Şamanizm ve İslamiyet

0 31.01.2019 21:11

MADEM DİYANET AYDINLATMIYOR, BEN ANLATAYIM:

-Müslümanlar Nişanlanırken Kırmızı Kurdele Kullanamaz

Gelinliğin üzerine bağlanan kırmızı kurdeleler, nişan törenlerinde yüzüklere bağlanan kırmızı kurdeleler, okumaya yeni geçmiş çocukların yakasına takılan kırmızı kurdeleler; hep uğuru ve kısmeti temsil eder. Ayrıca kötü ruhların şerrinden korunma sağladığına inanılır.

-Müslümanlar Mezar Taşı Kullanamaz ve Süsleyemez

Günümüzde toplumda ulu kabul edilen kimselerin ölümlerinden sonra ruhlarından medet ummak ve mezarlarının kutsanışı şaman geleneğin devamıdır.
Mezarlara taş dikilmesi ve bu taşın sanat eseri haline getirilecek kadar süslenmesi İslam coğrafyasında sadece Anadolu’da görülmektedir.

-Müslümanlar Nazar Boncuğu Takamaz

Anadolu’da halk arasında “nazar” olgusu çok yaygın bir inanıştır.
Bazı insanların olağandışı özellikleri olduğu ve bakışlarının karşılarındaki kimselere rahatsızlık verdiğine, kötülük getirdiğine inanılır. Bunun önüne geçmek için “nazar boncuğu” “deve boncuğu” “göz boncuğu” vb. takılır. Bu inanış da Şamanizm'den kalmadır. (Nazar duası bu konuyla alakalı değildir)

-Müslümanlar Mevlit ve İlahiler Okutamaz

Şamanlar ayinlerinde davul ve kopuz kullanmışlardır. Müziksiz hayatın ve ayinlerin değişilmez bir parçasıdır. Oysa İslam dininde Kur’an'ın müzikle okunması kesinlikle günahtır. Şaman geleneğinin devamı olarak Anadolu’da Hz.Muhammed’in Hz.Ali’nin hayatları müzikle okunmaktadır
Mevlit ve İlahiler sadece Anadolu’da uygulanan müzikli anlatımlardır. İslam dininde ölünün ardından mevlit merasimi diye bir uygulama yoktur.
Osmanlı tarihinde ilk Mevlit, 1409-10 yıllarında Bursalı bir fırıncı ustası olan Süleyman Çelebi tarafından yazılmıştır.

-Müslümanlar “Yukarıda Yaratıcı Var” Diyemez

Tengrizm inancından kalmıştır. Bu anlayıştan dolayı dua ya da işaret ederken eller gökyüzüne açılır.

-Müslümanlar Sağ Ayak Ritüelini Yapamaz

Kapıdan çıkarken sağ ayağın önde olması da #Şaman kültüründen kalma bir ritüeldir. Sol ayakla geçmenin kişiye uğursuzluk getireceğine inanılır.

-Müslümanlar Yakınlarının Arkasından Su Dökemez

Şaman kültüründeki suyun kutsallığı olgusunun doğurduğu adettir. Su berekettir, kutsaldır. “Su gibi çabuk dön, ak geri gel, ak çabuk, kazasız belasız git” demek için su dökülür gidenin arkasından.

-Müslümanlar Türbelere, Ağaçlara, Çalılara Bez ve Çaput Bağlayamaz

Şamanizm inancında dilek dileme şekli. Küçük kumaş parçaları genel olarak ağaçlara çok önem verildiğinden ve yaşamın sembolü kabul edildiğinden ve yaşam üzerinde muazzam etkileri olduğu düşünüldüğünden, bunların dallarına bağlanır ve dileğin gerçekleşmesi beklenir.
Günümüz Türkiye’sinde bu eski gelenek halen devam etmektedir. Temelinde ise doğadaki her varlığın bir ruhu olduğu inancı yatmaktadır.

-Müslümanlar Tahtaya Vuramaz

Eski Türkler göçebe oldukları için, daha önce girmedikleri ormanlara girerken, ormandaki kötü ruhları kovmak için ağaçlara vurup bağırarak gürültü çıkarırlarmış. Bu davranış aynı zamanda doğa ruhlarına kötü olayları haber verip, onlardan korunma dilemek amaçlıdır. Tahtaya vurma adeti, sadece Türk kültüründe değil bir çok Avrupa kültüründe de vardır.

-Müslümanlar Ölünün Ardından Belirli Aralıklarla Toplanamaz

Birisi öldükten sonra evinde toplanıp dua okumak, bu toplanma işini 7, 21, 40 günde bir tekrarlamak gibi eylemler de Şaman kültüründen kalmadır.
Eski Türk inanışına göre ruh fiziki bedenini 40 gün sonra terk etmektedir. Vefat edenin “40’ın çıkması” deyimi vardır. Şamanizm’de ölen kişinin ruhu evi terk etsin, göğe yolculuğuna başlasın, öteki ruhlar doluşmasın diye insanlar ölen kişinin evinde toplanıp ayin yapar, yas tutarlar.

