265bin metre karalik çiçek adası 105 milyon TL ye satışa çıkarıldı. Çok sayıda zeytin ağaçı ve 4 tatlı su kuyusu bulunan adaya Çin, Katar, ve Dubai sıraya girdi.

Topraklarımız ayaklarımızın altından kayıp gidiyor. Parayla Değil toprak çakıl taşı bile verilmez. Şehid kanlarıyla alınan topraklar zevki sefadan taviz vermeden vatandaş açmı tokmu demeden satılıyorsa. İhtiyaç akçeleei hazineye aktarılıyor Bıçak kemiğe dayanmış demektir. BOP PROJESİ son aşamalarında demektir. AKP ye oy vermek cehenneme bilet almaktır.
Bir karış toprağını bile sattırmayız diyen yerli ve millilere duyurulur.
#ÜlkeEritiliyor

Akıllara kaynayan kurbağa deneyini getiriyor. Totaliter rejimlerde insanlar bu sekilde istenen kivama geliyorlar. Türkiye'dede durum bundan ibaret..
İnanilmaz derecede agir olaylar karsisinda sadece halktan sıfır tepki..

Cumhurbaşkanı ve AKP Gene Başkanı Tayyip Erdoğan’ın yerel seçim öncesinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelen aşiret liderleri ile gerçekleştirdiği toplantıda ortaya çıkan medrese öğrencilerine diploma talebinin ayrıntılarına ulaşıldı. 10 yıldır devam eden tartışmanın uzun zamandır Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) gündemine getirildiği öğrenildi.

Cuhuriyet'ten Ozan Çepni'nin haberine göre, TBMM’de 3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu ile kapatılan medreselere ilişkin tartışma yeniden başladı. AKP döneminde Tevhid-i Tedrisat hiç kabul edilmemiş gibi Doğu ve Güneydoğu’da çalışmaya devam eden medreseler, Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlere de yayıldı. Devlet kontrolü dışında merdiven altı medreselerde çocukların eğitildiği, taleplerin önceki bakanlar döneminde de MEB gündemine geldiği öğrenildi. Bakanlık, Tevhid-i Tedrisat nedeniyle bu yapılara yasal imkân sağlayamayacağını belirtti. Anayasa ve yasalarda değişiklik gerektiği için MEB’de çözüm bulamayan bu yapılanmalar süreci Saray’a taşıdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplantıda sadece talepleri not almakla yetindiği belirtilirken, köklü değişiklikler gerektirdiği için Saray’ın, ısrarlı taleplerin ardından topu MEB’e, bakanlığın da Saray’a attığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, bakanlıktaki bazı bürokratların ise bu konuda atılacak adımın ve halihazırda eğitime devam eden medreselere göz yumulmasının tehlikelerine işaret ederek, bu yapıların kapatılması gerektiğini savunduğu ve taleplere ilişkin süreci yavaşlattığı aktarıldı.

AKP ülkeyi her anlamda maf ediyor. Artık bırak bu koltuğu iyi yönetemiyorsun..