Popüler

Bugün en çok okunan başlıklar
13.06.2019 16:07

Motivasyon hikayeleri

#Motivasyon

Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik
satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu.
Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor, burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur diyorlardı.
Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp 'çiftlik işlerinden anlar mısın?' diye sormadan edemedi çiftlik sahibi. 'Sayılır' dedi adam, 'fırtına çıktığında uyuyabilirim'.
Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boş verip çaresiz adamı işe aldı.
Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı. Ta ki o fırtınaya kadar:
Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu: 'Kalk, kalk!
Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.' Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı: 'Boş verin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.' Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu.
Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu: A-aa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı. Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı.
Fırtına uğuldamaya devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı: 'Fırtına çıktığında uyuyabilirim'
Sıkıntılara zihnen (bilgi, plan), mânen (dua), maddeten (tedbir) hazırsanız, fırtına çıktığında uyuyabilirsiniz. Hayatınız boyunca.

2
13.06.2019 15:51

Sylvester Stallone

Sylvester Stallone yüzünün sol alt kısmı felçli doğmuştu, ve konuşması da düzgün değildi. New York'a geldiğinde kimse ona aktörlükte iş vermedi. O kadar fakirdi ki köpeğiyle otobüs terminalinde 3 hafta yattı. Parası bitip köpeğini tanımadığı bir yabancıya 25 dolara satmak zorunda kaldı. Vurduğu en dip buydu.

Bir gün Muhammed Ali'nin bir maçını izlerken Ali ona ilham kaynağı oldu ve Rocky'nin tüm senaryosunu 3 günde yazdı. Prodüktör buldu, ona 125.000 dolar önerdiler, ama tek bir sorun vardı, filmde Rocky'yi başkası oynayacaktı. Kabul etmedi. Haftalar sonra ona 325.000 dolar teklif ettiler, ama yine kabul etmedi. En sonunda onun oynamasına izin verdiler, ama 35.000 dolar teklif ettiler ve kabul etti.

Bu 35.000 doların 15.000'ini köpeğini satın alan adamı bulmak için harcadı, ve köpeğini geri aldı. Filmde oynattığı köpek Butkus kendi köpeğiydi.

Rocky Sylvester'a toplamda 200 milyon dolar kazandırdı.

1
12.06.2019 23:21

İsimleri sonradan değiştirilen Türkiye illeri

Muğla = Menteşe
Muğla'nın 1926'ya kadar ismi Menteşe olarak kullanıldı.

Bursa = Hüdavendigar
Bursa'nın 1924'ten önceki ismi ise Hüdavendigar. Bu isim 1. Murat'ın unvanıdır. Bu unvanı kullanan tek padişahtır. Diğerleri ya Han, ya Sultan, ya Bey gibi isimler kullanırdı.

Çankırı = Kangırı
Çankırı'nın 1925'e kadar Kângırı olarak geçmekte.

Kırklareli = Kırkkilise
Kırıkkale'nin 1926'ya kadar ismi ise Kırkkilise.

Bingöl = Genç
Bingöl 1926'ya kadar Genç ismi ile kullanıldı.

Afyon = Karahisar-ı Sahip
İlk ismi Karahisar-ı sahib. Sahib, bir Selçuklu veziri. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Afyonkarahisar, daha sonra kısaca Afyon oluyor. 2005'te ise bu karışıklığı gidermek için çıkarılan kanunla Afyonkarahisar ismini alıyor.

Rize = Lazistan
Rize, 1926'ya kadar Lazistan isimli sancağın merkez ilçesi olarak kullanıldı.

Kahramanmaraş = Maraş
Şehrin Maraş ismine 1973'te Kahraman sözcüğü ekleniyor.

Ağrı = Beyazıt
İlk adı Bayazıt. 1920'de Erzurum'dan ayrılıyor ve Bayazıt oluyor. Bayazıt ismi 1926'da Karaköse adını alıyor. 1938'de Ağrı oluyor. Kelimenin aslı ise Ağori.

Elazığ = Elaziz
Elazığ'ın 1937'ye kadarki ismi ise Elaziz.

