Gezi parkı olayları
İstanbul'da (Türkiye) Taksim Gezi Parkı olayı, yaklaşık 50 çevre aktivistinden oluşan bir grubun Gezi Parkı'nı korumak ve ağaçları kesilmesini önlemek için Taksim Meydanı'nda bir araya gelmesiyle başladı. Park da oturma eylemlerine ve protestolara başlandı. Polis protestocular ve diğer sivillere göz yaşartıcı gaz kabsülleri attı. Sonuç olarak birçok kişi yaralandı. Ardından, İstanbul, Ankara ve İzmir'de, Türkiye'nin diğer birçok şehrinde ve gösterilerde protestolar artarak devam etti.
16 Eylül 2011 tarihinde, Büyükşehir İstanbul Belediye Meclisi , park alanına inşa edilecek büyük bir AVM inşaat projesini uygulamaya karar verdi. Ancak İstanbul Mahkemesi projenin gerçekleşmesine izin vermedi. Buna rağmen, iş makineleri 28 Mayıs'ta parkı yıkmak için çalışmaya başladı. Taksim Gezi Parkı Koruma ve Gençlik Derneği'nin protestolarına rağmen Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, "İstediğini yap. Karar verdik ve inşa edeceğiz." Dedi.
Gezi parkı eylemleri nasıl başladı?
Protestonun ana nedeni İstanbul'un birkaç yeşil alanından biri olan Gezi parkının kaldırılmasıdır. Yerine 1940 yılında yıkılan Taksim Askeri Kışlalarının Osmanlı tarzı bir rekonstrüksiyonunu inşa edilmesibe karar verilmesidir. Yeni inşa edilecek binanın zemin katında lüks dairelerin üst katlarında bir alışveriş merkezi bulunacaktı. Nisan 2013'te, bu projeye karşı bir protesto hareketi başladı ve 28 Mayıs 2013'te, yaklaşık elli çevreci, onu işgal etmek amacıyla parkta kamp çadırları kurdu.
30 Mayıs 2013'te polis ilk saldırıyı yaptı, ancak protestocular çevrimiçi takviye çağrıları başlattı ve diğer protestocular geceye Gezi Parkı'nda kamp yapmak için katıldı.
31 Mayıs 2013'te polis protestoculara göz yaşartıcı gaz ve hidrantlarla tazzikli su ile saldırdı. En az 60 göstericiyi tutukladı ve yüzlerce insanı yaraladı. Polis eylemi internette, özellikle sosyal medyada büyük ilgi görür ve birçok Türk vatandaşının öfkesine neden olur. Bağımsızlık Caddesi İstiklal Caddesi'nde toplanan organize göstericilere 31 Mayıs 2013 gecesi binlerce başka vatandaş tarafından destek verilmiştir..
Resmi polisim ben, benden kimlik soramazsin
Türkiye'de polis terörü bitmiyor. Polislere verilen ayrıcalıklar, nezaketteden uzak kaba bir şekilde kullanıyorlar. Videoki şahsin polisler tarafından hukuksuz bir şekilde göz altına alındığına tanıklık ediyoruz. Oysaki her vatandaşın polise kimlik sorabilmesi anayasal hakkıdır. Ülke polis devleti olmuş çıkmış kimse kanun nizam tanımıyor. Nereye kadar bu böyle devam edecek?
Kanuna göre önce polis kimliğini gösterdikten sonra kimlik sorabilir.
Recep Tayyip Erdoğan'dan sonra kim başkan olacak sorunsalı
Erdoğan'ın önümüzde seçimlerde eskisi kadar şanşı pek yok. Mevcut durumda hiç olmaması gerekli. Durum böyle olunca haliyle insanda merak etmiyor değil, Erdoğan'dan sonra yeni başkan acaba kim olacak? AKP kanatında bir kaç isim var. Berat Albayrak ve son dönemde çıkış yapmış olan Süleyman Soylu ilk akla gelen isimler.
Halkın AKP'ye daha fazla güvenip oy vereceğini hiç sanmıyorum. Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşıyoruz resmen. Benim nazarımda Türkiye'ye yakışacak en ideal başkan Mansur Yavaş'dır. Ülke için en iyi seçim olacaktır. Şu seçimler en kısa sürede yapılıp bitse de bu kararsız ortam biran önce dağılsa bari.
Ülkenin bu durumuna rağmen, adaletin, yargının, ekonominin en boktan olduğu bu dönemde bile AKP yeniden kazanırsa (hile hurda yapılmadan) o zaman herşey müştehak derim otururum aşa..
Yapılacak seçimlerde tüm partililerin el birliği ile oylara sahip çıkması gerekmektedir. Her adayın Ekrem İmamoğlu gibi hakkını yedirmesin. Hakkını koruduğun zaman sonuç nasılda değişiyor.
Muharrem İnce gibi daha sayılmayan oylar varken pes etmemek ilk kural olmalı..
Bu şeçim Türkiye tarihinin belkide en önemli seçimi olacak. Herkes iyi düşünsün iyi taşınşın arkadaşlar..
