Genel olarak ifade edersek, özgürlük, istediği gibi yapma yeteneğidir. Modern siyasette özgürlük, otorite tarafından kişinin yaşam biçimi, davranışı veya politik görüşleri üzerine getirdiği baskıcı kısıtlamalardan toplum içinde özgür olma durumudur.
Felsefede özgürlük, determinizmden farklı olarak özgür iradeyi içerir.
Teolojide özgürlük, "günah, manevi kulluk, dünyevi bağlar" ın etkilerinden bağımsızdır. Bazen özgürlük, sadece olmasa da, öncelikli olarak, dilediği gibi yapma becerisi ve kişinin ne yapma gücü olduğunu ifade etmek için "özgürlük" kelimesini kullanarak özgürlükten ayrılır; ve dahil olan herkesin haklarını göz önünde bulundurarak keyfi kısıtlamaların olmaması anlamına gelen "özgürlük" kelimesini kullanmak. Bu anlamda, özgürlüğün kullanılması başkalarının haklarıyla sınırlı ve kabiliyetlidir.
Böylece özgürlük, başkalarını özgürlüklerinden mahrum etmeden, hukukun üstünlüğü altında özgürlüğün sorumlu bir şekilde kullanılmasını gerektirir.
Özgürlük, tamamen bir kısıtlama eksikliğini veya kişinin arzularını yerine getirme konusunda sınırsız yeteneğini temsil ettiği için daha geniştir. Örneğin, bir kişi cinayet özgürlüğüne sahip olabilir, ancak cinayet özgürlüğüne sahip olamaz, çünkü ikinci örnek başkalarını zarar görmeme hakkından mahrum eder. Özgürlük bir cezalandırma şekli olarak ele alınabilir.
Birçok ülkede, insanlar cezai fiillerden hüküm giymişlerse özgürlüklerinden yoksun bırakılabilirler.