Balıkesir Karesi
Yüzyıllarca Karesi ismi olarak bilinen il 1926'da Balıkesir adını alıyor.

Samsun = Canik
Samsun da ismi 1926 yılında değişen şehirlerden... O yıla kadarki ismi Canik ili.

Çanakkale = Biga
Çanakkale, önce Biga sancağının merkezi. Sonra 1925'te Çanakkale il oluyor. Biga Çanakkale'ye bağlanıyor. Hatta 1926'ya kadar Gelibolu isimli bir il de var. Bu il de lağvedilip Çanakkale'ye ilçe olarak bağlanıyor.

Artvin = Livane
1921'de il olmadan önceki ismi Livane. Örneğin Zülfü Livaneli, Livanelilidir. 1933'te Rize ve Artvin birleşerek Çoruh ismini alıyor. Sonra Rize ayrılıyor ve 1956'da Çoruh ismi Artvin halini alıyor.

Yozgat = Bozok
Yozgat'ın 1926 yılına kadar olan ismi Bozok.

Tunceli = Dersim
1926'ya kadarki ismi Dersim. O yıl ilçe haline getiriliyor ve Elazığ (Elaziz) iline bağlanıyor.

Şanlıurfa = Siverek
Şanlıurfa'nın adı 1984'te Şanlı oluyor. Ama ilk adı Siverek. Siverek, 1926'da il olmaktan çıkarılıp ilçe haline getiriliyor.

Manisa = Saruhan
İlk ismi, Osmanlı'dan bir önceki beyliklerden birinin yerleşim yeri olması nedeniyle Saruhan.1926'da Manisa oluyor.

Diyarbakır = Diyarbekir
Diyarbakır'ın 1937'ye kadar olan ismi ise Diyarbekir.

Adana = Seyhan
Adana'nın 1926'ya kadar ismi Kozan. 1926'da Kozan ilçeye dönüştürülüyor. Yine Cebelibereket ismiyle o bölgede bir il daha var. 1933'te Cebelibereket lağvoluyor ve ilçeleriyle birlikte Adana'ya bağlanıyor. Adana ilinin adı 1933'te değiştirilerek Seyhan isimli bir il haline geliyor. 1956'da Seyhan, Adana oluyor.

Gaziantep = Gaziayıntap
Gaziantep'in 1926 yılına kadar ismi Ayıntap, o yıl Gaziayıntap oluyor.

Bilecik = Ertuğrul
1926'ya kadar Bilecik'in ilin adı Ertuğrul idi.

Giresun = Şebinkarahisar
Giresun 1921'de il oluyor. 1925'te Karahisarşarkiisimli bir başka il, Şebinkarahisar ismini alıyor. 1933'te Şebinkarahisar il olmaktan çıkarılıp, Giresun'a ilçe olarak bağlanıyor.

0
12.06.2019 19:08

İBB personelinin imamoğlu aleyhine miting yapması

Kaynak

istanbul büyükşehir belediyesi'nin saraçhane'deki binası bugün tarihi bir güne tanıklık etti. siyasi tarihimizde ilk kez, belediye işçileri, belediye başkan adaylarından birisini protesto etmek için bir araya geldi. ibb çalışanları adına yapılan açıklamada “istanbulumuz için yıllardır kaynakları etkin ve verimli kullanarak yapılan yüzlerce hizmet ve faaliyeti bir algı operasyonu ile ‘israf’ kavramına sıkıştırma ‘insafsızlığı’ gösterenleri kınıyoruz” denildi. grup adına açıklamayı ünlü trafik uzmanı ibb çalışanı murat kazanasmaz yaptı...

istanbul büyükşehir belediyesi çalışanları saraçhane’deki belediye binası önünde “ekrem imamoğlu karşıtı” miting düzenledi.

