Literary frigs paylaştı

Fransa'da 1800'lü yıllarda ünlü avukat Antoine Pierre Berryer yoksulluk içinde ölürken genç meslektaşları “Üstad” demişler “ayaklarınızın altına altın torbaları koymuşlardı neden almadınız?”
Berryer cevap vermiş
“Almak için eğilmek lazımdı”.

0
23.08.2019 10:31

Osmanlı’nın İlk Rasathanesi

Üçüncü Murad'ın müneccimbaşısı olan Takiyüddîn, hükümdardan tam 10 bin altın aldı ve son kuruşuna kadar harcayıp Tophane sırtlarında bir rasathane kurdu. Rasathane 1579'da açıldı ama ömrü sadece dört yıl sürdü. Zamanın şeyhülislâmı Ahmed Şemseddin Efendi, padişahı rasathanenin yıkılması için ikna etti ve rasathane bir gecede yerle bir edildi. İstanbul, dünyanın en önemli astronomi merkezlerinden biri olma şansını da, işte böyle kaybetti.

ASTRONOMİ, Müslüman bilginler için İslamiyet'in ilk asırlarından itibaren en gözde bilim dallarından biri oldu. İslam dünyasının önde gelen birçok şehri, 12. ile 15. yüzyıllar arasında hem çeşitli bilimlerin merkezi, hem birer astronomi okulu halindeydi.
Nasıreddin-i Tusî'nin 13. asrın sonlarında Maraga'da kurduğu rasathane, devrinin en büyük gözlem merkeziydi. Onu, Timur'un hükümdarlık eden bir torunu, Uluğ Bey takip etti ve 15. yüzyılın ortalarında, Semerkand'da, sadece zamanının değil, tarihin en büyük rasathanelerinden birini kurdu. Uluğ Bey çağının en önemli astronomuydu ve gök cisimlerinin hareketlerinden söz eden ve bizzat kaleme aldığı eseri, "Ziycnâme-i Sultani", zamanımıza kadar öneminden hiçbirşey kaybetmedi. Beş asır önce yaptığı hesaplarda bugün ancak bilgisayarlarla yapılan hesaplara göre sadece onbinde birlik hata yapmış olması astronomideki büyüklüğünün isbatı oldu ve Uluğ Bey'e hep saygı duyuldu.
Gök bilimciliğindeki bu parlak geçmiş, Uluğ Bey sonrasında öteki bütün İslam devletlerinde bir astronomi hevesi yarattı. Birçok hükümdar zamanının en modern rasathanesini kurdurabilmek için kolları sıvadı, o devrin önde gelen astronomlarını davet etti, kimisi maksadına ulaşabildi ve rasathane sahibi oldu, kimisi de hüsrana uğradı.
Aynı çaba bizde de gösterildi ve İstanbul, tarihe geçmiş böyle bir rasathaneye sahip olabilmiş sayılı şehirlerden oldu.
İşin öncülüğünü, Üçüncü Murad yaptı. Hocası Sadeddin Efendi, zamanının en meşhur tarihçisiydi ve bilimsel bir kafaya sahipti. Uluğ Bey'in o devirden iki asır önce yaptığı hesapların gözden geçirilmesi zamanının geldiği konusunda hükümdarı ikna etti. İstanbul'da rasathane kurulması için bir ferman çıkarttı ve işi devrin önemli astronomlarından birine, Takiyüddîn'e verdirdi.
Takiyüddîn, Üçüncü Murad'ın müneccimbaşısıydı. İşi padişaha geleceği söylemekti ama bununla yetinmiyor, geceleri Galata Kulesi'nin tepesinde yıldızların hareketlerini takip ediyordu. Hükümdardan tam 10 bin altın aldı, son kuruşuna kadar harcayıp Tophane sırtlarında bir rasathane kurmaya çalıştı ve rasathane 1579'da açıldı. Binanın içi mekanik saat, gönye, kum saati, gök küreleri, pergel ve cedvel gibi mesleki araçlarla doluydu ve Takiyüddîn rasat aletlerini bizzat kendisi imal etmişti.
Ama, rasathanenin ömrü sadece dört yıl sürdü. Takiyüddîn'in en büyük destekçisi olan Sadeddin Efendi, zamanın şeyhülislâmı Ahmed Şemseddin Efendi ile bozuştu, şeyhülislâm saray kadınlarının da desteğini alıp padişahı rasathanenin "günah" olduğu yolunda doldurmaya başladı. "Gökyüzünün sırlarını bulmaya çalışan devletlerin hepsi batmıştır" dedi ve hükümdarı ikna etti. Üçüncü Murad "Derhal yıkıla!" buyurdu ve Kapdan-ı Derya Kılıç Ali Paşa, Takiyüddîn'in rasathanesini bir gecede yerle bir etti.
İstanbul, dünyanın en önemli astronomi merkezlerinden biri olma şansını, işte böyle kaybetti.

