Rothschild ailesi
Bakmayın televizyonlarda ve sosyal medyada rothschild, ailesini kötü dediklerine, yanlarında iş verecek olsalar birçok kişi Ross'a ait spor olur peşlerinden ayrılmaz ve bunu akılalmaz bir güce sahip bu ailenin Türkiyede yaptığı yatırımlar ve harcamalarla zaten görüyoruz onlara zengin demek yanlış olur.
Kendileri, tam anlamıyla para kelimesinin sözlükteki karşılığı oluyorlar, öyle ki yönettikleri paranın 15 - 25 trilyon arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu Amerika'nın ve Çin'in bütçelerinden bile fazla ailenin bilinen geçmişi Orta Çağ Avrupası'na kadar dayanıyor ama esas tanınmaya başlamaları 1007 Yüz'lü yıllar Almanya'daki Yahudi Gettosu'nda 10 çocuklu bir aile olarak standart dindar bir yaşantı sürüyorlardı.
Birçok meslek Yahudilere yasaktır. biri hariç, vadeli borç kısaca tefecilik, sonraki ismiyle bankacılık tarihte ilk defa bir ülke yerine çeşitli ülkelerde şubeler açarak güçlerine güç katarak ilerlediler.
Rothschild ailesi avrupanın ekonomik zeminine oturmaya işte böyle başladı bu aileyi en zenginler listesinde göremezsiniz çünkü servetlerini asla açıklamazlar.
Bu aile gelenekleri magazin sayfalarında onlarla kolay kolay karşılaşamazsınız. Aşk sıkandallarına asla karışmazlar aile tam anlamıyla bir sır küpü.
Yahudiler dışında hatta kendi akrabaları dışında sadece birkaç evlilik gerçekleştirildi ama boşanma durumunda aile ile ilgili hiçbir şekilde konuşmama sözleşmesi imzalatılarak, kısacası kim olduklarına dair çok az bilgimiz var.
Ancak şunu söyleyebiliriz ki neredeyse elimizden geçen her kuruştan bu aile de payını alıyor, hatta doları basanlar dahi onlar Rothschild ailesi Osmanlı ekonomisinde de önemli bir söze sahipti.
İlk olarak 24 Aralık 1854 yılında Kırım savaşında Osmanlı Devleti kendini finanse edebilmek için Londralı bankerlerden 3 milyon sterlin borç almıştı, hem de yüzde 6 faiz oranıyla borca teminat olarak Mısır vilayetinin vergilerini göstermiştik ancak ödeyemedik
Bir yıl sonra Rothschild aracılığıyla tekrar borçlanmaya başladık ve maalesef devletin ekonomisi bu ailenin kontrolüne girmeye başladı ki, sürecin ilerleyen zamanlarında ilk Türk Bankası'nın büyük ortağı olarak Osmanlı Bankası'nı açtılar, Osmanlı'nın borç kapısı Ross şartlarla öyle büyüdü ki, son Osmanlı borcunu ancak 1954 yılında kapata bildik.
Ailenin sır küpü olması ve kendilerini her anlamda gizlemeleri onlar hakkında birçok dedikodunun da çıkmasına neden oluyor.
Şeyh uçmaz müritleri uçurur misali dünyadaki bütün savaşları Rothschild çıkardı efsanesini duymuşsunuzdur. Bunlar komplo teorilerinden öteye gidemez ama savaşlardan bir şekilde beslendikleri gerçeğini de unutmamalıyız.
Nasıl mı? Dünya'daki en büyük ekonomik güç olmaları onları yasal bir tefeci konumuna getirmiş. Örneğin ikinci Dünya savaşı Amerika'ya 400 milyar dolara mal olmuştu, bunun çoğunluğunu karşılayanlar tabii ki Rothschild'lardı, bu sayede Amerika'ya yani yeni dünyaya da el atmış oldular.
Ailenin son 15 yılda yeniden ülkemize ilginç bir şekilde giriş yaptığını görüyoruz bakalım nelermiş? Türkiye şubesi olarak Rusya ve Türkiye 2005 yılında Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder'in de katıldığı bir törenle açıldı.
Düşününce size de çok garip gelmiyor mu? Almanya'nın eski Başbakanı Rothschild ailesinin danışmanlarından birisi, 2005 ve 2006 yıllarında verdikleri yatırım bankası danışmanlık hizmetiyle Türkiyede en çok kazanan şirketlerden oldular.