mitingin duyurusu ibb’nin basın bürosundan “ibb çalışanları çağrıda bulunacak” başlıklı ‘resmi’ açıklama ile yapıldı. duyuruda “istanbul büyükşehir belediyesi çalışanları, istanbullulara hizmet etmek vaadiyle yola çıkanları, iftira, karalama, çarpıtma ve yalanları terk ederek, hizmet belediyeciliğinin kurumsallaştığı ibb’yi yıpratmaktan, istanbulluya hizmet eden binlerce ibb emekçisini iftiralarla toplum nezdinde küçük düşürmekten vazgeçmeye davet edecek” denildi. eylem ibb canlı yayınlandı. ibb binası önünde toplanan çalışanlar adına açıklama yapan ibb trafik radyosu koordinatörü murat kazanasmaz sözlerine “son günlerde yaşananlar hakkında binlerce istanbul büyükşehir belediyesi çalışanı adına çağrıda bulunmak üzere karşınızda bulunuyoruz” diyerek başladı. kazanasmaz, istanbul'a severek hizmet ettiklerini belirterek “fakat içinden geçmekte olduğumuz süreçte, hizmetlerimiz ve emeğimizin organize biçimde yıpratılmaya çalışıldığını üzülerek görüyoruz. gözbebeğimiz istanbul ve çok değerli istanbullular için birbirinden farklı yüzlerce alanda değer, proje, istihdam ve hizmet üretmekteyiz. fakat bazı faaliyetler ve hizmetler, denetlenebilen milyonlarca işlem arasından bağlamından koparılarak, çarpıtılarak iftiraya dönüştürülmekte ve binlerce ibb çalışanı söylemlerin aksine emekleri hiçe sayılarak hedef gösterilmektedir” dedi.

kaynağı belirsiz, dayanaksız…

kazanasmaz, günlerdir kaynağı belirsiz, dayanaksız, tek bir hedefe yönelik, sadece iftiradan ibaret olan haber, köşe yazısı ve sosyal medya paylaşımları yapıldığını savunarak “bu art niyetle üretilen haber ile ibb'nin 15 milyonu aşkın istanbullu için yıllardır kanun ve hukuk çerçevesin de yapılan çok kıymetli hizmet ve faaliyetleri, bilinçli ve sistematik olarak değersizleştirilmeye çalışılmaktadır” diye konuştu.

israf algı operasyonu

istanbul için ideolojilerden, günübirlik çıkarlardan çok daha ötede, kutsal bir görev bilinciyle ve aşkla çalıştıklarını söyleyen kazanasmaz şöyle devam etti: “bu bağlamda gündeme getirilen ve gerçeği yansıtmayan iddiaların, emeğimizi ve istanbul'a hizmet etme motivasyonumuzu hedef aldığını düşünmekteyiz. şu bilinmelidir ki; bir dünya markası olan ibb, ideolojik kavgalara ve kişisel makam hırslarına malzeme edilmeyecek kadar köklü ve değerlidir. bu nedenle 131 ülkeden daha büyük olan istanbulumuz için yıllardır kaynakları etkin ve verimli kullanarak yapılan yüzlerce hizmet ve faaliyeti bir algı operasyonu ile ‘israf' kavramına sıkıştırma ‘insafsızlığı' gösterenleri kınıyoruz. istanbullulara hizmet etmek vaadiyle yola çıkanları, iftira, karalama, çarpıtma ve yalanları terk ederek, hizmet belediyeciliğinin kurumsallaştığı ibb'yi yıpratmaktan, istanbulluya hizmet eden binlerce ibb emekçisini iftiralarla toplum nezdinde küçük düşürmekten vazgeçmeye davet ediyoruz.”

açıklamanın ardından ibb çalışanları alkışlı eylem yaptı. eyleme, bir çok birim ve şirketin çalışanlarının yanı sıra avukatlar ve bir imam da katıldı.

5
11.06.2019 23:05

Terminatöre tekme atan adam

Arnold Schwarzeneggere okulun spor salonunda arkadan habersizce saldırılma anı.