Osmanlı rasathanesi
0
22.08.2019 18:38

Nötron yıldızı ilk defa kara delik tarafından yutulurken görüntülendi

Avustralya Ulusal Üniversitesi araştırmacıları başta olmak üzere uzay bilimciler, boyutları Güneş'in iki katına ulaşabilen nötron yıldızlarından birinin kara delik tarafından yutulduğunu ilk kez gözlemlediklerini belirtti.

ABD ve İtalya'daki kütle çekim dalgası keşif makineleri, 14 Ağustos 2019'da Dünya'dan 1,2 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir felaketin dalgalarını tespit etti.

Araştırma ekibinden Profesör Susan Scott, yaklaşık 900 milyon yıl önce bir kara deliğin oldukça yoğun nötron yıldızını yuttuğunu tespit ettiklerini ancak tam görüntünün alınamadığını dile getirdi.

İki maddenin de boyutlarını anlamak için çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Scott, daha önce tespit edilen en küçük kara deliğin Güneş'in beş, en büyük nötron yıldızının da Güneş'in iki katı büyüklüğünde olduğunu söyledi.

Profesör Scott, kara deliğin nötron yıldızını yuttuğuna dair bulgularına rağmen aksi bir durumun da ihtimal dahilinde olduğunu vurgulayarak "Ancak çok ama çok az merak uyandıran bir olasılık daha var: Yutulan nesnenin evrende daha önce hiç tesadüf etmediğimiz çok ufak boyuta sahip bir kara delik olması. Bu gerçekten bize harika bir teselli ödülü olurdu." ifadelerini kullandı.

Avustralya Ulusal Üniversitesi bilim insanlarının önderlik ettiği çalışma, Lazer İnterferometre Kütle Çekim Dalga Gözlemevi (LIGO) iş birliğinde gerçekleşti.

0
Literary frigs paylaştı

Kozmik mikrodalga arkaplan ışıması! Evren sürekli genişliyor, biz bu ışımayı gözlemliyoruz. Peki bu nasıl oluyor Einstein'in özel görelilik teorisiyle çelişmiyormu? 13, 7 milyar yıl önceki ışıma bize nasıl ulaşıyor?

1
21.08.2019 22:35

Kan testi ile ömür hesaplamak

Yeni bir çalışma, 14 farklı biyolojik işareti inceleyen bir kan testinin insanların 10 yıl içerisinde ölme ihtimalini mevcut herhangi bir yöntemden daha iyi tahmin edebileceğini ileri sürdü. Araştırma şu an için geniş çaplı bir klinik ortamdan fazlasıyla uzak olsa da gelecekte bunun mümkün olacağı düşünülüyor.
Araştırmacılar, kan testinin incelediği 14 konunun, insanların yaşamasını sağlayan tüm yaşamsal özellikleri içerdiğini belirtti. Biyolojik izlerin belirli bir hastalık yerine genel sağlıkla ilgili konuları incelediğini belirten araştırmacılar, her yaş grubundan 44 bin denek üzerinde testi gerçekleştirdi. Araştırmacılar, sonuçların tüm yaş gruplarından erkekler ve kadınlarda tutarlı bir sonuç verdiğini açıkladı.
Araştırmada bulunmayan demans araştırmacısı Amanda Heslegrave, araştırmanın yalnızca Avrupa kökenli insanlar üzerinde gerçekleştirildiğini, geniş bir şekilde kullanılmaya başlanmadan önce diğer etnik gruplar üzerinde de test edilmesinin gerekliliğini ifade etti. Heslegrave, yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:
"Araştırma içerisindeki büyük sayılar fazlasıyla iyi ve bu konudaki sonuçlar için gelecek vadediyor ve verileri daha güvenilir kılıyor ancak yalnızca Avrupa kökenli insanlar üzerinde gerçekleştirilen deneyin daha büyük bir ölçekte uygulamaya konulması için başka etnik gruplarda da bu deneyin gerçekleştirilmesi gerekiyor."
Araştırma içerisinde bulunan Eline Slagboom, bu araştırma sonucunda yaşlı hastaların klinik kararlarının çok daha kolay bir şekilde verilebileceğini ifade etti. Slagboom, yaptığı açıklamalarda "Yaş kavramının yaşlılarda genel sağlıkla ilgili çok da bir fikir vermediği biliniyor. 70 yaşında bir kişi tamamen sağlıklı olabilirken başka bir kişi üç hastalıkla uğraşıyor olabilir. Şimdi elimizdeki yöntemle birlikte 'risk' kategorisinde bulunan yaşlılara daha farklı bir tedavi uygulayabiliriz" ifadelerini kullandı.
Ortaya çıkan bu kan testi, insanların ölüm riskini hesaplayan ilk kan testi değil. Geçtiğimiz sene Yale Üniversitesi'nde ortaya çıkan benzer bir test, 9 adet biyolojik işareti inceliyordu. Tabii ki ileride yapay zeka sistemlerinin de işin içine dahil olarak bir kişinin ne kadar daha yaşayacağını daha tutarlı bir şekilde ortaya çıkarabilir.

0