Rothschildlar sadece bahsedilen yılda 15 milyar euroluk işlem hacmi ile büyük gelir elde etti.
Bu bir gelelim ikincisine Rio Tinto adında Kanada merkezli büyük bir madencilik şirketi var, ortakları ise Rothschild ailesi ve enteresandır ki Ingiliz Kraliyet ailesi Rio Tinto şirketi geçtiğimiz yıllarda Erzincan Altın madenlerinin de işletmesinin önemli bir bölümüne sahip oldu.
Kendinizde araştırarak bu konuyla ilgili akılalmaz bilgilere nasıl Altın Maden'imizin Rothschild tarafından çıkarıldığına ve kullanıldığına sadece posasının bize bırakıldığına şahit olabilirsiniz. Hatta Türkiye'de madencilik alanında 4 buçuk milyon dönüm arazi kapattıkları, aynı şekilde basına yansıyan bilgiler arasındadır.
Sadece bunlar da değil ülkemizdeki ING grup, Aviva, HSBC hepsi Rothschildlara ait kurumlar. Kısacası dostlar o televizyonlarda boy göstererek Batı'ya atarlanan yazar ve çizerlerin Rothschildların parası söz konusu olunca bir anda sustuğunu görmemek için kör olmak gerekiyor.
Zira bu ailenin servetinin tozu bile insanın 7 sülalesini ihya etmeye yetecek boyutta yaşadıkları saraylar bile birçok kralın hayal edemeyeceği seviyede. Örneğin 1800'lü yıllarda yüz hizmetçi, 80 at her an hazır bulunuyor ve evin altında dar aylar geçiyordu. Rayları nedeni pişen yemeklerin soğumadan misafirlere taşımaktı.
Saraylarının her karesi çeşitli ülkelerden gelen usta sanatçılar tarafından süslenirdi ve bu saraylardan kendilerine ait yüzlercesi var, hızlı bir şekilde imparatorları bile hayran bırakan bir Servet'e ulaştıklarında kendileri de şaşırmış olmalılar.
Rothschildlar, Avrupa'yı merkez edinmiş bir ailedir. Günümüzde Ingiltere'nin herhangi bir yerinde yada Israil'de Rothschild sokağı görebilirsiniz.
İsrail devletinin en büyük finansmanlarından biridir aynı şekilde Ingiltere'nin hatta birçoğunuzun bilmediği ve Londra'nın göbeğinde olan küçük bir ülkeden bahsedebiliriz. İsmi City of London.
Vatikan nasıl katoliklerin ülkesi ise City of London'da paranın ülkesi, kendi polisi, anayasası, mahkemeleri olan garip bir yer. Aslında bir finans merkezi Rothschildlara ait Ingiltere merkez bankasının bütün Ingiliz bankalarının 455 yabancı banka ve bütün borsaların bulunduğu yerdir.
Burası dünyanın en eski yerel hüküm etlerinden biridir. Ingiltere'nin kanunlarından muaftır. Yaklaşık 3 kilometrekarelik bu alanda tüm dünyadaki hisse senetlerinin %51'i, vadeli işlemlerin %45'i, euro tahvil işlemlerinin %70'i ve çok daha fazla ekonomik döngü gerçekleşir.
Rakamlarla aklınızı bulandırmak istemediğim için daha çok detaya girmiyorum. Ancak şunu bilin ki Amerika'nın bile çok çok büyük ölçüde ekonomik bağımlılığı olan bir bölgedir burası ve bu finans merkezi Rothschildların, özel şirketi gibi işlemektedir, varın gerisini siz düşünün gözünüze biraz abartı gibi gelebilir.
Ancak bu yazıdaki herşey komplo teorilerinden uzak bir şekilde kamuoyundan saklanmasına gerek duyulmayan açık bilgiler ve sayılarla hazırlanmıştır, zira yaklaşık 200 yıldır her faaliyetlerinde büyük başarıyla çıkan geniş bir banka oturtmuş dünya madencilik alanına hükmeden kalabalık bir ailenin ne kadar büyük güce ulaşabileceğini düşündüğünüzde aslında çok da şaşırmıyor insan.
Fakat karıştıkları bazı gizemli olaylarda Romanlara ve komplo teorilerine neden oluyor, örneğin 1972 yılında ilginç bir parti vermişlerdi, partideki kostümler ilk görüldüğünde insanı gerçek anlamda ürkütebilir. Batı toplumu bu tarz maskeli balolara alışkın olsa da bizim için sıradışı görünüyor.