Güneşimizin içerisine 1 milyon dünya sığabiliyor.
şimdilik "Bilinen" en büyük yıldız UY Scuti'nin içerisine ise 5 MİLYAR bizim Güneşimiz sığıyor..
Yaşadığımız Samanyolu Galaksimizde tahmini 250(+) MİLYAR tane Güneş Sistemi bulunuyor.
Evrende ise Samanyolu galaksimiz gibi tahmini 2 TRİLYON Galaksi bulunuyor.
Bu devasa düzende, sadece dünyada yaşam olduğuna onada 7.yy. Arab masallarıyla inanıyorsun öyle mi daha paralel Evrenler bu hesapta yok.. Trilyonlarca bizim Evrenimiz gibi Evrenler olabilir! aman boş ver sen gündüz aç kal akşama ziyafet sofrası kur
Cennet senin..
İslam'ın ilk yıllarında değişen oruç kuralı
Halife Ömer'in yaşadığı bir hadise nedeniyle,
Oruç'un kurallarının değiştiğini yasak olan cinsel ilişkinin serbest bırakıldığını biliyor muydunuz ?
ORUÇ gecelerinde tıpkı gündüz olduğu gibi gecede cinsellik yasaktı.
Ancak bu kurallar sonradan değişti.
Bakara Suresi 187. Ayetten öğreniyoruz. Bakalım
["Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız, size helâl kılındı. Onlar, sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumundasınız. Allah, nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için müracaatınızı kabul buyurdu ve sizi bağışladı. Şimdi onlara yaklaşın ve Allah'ın sizler için yazdığını isteyin.]
Bu ayette oruç gecelerinde cinsel ilişkinin serbest bırakıldığını açıkça söyleniyor.
Çünkü bir şey yaşanmıştı!
Oruç ilk farz kılındığında şöyle bir uygulama vardı: Akşam iftardan sonra kadın ya da erkek, uykuya dalıp uyanırsa, artık o gece sabaha kadar cinsel ilişki haramdı. İşte gecelerden bir gece Ömer,hz resulullah'ın yanında takılıp eve geç geldi. Geldiğinde eşini kaldırıp onunla sevişmek istedi. Kadın da, sen yokken ben uyudum. Dolayısıyla kurala göre haramdır, olamaz dedi. Tabii ki Ömer onu dinlemedi ve istediğini yaptı.
Ve ertesi gün Ömer peygambere giderek
“Ey Allah’ın elçisi, ben dün gece yasak olmasına rağmen yatsı ibadetinden sonra eşimle birlikte oldum.” Peygamber, Hattap oğlu Ömer’e; “Bu sana yakışmadı ey Ömer!” dedi.
Bu konuşmaya tanık olanlardan bazıları da geceleri eşleriyle birlikte olduklarını itiraf ettiler. Peygamber üzüntü ve kızgınlıkla oradan ayrıldı. Daha sonra işte bu yaşanan olay üzerine(yukaridaki ayet) bakara sur. 187. Ayet geldi ve oruç gecelerinde cinsel ilişki serbest bırakıldı.
Görüleceği üzere Hattap oğlu Ömer’in yaşadığı bir hadise nedeniyle orucun kuralları değişti ve yasak olan cinsellik serbest bırakıldı.
Şimdi sormamız, gereken soru şu; Halife Ömer peygambere gelip, itiraf etmemiş olsaydı eğer, günümüz müslümanları bu uygulamaya yinede maruz kalırmıydı?
Bence! Halife Ömer; 'gündüz de cinsel ilişkiye girdim' deseydi ki; büyük bir ihtimal girmiştir,
bu gün; oruçlu iken cinsel ilişki belki de serbest kalmıştı, kim bilir ?
Çünkü halife Ömer'in yapısı buna müsait
Kural tanımayan biri..
Müslüman olmadan önce zorba katı bir adam ve öz kızını toprağa diri diri gömen bir adam nasıl oluyorda Müslüman olunca islamın, adalet kılıcı oluveriyor ?
Kaldıki bu adam Peygamber'in Torunu Ümmü gülsüm'ü 10 yaşlarında elindeki yetkiyi kullanarak zorbalık yaparak koynuna almış birisi...
Dedik ya; Ömer bu kural tanımaz!
Halife Ömer'in bu ilk vukuatı değildi!
Aynı buna benzer iki olayı daha var !
Ömer'in hanımı aybaşı halinde iken onunla cinsel ilişkiye girmesi
Abdulhamid b. zeyd ibni'l-Hattab'dan (naklen) rivayet etti (ki , Abdulhamid) şöyle dedi :
Ömer'in cinsi münasebetten hoşlanmayan bir karısı varmış. O, onunla cinsi münasebet yapmak istediği zaman hep hayızı bahane edermiş. Derken bir gün, sözüne inanmayarak onunla cinsi münasebet yapmış. Fakat ( bu defa ) onun doğru söylediği görülmüş. Bunun üzerine (ömer) Resulullah (s.a.a) gelmiş (o) da O'na bir dinarın beşte birini sadaka vermesini emretmiş.
