23.01.2019 16:20

Kenevir

1. Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir.
2. Yine bir dönümlük kenevirden, 4 dönüm ağaca eş kâğıt üretilebilir.
3. #Kenevir tam 8 kez kağıda dönüştürülebilirken, ağaç 3 kez kağıda dönüştürebilir.
4. Kenevir 4 ayda yetişir, bir ağaç ise 20-50 yılda…!
5. Kenevir, gerçek bir radyasyon temizleyicidir.
6. Kenevir dünyanın her yerinde yetiştirilebilir ve çok az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca kendisini böceklerden koruyabildiği için tarım ilacına da ihtiyaç duymaz.
7. Kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşırsa, tarım ilacı sektörü tamamen ortadan kalkabilir.
8. İlk kot pantolon, kenevirden yapılmıştır; hatta “kanvas” kelimesi kenevir ürünlerine verilen isimdir.
(Kenevir ayrıca ip, halat, çanta, ayakkabı, şapka yapımı için de ideal bir bitkidir)
9. Kenevir, AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma; romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadır.
10. Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir ve içindeki iki yağ asidi de doğada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır.
11. Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur.
12. Kenevirle beslenen hayvanlar, hormon takviyesine ihtiyaç duymaz.
13. Plastik ürünlerin tamamı, kenevirden üretilebilir ve kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır.
14. Bir arabanın gövdesi kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur.
15. Binaların yalıtımı için de kullanılabilir; dayanıklı, ucuz ve esnektir.
16. Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetik ürünler, suyu kirletmez; yani tamamen doğa dostudur.
Bunların dışında daha sayısız faydası olan kenevir, bir zamanlar dünyanın en önemli üretim bitkilerinden biriydi ama günümüz dünyasında yasaklanma sebebi mi?

-W. R. Hearst, 1900’lü yıllarda Amerika’da gazete, dergilerin ve medyanın sahibiydi. Ormanları vardı ve kağıt üretiyordu. Eğer kenevirden kağıt yapılırsa, milyonlarını kaybedebilirdi.

-Rockefeller, dünyanın en zengin adamıydı. Petrol şirketi vardı. Bio yakıt olan kenevir yağı da, elbette onun en büyük düşmanıydı.

-Mellon, Dupont şirketinin ana hissedarıydı ve petrol ürünlerinden plastik üretmek için patente sahipti. Ve kenevir endüstrisi, onun pazarını tehdit ediyordu.

-Sonra ise, Mellon ABD Başkanı Hoover’in hazine bakanı oldu. Bu bahsettiğim büyük isimler yaptıkları toplantılarda, kenevirin bir düşman olduğuna karar verdiler. Ve onu ortadan kaldırdılar. Medya aracılığıyla, marihuana sözcüğüyle birlikte keneviri, insanların beynine, zehirli bir uyuşturucu olarak kazıdılar.
Böylelikle;
Kenevir ilaçları piyasadan çekildi, bunun yerini bugün kullanılan kimnyasal ilaçlar aldı. Kağıt üretimi için, ormanlar katledildi.
-Tarım ilaçları ile zehirlenme ve kanser arttı.

Ve derken dünyamızı plastik çöplerle, zararlı atıklarla donattık…

0
20.01.2019 16:46

Dünyada ki sömürü sistemi nasıl çalışıyor

Video pek çok şeyi anlatıyor. Ülkemizin içinde bulunduğu durum.

2
18.01.2019 17:20

A haber

Tvdeki listeden kaldırdığım haber kanalı. Sundukları haberler gerçekleri sürekli çarpıtarak ve pempe tablolar çizerek insanları kandırmaktan öteye geçmiyor.

Basit bir örnek için aşağıdaki video durumu özetler neticede

0
12.01.2019 16:57

Satışa çıkarılan tank palet fabrikası çalısanının kamuya yazdığı mektup

20 Aralık 2018 Tarihli ve 30631 Sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 481 sayılı Özelleştirme İdaresi ile ilgili Cumhurbaşkanlığı kararı ile; Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü 1’nci Ana Bakım Merkezi Müdürlüğü işyerinin tüm mal ve hizmet üretim birimleri (Fabrika) “Milli Savunma Sanayiinde ülke kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması ile fabrikanın işletme verimliliğinin arttırılması ve yeni iş/üretim imkanları oluşturmaya yönelik yatırımların özel sektör tarafından yapılacağı” gerekçe gösterilerek özelleştirme kapsam ve programına alındığı ilan edilmiştir.

1’nci Ana Bakım Merkezi Müdürlüğü Fabrikasının 50 yılda oluşan savunma sanayi tecrübesiyle zırhlı araçları (Fırtına obüs) sıfırdan üretmesi, tank modernizasyonunda tecrübe, bilgi ve deneyime sahip yetişmiş işgücü, son 10 yılda 3 defa özel sektörü bile gıpta ettirecek şekilde MİLLİ PRODÜKTİVİTE MERKEZİ’nin en verimli işyeri olarak tescil ettiği, Dünya’daki ilk beş arasındaki bir işyeridir.