Parti'nin önemli konuklarından biri de ünlü ressam Salvador Dali'ydi, geçtiğimiz yıllarda aile tarihinde ender olarak görülen bir evlilik yaşandı. Philip Rothschild HILTON Otellerinin varislerinden Nick Hilton ile evlendi.
Philip Rothschild ailenin genç üyelerinden ve babası 1996 yılında Paris'te bir otel odasında boğularak öldürülmüş halde bulundu, bunun nedeni intihar olarak açıklandı ancak çok da üzerinde durulmadan sanki gizli bir el basını susturmuş gibi unutulup gitti.
Rothschild ailesi baronluk ünvanına sahip ve uluslararası alanda hanedan olarak kabul ediliyor ve genellikle hanedanının bütün üyelerini devlet başkanlarıyla, ülke yöneticileriyle krallarla anlaşmalar yaparken görebilirsiniz. Hatta geçtiğimiz yıllarda ülkemizin yöneticileri de Rothschildlarla basına kapalı bir görüşme yapmış. Amerika'daki bu görüşmenin resimleri haberler de yayınlanmıştı.
Herhangi bir Arap Prensi de Avrupaya yada Amerika'ya gittiği zaman Rothschild'ları ziyaret etmeden ülkelerine dönmez. Acaba neden?
Şimdi gelelim işin önemli kısımlarından birine dünyada bilinen zengin yahudi iş insanı kültürü ortaya çıkaran aile onlardır. Nasıl mı? Basit bir örnek verelim. Herhangi bir ülkede bir liman işletmesi satılacak olsun, eğer bu limanı Yahudi iş adamı almak isterse ve onlara satamazsanız dünyadaki diğer Yahudi iş adamları o limana turistik gemi veya yüklemesi göndermeyerek limanın işlevini kaybetmesini sağlıyorlar ve doğal olarak mecbur kalıp önemli hisseleri onlara satmak zorunda kalıyorsunuz.
Bu aslında başarılı bir ticari yöntem, genellikle bütün iş grupları bu tekniği uygular fakat onlar yüzyıllardır bunu içselleştirdikleri için aksamadan devam ettiriyor.
Şimdi gözlerinizi kapayın. Yüzyıllardır devam eden ve sayıları çok kalabalık olan dünyanın her yerindeki bütün iş alanlarına hükmeden bir aile hayal edin. Ülkelerden öte, kişilerden öte her yeri birbirine bağlamış bir ağ düşünün ağın neresi ne dolanırsanız dolanın sanki ölünceye yakalanmış bir sinek gibi bir daha çıkışınız imkansız..
Kurdukları ağın ne derece derinlere işleyebileceğini tasavvur etmeye çalışın, eminim ki birçok sorunuz yanıtsız kalacak.
Recep Tayyip Erdoğan'a olan aşırı bağlılık
Bana kalırsa sebebi çok fazla yayın organı gücünün elinde bulundurmasından kaynaklanıyor. Dahası özgür basının sesinin daha az çıkması vs vs bir çok etkeni var. Benim fikrime göre özetle ana akım medya kaynaklıdır.
Yanlı taraf yayının fazlaca olması ve inteneti ve medyayı çok iyi kullanması..
Halkın büyük çoğunluğunun sorgulamadığını varsayarsak bu sartlar altında en muhtemel sonuç budur. Ayrıca #din de büyük etken..
Fakat bu durum son zamanlarda bozulan #ekonomi ile beraber artık tersine dönmeye başlamıştır.
Sömürü düzeni
Sürekli şekil değiştirerek çağa ayak uyduran, insanların sesini kısan olmaz olası düzen..
Dünyada sömürü düzenini nasıl işlendiğini anlatan harika bir içerik, https://frigbo.com/tr/p/dunyada-ki-somuru-sistemi-nasil-calisiyor
"CHP'nin boykot kararına rağmen CNN Türk yayınına katılan Ümit Kocasakal ve Mehmet Sevigen, kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildi."
Ümit Kocasakal Twitter hesabında boykottan haberim var diye twet atmış. Bana kalırsa bu mahduriyeti istemiş gibi görünüyor. Ya ilgi çekme çabası veya Partiye karşı duyulan bir sitem olabilir.