#arnoldschwarzenegger #uçantekme

4
11.06.2019 20:42

Para biriktirme tavsiyeleri

Bilimsel Olarak Kanıtlanmış Para Biriktirme Tavsiyeleri

Davranışsal ekonomi uzmanı Wendy de la Rosa yaptığı harcamalardan pişmandı, ancak kendisini asla durduramayacakmış hissediyordu. Siz de aynı şeyi hissediyorsanız doğru yerdesiniz. Çünkü yazımızda harcamaları kontrol altına alma, daha da önemlisi para biriktirme konusunda sizlere yardımcı olacak işlerliği bizzat Wendy de la Rose’un içinde bulunduğu araştırmalarla da kanıtlanmış bir dizi yöntemi paylaşacağız.

Hepimiz para biriktirmenin ne denli önemli olduğunun da bunu sıklıkla yapmamız gerektiğinin de farkındayız. Ancak yine de çoğumuz olabildiğince az tasarruf ediyoruz. Neden mi? Belki para söz konusu olduğunda aptallaşıverdiğimizdendir. Belki de irade gücünden yoksun olduğumuz içindir, ne dersiniz?

Aradığımız cevap her ikisi de değil, çünkü tasarruf miktarı büyük ölçüde çevresel faktörlere bağlıdır.

Şöyle açıklayalım. 2017 yılında davranışsal ekonomi uzmanları ek gıda yardımı alan kişilerin iki gruba ayrıldığı bir çalışma yaptılar. Gruplardan birine yardım bedeli aylık olarak sunuldu. Diğer gruba ise tamamıyla aynı miktar haftalık ödemeler halinde teslim edildi.

Araştırmanın sonunda ne mi oldu? Yardım bedelini haftalık olarak alanların bütçelerini aylık bazda alanlardan çok daha iyi yönettiği ortaya çıktı. Para miktarı tamamen aynıydı fakat gelirlerini algıladıkları koşullar bir başka deyişle çevresel faktörler – örneğimizde değiştirilen çevresel faktör zamanlamaydı – değiştirilmişti.

Peki, bu araştırma ne işe yaradı? Ek gıda yardımları ayda bir kez toplu olarak dağıtılmaktaydı. Sosyal bilimlerden de hatırlayacağınız üzere toplu meblağlar almak kusurlu bir güvenlik hissine yol açabilecek ve nihayetinde de bütçe yönetimi becerimizi engelleyecek bir “havadan gelen zahmetsiz para” zihniyeti oluşturabilmektedir. Böylesi bir durumun gelir kaynaklarının dağılımında bozukluğa sebep olma ihtimali ise oldukça yüksektir.

Hepimiz böylesi bir beklenmedik kazanç zihniyetinin hedefi olabilme potansiyeline sahibiz. Birçoğumuz maaş günümüzde para harcama konusunda daha bir hevesli olmaz mıyız? Bu da işin sonunda çok fazla harcama yapmanız anlamına gelir. Tabi ödeme döngümüzün son günlerine doğru paramız iyiden iyiye azaldığında bu heves de bir hayli azalır. Anlayacağınız bu zihniyetten kurtulmak istiyorsanız, gelirinizi yıllık veya aylık olarak değil haftalık miktarlara bölmeli ve harcamalarınızı bunu düşünerek yapmalısınız.

İşte para konusunda çok daha makul kararlar vermenize ve sonucunda tasarruf etmenize yarayacak yöntemler:

1.Sıklıkla yaptığınız küçük çaplı satın alımlara odaklanın.

Wendy de la Rose’un da içinde bulunduğu davranışsal ekonomi uzmanlarının yaptığı bu araştırmada birkaç farklı çalışma bir arada yürütüldü ve insanlardan en çok hangi tür satın alımlarından pişman olduklarını söylemeleri istendi. Açık hesap faiz ödemelerinin ardından gelen bir numaralı pişmanlık dışarıda yemek yemeye harcanan paralardı. Bu pek çoğumuzun düzenli olarak yapmakta olduğu bir satın alma işlemi olsa da tasarruf açısından bakıldığında durum göründüğü kadar masum değildir-hatta bir nevi ölüm fermanınızı imzalamak gibidir desek abartmış olmayız. Burada bir kahve, şurada bir börek derken hepsi bir araya gelir ve birikim yeteneğimizi iyiden iyiye azaltır.