(Kaynak.. Darimi, c.2, s.2 s.433, H.1115, Madce y. 1995-İstanbul
Cem'ul evaid, c.1 s.135, H.864, İz y. 1996-İstanbul)
(tabi bunlar islamın kendi kaynakları olunca Ömer'in itibarını kurtarmak için Kadını yalancı konumuna konmuş olması büyük bir ihtimal )
Ömer bir gün hz Muhammed'e (s.a.a) gelip, "Aman helak oldum (yani ağır bir suç işledim)" der.hz resulullah Hayırdır; ne yaptın ki?" diye sorunca, Ömer, "Ben eşimle cinsel ilişkide bulunurken makattan (arkadan) yaptım" cevabını verir.
Ömer'in yukarıdaki "Helak oldum. Çünkü eşimle arkadan seviştim" sözünü içeren ve Bakara suresinin 223. ayet...>>>
>>>"Kadınlarınız sizin için bir tarladır. Tarlanıza nasıl dilerseniz öyle varın. Kendiniz için önceden hazırlık yapın. Allah'tan korkun, biliniz ki siz O'na kavuşacaksınız. (Yâ Muhammed!) müminleri müjdele"
bunun üzerine indiğini açıklayan birkaç kaynağı aşağıya alıyorum. Bu ayetle ilgili farklı sebep-sonuç ilişkilerinden de söz edilir; ama tabii ki başrolde olan Ömer'dir!
Tefsirlerden: Cessas, İbni Kesir, Kurtubi, Ibni'l Arabijaberi, Suyuti, Er-Razi, Begavi ve daha niceleri ilgili ayet yorumunda Ömer'in yukarıdaki olayı üzerine bu ayetin indiğini belirtiyorlar.
Bu ayete göre insanlar hanımlarıyla hem mutad yoldan, hem makattan istediği şekilde cinsellik yaşayabilir; ayet buna bir fetvadır diyenlerin görüşü. Bunu savunanlar arasında İmam Ahmet b. Hanbel, Abd b. Hamit, muhaddislerden Tirmizi, Nesai, Ebu Ya'li el-Mevsıli, İbni Cerir, İbni Munzir, İbni Ebi Hatem, İbni Hiban, İmam Taberani, Beyhakı, Haraiti, İbni Ömer, Nafi gibi isimleri sıralar İmam Suyuti. Hatta şunu da aktarır: İmam Şafii'den sormuşlar: Bir erkek eşiyle sevişirken makattan da ilişkiye girebilir mi? diye. O da, “Bu konuda kanıt yok, anlaşılan o ki, helaldir/dinen sakınca yoktur.” yanıtını vermiş.
Hatta İmam Şafii ile Muhammed b. Hasan arasında bu konuda bir tartışmanın geçtiğini de aktarıyor İmam Suyuti. Muhammed diyor ki, mademki İcadını tarlaya benzetmiş,
(verimlilik demek) o halde bilinen yol dışında haramdır. Çünkü başka yerlerden sevişmekte verimlilik yok. Çocuk ancak o malum yerde cinsellik olursa oluşur. Onun için başka yerler anlaşılmamalı diyor.
İslam dünyasını bölen bölüştüren, bu gibi anlamsızlıklar yumağı çarpık ilişkiler.
bu basit olay bile gözler önüne sermiyor mu?
Halife Ömer'in peygamberin yanında hep bir ayrıcalığı vardı. Kur'an'da bir çok ayet, Ömer'in
Keyfine göre, yada önerisi sonucu Allah Halife Ömer'i duyuyor anlamı yüklenerek kur'anda bir kaç ayete etkisi olmuştur.
Baksanıza peygamber Ömer'e 'Karınla anal seks yapmak haram' demedi diyemedi!
"Kadınlar sizin tarlanız, istediğiniz gibi girin"
Demekle yetindi! Ayrıca bu bir Tanrı'nın söyleceği Bir söz Olabilir mi?
Yoksa Muhammed Ömer'den çekiniyormuydu ?
Muhammed'in Ömer için bir söylediği bir hadis
Bu durumu açıklar niteliğinde
“Allah’a yemin olsun ki, ey Ömer eğer şeytan sana bir caddede rastlamış olsa, mutlaka senin tuttuğun yoldan yönünü çevirip başka bir yol alır” der. Evet; Ömer’in sertliğini ortaya koyan bu önemli hadis, Buhari ile Müslim’de ortak olarak işlenmiştir. (215)
Diğer bir hadis;
‘'Şayet benden sonra Peygamber gelseydi, bu Ömer olurdu‘'
Şimdi burda şeytanın Ömer'i görmesi ile yolunu değiştirmesi, onun çok imanlı olduğu için mi ?
Tabiki de hayır! Sert ve kural tanımaz birisi olduğu içindir. hatta Muhammed'in bu sözleri söylerken yaşanan bir takım olaylar olması sebebi ile söylenmiştir...
İşte dememiz o ki; zamanında, şeylerinin keyflerine göre şekillendirilmiş bir dini, 1400 sene sonra insanların bunu din diye yaşamaları nekadar acı değil mi?