Bu fabrikanın bu gün yeniden kurulması sadece 20 milyar dolarlık bir yatırımı gerektirmekte, bilgi ve tecrübe oluşumu ise en az 10 yılı bulmaktadır. Fabrikada gururumuz FIRTINA ÖBÜS seri üretimi, gündüz ve gece görüş dürbünleri üretimi, dünyanın en uzun süre dayanıklı tank ve tırtıllı araç paleti üretimi sıfırdan %100 milli olarak yapılmakta, Leopard 1 ve 2 tanklarının ve diğer tankların modernizasyonu tamamen sökülerek yeniden yapılması şeklinde modernize edilmeye devam edilmektedir. TSK’nın mevcut taleplerine bile 7/24 esasına göre çalıştırılarak yetişmekte zorlanmaktadır.

Fabrika, Sakarya ili Arifiye ilçesinde, E-5 ile Otobanın tam ortasında Adapazarı şehir girişinde, 1 milyon 804 bin metrekarelik her türlü yeni yatırıma müsait çok geniş bir arazi üzerinde kuruludur. 500 ile 700 milyon dolarlık bir yatırımla 6 ay içerisinde seri Altay tankı üretim kapasitesi Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından tespit edilmiş, bizzat Başkan ve MSB Bakan yardımcısı tarafından, Altay tankının ana üretiminin bu fabrika tarafından MSB-ASFAT A.Ş kanalıyla yapılacağı deklere edilmiştir. Fabrika, ülkemiz savunma sanayii açısından vazgeçilemez kritik önemde ve tekrar yerine konulması mümkün olmayan STRATEJİK ÖNEMDEKİ bir tesistir.

10 yıldır sadece prototipi için ALTAY tankına 1 milyar doların üzerinde ülkemizin kaynakları harcanırken, ülkemizde ALTAY tankını az bir yatırımla, 100 kadar yeni işçi alımı yapılarak 6 ayda seri üretimi yapabilecek devletin elindeki tank üretme kapasitesi ve tecrübesi olan tek fabrikamız, hiçbir tank ve obüs üretme yeteneği ve kapasitesi olmayan, adrese teslim olarak alacağı kesin olan Ethem Sancak ve Katar girişimine havale edilmesi kabul edilemez. Aklı başında her firma veya holding bile kendi elindeki pırlanta değerindeki, ekonomiye sağladığı katma değeri olan böyle bir fabrikayı kaptırmamak için uğraşacakken, kendi silahlı kuvvetlerine ve stratejik işbirliği içerisinde olduğu dünyanın diğer silahlı kuvvetlerine üretim ve satış yapmakta olan böyle bir fabrikanın göz göre göre millilikten çıkarılması mantıkla izah edilemez.

Kara Kuvvetleri Komutanlığının zırhlı ve tırtıllı araçlarının, tanklarının, Fırtına Obüslerin kalbi elinden alınmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı’na bağlı Askeri Fabrikalar ve Tersaneler Anonim Şirketi (ASFAT A.Ş.) adı altında zaten 2 yıl önce bu amaçla kurulmuş olup, bu şirketin tüm askeri fabrikalarla, askeri tersanelerle, yurt içi ve yurt dışı firmalarla, askeri fabrika ve tersanelerin imkanlarını kullanarak ortak üretim, ortak kullanım ve çalışma yapması imkanı varken, Fabrikanın özelleştirilerek tamamen devredilmesi milli değerin elden çıkarılması anlamına gelmektedir .

Fabrikada halen bir albayın komutasında 29 subay, 50 astsubay, 22 uzman çavuş, 112 memur ve 714 işçi çalışmaktadır. Fabrikanın hukuki vasfı TSK’ya hizmet üreten diğer tabur, alay veya tugaylarla aynı durumdadır. Askeri tırtıllı araçların bakım, onarım ve modernizasyonu yapan bu Fabrika Müdürlüğünün işletmesinin devri, Anayasa’mızın Savunmanın devletin görevi olduğu, savaşa hazırlık yapması gerektiği ilkesi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı Kuruluş Ve Teşkilat Kanununa ve en önemlisi 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu’nun 1.maddesinde sayılan “özelleştirme kapsamına alınabilecek kuruluşları belirleyen” maddeye aykırıdır. Bu nedenle de, bu fabrikanın özelleştirme kapsamına alınması Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir birliğini özelleştirmekle aynı hukuki sonuçları doğurmaktadır. Bu derece hukuksal ve stratejik hata yapılmasının, Sayın Cumhurbaşkanımızın Özelleştirme İdaresi Başkanı ve askeri fabrikalardan sorumlu Milli Savunma Bakan Yardımcısının yanlış bilgilendirilmesinden ve yönlendirilmesinden kaynaklandığını değerlendirmekteyiz.

Ülkemizin, geri dönülmez bir hata zincirinin başlangıcı olan böyle vehametin içine sokulduğunun henüz farkına varılmadığını görmek bizleri derinden üzmektedir. Bu özelleştirme kararından vazgeçilerek, fabrikanın mevcut haliyle Altay Tank projesini alan firmayla, ASFAT A. Ş. kanalıyla işbirliği ve sözleşme yapılarak, tank üretim sürecinde kullanılmasının daha doğru olacağının dile getirilmesi ve takip edilmesi, yüreği yaralı ve özverili yüzbinlerce savunma işçisi ve memuru tarafından umutla beklenmektedir.

1
10.01.2019 19:35

Hashtags

İlk Hashtags #magnec

0