Wendy de la Rosa, yazımızın kaynağını oluşturan TED konuşmasında New York’ta yaşadığı dönemde en çok pişman olduğu satın alımın ulaşım uygulamalarına yönelik yaptığı harcamalar olduğunu belirtiyor. Gelin bu deneyimi bir de kendi ağzından dinleyelim:

“Bir ay sonu harcamalarımı kontrol ederken bir baktım ki 2,000 doların üzerinde bir parayı ulaşım uygulamaya harcamışım! Üstelik bu aylık kiramın dahi üstünde bir miktardı.

Bu gidişatı değiştireceğime yemin ettim ve tüm ay çabaladım, gelecek ay masraflarımı tekrar incelediğimde bir de ne göreyim: 2000 dolar! Hiçbir değişiklik olmamıştı. Neden mi? Harcama hakkında edindiğim bilgiler, gerçekten istememe rağmen davranış biçimimi değiştirmeye yetmemiş, istenilenin tam aksi bir sonuç almama sebep olmuştu. Çünkü ortamımı değiştirmek için hiçbir şey yapmamıştım.

Şaşkınlığımı üzerimden atar atmaz şu iki şeyi yapmaya karar verdim. İlk olarak söz konusu uygulama ile kredi kartım arasındaki ödeme talimatını iptal ettim ve ödemeyi 300 dolar limitli bir banka kartına bağladım. Bundan daha fazlasına ihtiyacım olursa, karta daha fazla para ekleme veya farklı bir karta geçme işlemlerinin onca zahmetine katlanmak zorunda kalacak ve muhtemelen uygulamayı kullanmaktan vazgeçecektim. Araştırmalarımızın da gösterdiği üzere her bir tıklama ya da karşılaştığımız her bir engel davranışımızı etkiliyordu ve ben bu tarz zor durumların üstesinden gelme ihtimalimizin son derece düşük olduğunu en iyi bilenlerden biriydim.

İkinci kararım ise şuydu: Kendime bir sınır koydum. Sonuçta biz insanlar makine değiliz; kafamızın içinde yaptığımız harcamaları an be an kaydedecek veya mevcut harcamalarımız ile harcama limitimizi karşılaştıracak bir hesap çizelgesi ile de dolaşmıyoruz. Ancak, beynimiz bir şeyi kaç kez yaptığımızı saymak gibi daha basit sayılara odaklanmakta son derece iyi. Bu yüzden kendime ulaşım uygulamalarını yalnızca haftada 3 kez veya ayda 12 kez kullanacağımı söyledim. Bu sistem, tipik davranışımda hatırı sayılır bir düşüşe neden oldu – daha önceleri uygulamayı ayda 50 ila 75 kez kullanıyordum. Bir kota sistemi uygulamak beni seyahatlerimi yeniden düzenlemeye dolayısıyla da azaltmaya zorladı.”

Sizler de kendi harcamalarınıza bir göz atın ve en pişman olduğunuz satın alımları belirleyin. Ardından harcamalarınızı zora sokmak adına koşullarınızı değiştirin. Örneğin satın alımlarınız genellikle bir web sitesi üzerinden gerçekleşiyorsa ödeme bilgilerinizi ve adresinizi siteden ya da tarayıcıdan tamamıyla silmeyi deneyebilirsiniz- böylece her satın alımda bu bilgileri girmeniz gerekir. Eğer alacaklarınızı bir uygulama üzerinden satın alıyorsanız- ancak uygulamasız da satın alım yapmanız mümkünse –söz konusu bu uygulamayı telefonunuzdan kaldırabilirsiniz. Ayrıca limiti belirlenmiş bir banka kartı kullanmak yerine bu tutarı ATM’den nakit olarak çekebilir ve sınırlı bir biçimde harcamayı da deneyebilirsiniz.

