Uzman çavuştu. 2011’de Şırnak İdil’de arazi taraması yapıyorlardı, 20 kiloluk elyapımı bomba uzaktan kumandayla patlatıldı, havaya uçtu.
Son nefesini vermeye kendini hazırlamıştı ama, kahraman ruhu teslim olmadı, hastaneye yetiştirdiler, bir değil, beş değil, kalbi 47 defa durdu kardeşim, 47 defa yeniden çalıştırdılar, 147 ünite kan verdiler, 73.5 litre eder, dile kolay, 60’dan fazla ameliyat oldu.
Nihayet hayata tutundu. Ama… İki gözü artık yoktu, sol bacağı yoktu, sağ bacağının dizden aşağısı tutmuyordu, karnına şarapnel saplanmıştı, bağırsaklarının önemli bölümü alındı, idrar torbası taşıyor, altı sene geçti, bıçak altına yatmaya devam ediyor, şu an planlanmış en az altı ameliyatı daha var.
Ve, bunca ızdırap içinde onu kahreden konu bambaşkaydı.
Gazi olduğunda evliydi.
Üç yaşında kızı vardı.
Babasının göz çukurlarına bakmaya korkuyordu.
Yücel’in kendisi gibi gazi olan arkadaşları aralarında para topladı, bu avucunda gösterdiği gözler alındı.
Yücel göz çukurlarına taktı.
Gözleri olup görmeyenler… Suriyelilere TOKİ’den ev vermeye kalkanlar, önce bu gözlere baksın diye yazıyorum bu satırları.
Çünkü…
Yücel kirada oturuyor.
Binlerce şehit ailesi, onbinlerce gazimiz gibi, kirada oturuyor.
Hiç öyle suratını başka tarafa çevirme… Sana söylüyorum! Bu gözlere iyi bak. Sonra utanmadan verebiliyorsan ver suriyelilere toki evlerini.