-Müslümanlar Çocuklara Doğadan Esinlenen İsimler Koyamaz

Orta Asya Toplulukları (Eski Türkler) doğada bazı gizli kuvvetlerin varlığına inanmışlardır. Tabiat güçlerine itikad, hemen hemen bütün halk dinlerinde mevcuttur. Fiziki çevrede bulunan dağ, deniz, ırmak, ateş, fırtına, gök gürültüsü, ay, güneş, yıldızlar gibi tabiat şekillerine ve olaylarına karşı hayret ve korkuyla karışık bir saygı hissi eskiden beri olmuştur. Çocuklarımıza verdiğimiz isimlerin birçoğu da bu derin bağlardan kaynaklanmaktadır.

-Müslümanlar Mezarlara Küçük Suluklar Yaptıramaz

Mezarların ayak ucunda bulunan küçük suluklar; ruhların susadıkları zaman kalkıp oradan su içmeleri inancına dayanır. Ayrıca kuşların, böceklerin o suluklardan su içmesinin, ölmüş kişinin ruhuna fayda edeceğine inanılır.
Not: Şaman kültüründe, ayinlerde kullanılan yardımcı ruhlar, kuş biçiminde tasvir edilmişlerdir. Kuş biçiminde düşünülen bu ruhlar Şamanlara, gökyüzüne yapacakları yolculukta yardımcı olmaktadır.

-Müslümanlar Su İçerken Kafalarını Elleriyle Destekleyemez

Bu da bir Şaman geleneği kalıntısıdır. Şöyle ki, su içerken insan akli başından kaçabilir diye kafa elle tutulurmuş.

-Müslümanlar #Anadolu Kilim Motifi Kullanamaz

Eski Türklerde bir Şamanın giysisine yılan,akrep, çıyan, kunduz gibi yabani hayvan şekilleri çizmesinin, bu hayvanları topluluğun yaşam alanlarından uzak tutmaya yardımcı olduğuna inanılır.
Günümüzde Anadolu’da Türkmen köylerinde dokunan halı, kilim, örtü ve perdelere işlenen desenler, giysiler üzerinde kullanılan motifler bu inanıştan kaynaklanır.

-Müslümanlar Kurşun Döktüremez

Kurşun dökme adeti de şamanizm geleneklerindendir. Şamanizm'de buna "kut dökme" denir. Kötü ruhlardan birinin çaldığı kutuyu "talih, saadet unsurunu" geri döndürmek için yapılan bir sihri ayindir.

21.04.2019 13:09

Aslında geçmişten gelen hurafeler ile birlikte yaşamımızı sürdürüyoruz. Bir yada iki asır sonra dünya harika bir yer olucak.

21.04.2019 13:13

Bu tarz konuların dünyada pekçe örnekleri bulunmaktadır. İnanıyorum ki hürafelerden kurtulduğumuzda daha kaliteli yaşamaya başlayabiliriz. Fakat şu da bir gerçek ki, insan oğlunun bir takım şeylere inanması gerektiğidir.

21.04.2019 13:16

Zaman içinde insanların gelenekleri bir şekilde din ile birlikte harmanlanır. Bu normal bir olaydır. Zenginliğimizi gösterir. Her ne kadar bilim ile uyuşmuyor olsa bile. İnsanların bir takım normlara inanması güzel birşeydir.

21.04.2019 13:48

Nuh aleyhisselamın üçüncü oğlu Yafes, yüzlerce torunları ile Asya’nın ortalarına yerleşti. Orada çoğalarak, doğu Asya’ya ve o zaman mevcut olan kara yolları ile, Okyanus adalarına yayıldılar. Yafes öldükten nice yıllar sonra, insanlar azmaya, Nuh aleyhisselamın ve Yafes’in dinini, nasihatlerini unutarak, hayvan gibi yaşamaya başladılar. Yıldızlara, aya, güneşe, heykellere, cinne tapınmaya koyuldular. Çeşit çeşit yollara ayrıldılar.

Böyle, uydurulan, meydana çıkan sapık yollardan biri, Şamaniliktir. Avrupalıların Chamanisme dediği bu bozuk yol, vakti ile doğu Asya’da kâfirlerin uydurduğu bir din olup, bugün Sibirya’daki ve Okyanus adalarındaki vahşiler arasında yayılmış haldedir. Bunlar, güneşte bulunuyor dedikleri bir tanrıya ve cinne ve meleklere tapınır. En büyüğüne şeytan derler. Şaman dedikleri papazları bir at kuyruğu takar. Güya cinni kovmak için boyunlarına bir davul asarlar. Bu davulu ara sıra çalarlar. Sihir, yani büyücülük, bunlarda keramet sayılır.

Bu da, Berehmen ve Buda dinleri gibi, Peygamberlerin getirdiği hak dinlerin, asırlar boyunca, cahiller, zalimler tarafından bozulması, değiştirilmesi ile meydana gelmiştir.

21.04.2019 15:13

Aralarında benzerliklerin olması normal, sonuçta adetlerimiz insandan insana aktarılarak geliyor.

25.04.2019 13:32

Farkında olsak da, olmasak da kültürümüzün, yaşayışımızın, gelenek ve göreneklerimizin temelinde Şamanizm ve Tengrizm kökenli davranışlar vardır. Günümüzde bu davranışlar batıl olarak nitelendirilse bile, kökenleri araştırıldığında hemen hepsi manaya bürünür.

07.08.2020 19:21

İnsanoğlundaki ait olma hissi ve tekrarlanan eylemlerin zaman içinde nesilden nesile aktarılması ile harmanlanarak günümüze kadar geliyor bazı adetler.

ayıadam 08-30
Umit 05-04