2. Tüm benliğinizi tasarruf yapmaya adayın.

Biz insanlar temelde kendimizi iki farklı şekilde görürüz: bugünkü halimiz ve gelecekteki halimiz. Geleceğe her daim umutla bakarız. Gelecekte kusursuzuzdur.Spora vakit ayıracak, çok çalışacak, ebeveynlerini daha fazla arayacak, emeklilik için para biriktirecek olan hep gelecekteki halimizdir. Ve para biriktirmememizin bir nedeni de gelecekteki halimizin bu durumla dahi baş edebileceğine olan sonsuz inancımızdır. Gelecekteki bizin bugünkü biz ile aynı kişi olduğunu ve bugünkü halimizin de bu güzel şeyleri yapmaya bir an evvel başlaması gerektiğini ise sıklıkla unuturuz.

Davranışsal ekonomi uzmanları insanların tasarruf yapması için en iyi zamanın vergi iadelerini aldıkları dönem olduğunu bildiklerinden şöyle bir çalışmaya imza attılar. İlk gruba şubat ayında- vergi beyannamelerini doldurmadan önce yetişmeyi umarak – mesaj atıldı ve şu soru soruldu: “Vergi iadesi alırsanız, yüzde kaçını tasarruf için ayırmak istersiniz?” Bu cevaplanması oldukça zor bir soruydu. İnsanlar henüz vergi iadesi alıp almayacaklarını veya ne kadar alacaklarını bilmiyorlardı, ancak soru yine de soruldu ve cevaplarının bağlayıcı olacağını söylendi.

İkinci grupta ise insanlara tüm işlemleri bitirip iadelerini yaptıktan ve ödemelerini aldıktan hemen sonra aynı soru yöneltildi “İadenizin yüzde kaçını tasarruf etmek istersiniz?” Tıpkı diğer grupta olduğu gibi onlara da cevaplarının bağlayıcı olacağı belirtildi.

Ne mi oldu dersiniz? İkinci grupta yer alanlar – vergi iadesini henüz alanlar – bu miktarın yüzde 17’lik bir kısmını tasarruf etmek istediklerini söylediler. Ancak ilk grup yüzde 10 oranında bir artışla yüzde 27’lik bir tasarrufta bulunmak istediklerini belirtti.

Peki, sonuç neden farklıydı? Çünkü ilk gruptan gelecekteki benlikleri adına cevap vermeleri istenmişti ve elbette gelecekteki halimiz daha fazla para kazanabilirdi. Aynı inançtan geleceğe yönelik birikim taahhütleri yapma konusunda da yararlanabilirsiniz. Örneğin, tasarruf kararlarını önceden vermenizi sağlayacak Qapital, Digit veya Chime gibi uygulamalara kaydolmayı deneyebilirsiniz.

Ancak, söz konusu taahhüdün gerçek sonuçları olması da önemlidir – bu kolayca sıyrılabileceğimiz içi boş bir taahhüt olmamalıdır. Gelecekteki halimiz için bugünden aldığımız kararlar önem arz etmeli ya da bir şeyler ifade etmelidir. Vergi tasarrufu deneyinde kullanıcılar ne kadar tasarruf etmeyi planladıklarını söylediklerinde gerçek bir taahhütte bulunmuşlardı; iade paralarının doğrudan tasarruf hesaplarına aktarılacağını biliyorlardı.

3.Dönüşüm anlarını avantaja çevirin.

2017 yılında belirli bir yaş üstündeki yetişkinlere ev paylaşma konusunda destek sağlayan bir web sitesine ilişkin bir deney gerçekleştirildi. Sosyal medya üzerinden 64 yaşındaki nüfusu hedef alan iki farklı reklam yayınlandı. İlk gruba yönelik reklam şöyle diyordu: “Hey, yaşlanıyorsunuz. Peki, emekliliğe hazır mısınız? Ev paylaşımı size yardımcı olabilir. ”İkinci gruba yönelik reklam ise daha spesifikti:“ 65 yaşına girmek üzeresiniz. Peki, emekliliğe hazır mısınız? Ev paylaşımı size yardımcı olabilir. ”

İkinci gruba yönelik reklamın amacı insanların deneyimledikleri bu dönüşüm sürecini vurgulamaktı. Sonuç olarak, insanların oranları inceleme ve nihayetinde de siteye kayıt olma oranlarının hatırı sayılır miktarda arttığı gözlemlendi.

Psikolojide bu duruma “yeni başlangıç ​​etkisi” adı verilir. Şöyle düşünün: Yeni bir yıl ya da yeni bir mevsimin başlangıcında harekete geçmeye yönelik motivasyonunuz daha bir artmaz mı? Bunu kendi hayatınıza uyarlayabilmeniz de mümkündür, örneğin tam da bugün gelecek doğum gününüzden bir gün öncesi için takviminize bir toplantı koyun. Finansal anlamda en çok yapmak istediğiniz şeyleri tanımlayın ve kendinizi bunlara adayın- bir emeklilik tasarrufu hesabı açmak, öğrenci kredilerinizi ya da kredi kartı borcunuzu birleştirmek gibi. Ve fikrinizi asla kaçamayacağınız ya da iptal edemeyeceğiniz cazip bir davete dönüştürün.

0
01.06.2019 11:50

Netflix

Netflix, merkezi Los Gatos, California'da bulunan ve 1997 yılında Scotts Valley, California'daki Reed Hastings ve Marc Randolph tarafından kurulan bir Amerikan medya hizmetleri sağlayıcısı ve yapım şirketidir. Şirketin ana işi, şirket içinde üretilenler de dahil olmak üzere, bir film ve televizyon programları kütüphanesinin çevrimiçi akışını sunan abonelik tabanlı akış hizmetidir. Netflix, Nisan 2019 itibariyle dünya genelinde 148 milyondan fazla ücretli aboneliğe sahipti. Devletler ve ücretsiz denemeler dahil toplam 154 milyondan fazla abonelik. Anakara Çin (yerel kısıtlamalar nedeniyle), Suriye, Kuzey Kore ve Kırım (ABD yaptırımları nedeniyle) dışında dünya çapında kullanılabilir. Şirketin ayrıca Hollanda, Brezilya, Hindistan, Japonya ve Güney Kore'de ofisleri bulunmaktadır. Netflix, Sinema Filmleri Derneği'nin (MPA) üyesidir.

Netflix'in ilk iş modeli, DVD satışlarını ve posta yoluyla kiralamayı içeriyordu, ancak Hastings, şirketin ilk DVD kiralama işine odaklanmasından yaklaşık bir yıl sonra satışları bıraktı. Netflix, DVD ve Blu-ray kiralama işini korurken, medya akışını tanıtarak 2010 yılında işini genişletti. Şirket 2010 yılında Kanada'da yayınlanacak uluslararası yayınlarla genişledi, ardından Latin Amerika ve Karayipler geldi. Netflix, ilk seri Lilyhammer'ı piyasaya sürerek 2012 yılında içerik yapım endüstrisine girdi.

2012'den bu yana Netflix, hem film hem de televizyon dizileri için yapımcı ve distribütör olarak daha aktif bir rol üstlendi ve bu amaçla çevrimiçi kütüphanesi aracılığıyla çeşitli "Netflix Orijinal" içeriği sunuyor. Ocak 2016 itibariyle Netflix hizmetleri 190'dan fazla ülkede faaliyet gösterdi. Netflix, 2016 yılında diğer herhangi bir ağ veya kablo kanalından daha fazla sayıda 126 orijinal dizi ve film yayınladı. Yeni içerik üretme, ek içerik haklarını güvence altına alma ve 190 ülkeyi çeşitlendirme çabaları, şirketin Eylül 2017 itibarıyla bir önceki yıla göre 16,8 milyar dolardan 21 milyar milyar dolar borçlanmasına neden oldu. Bunun 6,5 milyar doları uzun vadeli borç, geri kalanı ise uzun vadeli borçlardır. Ekim 2018'de Netflix, yeni içeriğin finanse edilmesine yardımcı olmak için 2 milyar dolar daha borç alacağını açıkladı.

Kullanıcılar: 154 million worldwide (total), 148 milyon (paid)
Çalışan sayısı: 5,400 (2017)
Kuruluş tarihi: 29 Ağustos 1997, Scoots Valley, Kaliforniya, ABD
Kurucular: Reed Hastings, Marc Randolph
Sahibi: Morgan Stanley, Reed Hastings

Kesinlikle parasını sonuna kadar hak eden platform. Türkiye'de televizyondaki vasat dizi ve filmleri izlemektense. Yine benzer hizmet veren firmaları tercih etmemek için harika bir alternatif. Türk televizyon kanallarını izlemeyin.

Bazı handikapları yok değil örneğin bir diziye başladınız ve beğendiniz. 2. sezonun gelmesini hiç boş yere beklemeyin gelmiyor. Bu tarz durumlar tabiki insanın canını sıkmakta.

9
01.06.2019 11:45

Türkiye'ye büyük bir tezgah hazırlıyorlar

Süleyman Soylu: benim bildiklerimi bilseniz bu adamlara istanbul'u teslim etmeyelim diye 23 haziran'a kadar işinizi gücünüzü bırakırsınız. bu adamlar türkiye'ye büyük bir tezgah hazırlıyorlar.

Kaynak

0
01.06.2019 11:41

Mimoza

Baklagillerden, çiçekleri sarı ve bazı türlerine beyaz veya menekşe renginde,yaprakları akasya yaprağına benzeyen bir süs bitkisi. Akdeniz bölgesinde rastlayabilirsiniz.

1
30.05.2019 12:36

Şahin Şeker

Beşiktaş’ta ünlü bir eğlence mekanının bilet satış bölümünde görevli biri kadın iki çalışan, mekan sahibi tarafından ayağa kalkmadıkları gerekçesiyle dayak yedi.
Olay sırasında mekanda çalışan diğer işçiler ise duruma seyirci kaldı. Olay, Nisan ayında Beşiktaş’ta bulunan ünlü bir eğlence mekanında meydana geldi.
İddialara göre, eğlence mekanında bilet satış masasında görevli Gaye Akıl ve Enver isimli iki kişi, saat 20.55 sıralarında mekana gelen iş yeri sahibi Şahin Ş. tarafından darp edildi. “Beni görünce ayağa kalkacaksınız” diyerek iki çalışanına tokat atmaya başlayan Şahin Ş. çevrede bulunan diğer personellerin gözü önünde çalışanlarına sözlü ve fiziksel saldırıda bulundu. Bu saldırı sırasında mekanda bulunan güvenlik görevlileri ve çalışanların bir süre olayı izlemesi ise şaşkınlığa neden oldu. Mekanın içinde başlayan darp, daha sonra mekanın dışına da yansıdı. Gaye Akıl’ın sosyal medya hesabından paylaştığı iddiaya göre iş yeri sahibi, “Bir daha buraya gelirseniz, sizi öldürürüm, ayaklarınızı kırarım” diye tehditler savurarak çalışanları dışarı çıkardı. Daha sonra Enver isimli çalışanı tokatlayarak mekanın önünden kovdu. Olayın ardından Beşiktaş Emniyet Müdürlüğüne giden Gaye Akıl patronundan şikayetçi oldu. Akabinde hastaneye götürülen Akıl, darp raporu alarak Şahin Ş. hakkında 6 ay uzaklaştırma kararı çıkardı. Sosyal medya hesabından görüntüleri yayınlayan Akıl, kamuoyundan destek istedi. Daha önce aynı mekanda güvenlik görevlileri tarafından üniversite öğrencileri darp edilmişti. Saldırı anı güvenlik kamerasında Patronunun saldırı anı güvenlik kameralarına da yansıdı. Görüntülerde, Şahin Ş.'nin çalışanlarının bulunduğu masaya gelip bir anda tokat attığı görülüyor. Bir süre sonra aralarında tartışma devam ediyor ve köşeye kıstırdığı Gaye Akıl’a defalarca tokat attığı güvenlik kameralarına yansıyor. Daha sonra mekanın dışına çıkan Enver isimli çalışanına şiddet uygulamaya devam ettiği görülüyor.

7