Söylemesi zor ve uzun tekerlemeler
Telaffuzu her kişi için kolay olmayan tekerlemelerimiz vardır. Onlardan bazıları aşağıdaki gibidir.
Bonus Video; Zeki Müren harika türkçesi ile söylemesi çok zor olan kekere mekere tekerlemesi.
Bu tarlaya bir şinik (ölçek) kekere mekere (kuş yemi) ekmişler. Bu tarlaya da bir şinik kekere mekere ekmişler. Bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış. Bu tarlaya da ekilen bir şinik kekere mekereye de boz ala boz başlı pis porsuk dadanmış. O tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuk, diğer tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğa demiş ki; 'Sen ne zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksun.' O da ona cevaben sen ne zamandan beri o tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuksan ben de o zamandan beri bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlı pis porsuğum demiş.
Söylemesi zor tekerlemeler
O pikap bu pikap şu pikap
Serçe ile söyleşenin sesi semadan gelir.
Paşa tası ile beş has tas kayısı hoşafı
Gül dibi bülbül dili gibi, bülbül dili gül dibi gibi
Şemsi Paşa pasajında sesi büzüşesiceler
Keşkekçinin keşkekleşmemiş keşkek kepçesi
Dal sarkar kartal kalkar; kartal kalkar dal sarkar.
Şu duvarı badanalamalı mı? Badanalamamalı mı?
Şiş şişeyi şişlemiş, şişe de keşişe kış demiş.
Bu mum umumumuzun mumu.
Kırk kırık küp. Kırkının da kulpu kırık kara kırık küp.
Nankör nalbant nalları nallamalı mı, nallamamalı mı?
Kırk kartal, kırk kanadı kırık kartal. Kırkı kalkar, kırkı konar.
Kapı gıcırdatanlardan mısınız? Kıvılcım sıçratıcılardan mısınız?
Şu köşe yaz köşesi, bu köşe kış köşesi, ortada su şişesi.
Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak?
İbiş’ le Memiş mahkemeye gitmiş, mahkemeleşmiş mi, mahkemeleşememiş mi?
Bu çocuğu gıdıklasak da güldürsek mi? Yoksa gıdıklamasak da güldürmesek mi?
El alem ala dana aldı ala danalandı da biz bir ala dana alıp da ala danalanamadık.
Herkes bazlama yapıp bazlamalandı da biz bir bazlama yapıp bazlamalanamadık.
Delmişler, takmışlar. Bunu böyle yapmışlar. Delmiyelerdi, takmıyalardı. Bunu böyle yapmıyalardı.
Siz bizim Çekoslavakyalılaştırdıklarımızdan mısınız? Yoksa Çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?
Üçüncü üçkâğıtçı, üçetek üçleşerek üçteker arabayla süzüm süzüm süzülen süzgeçleri süzdü.
Al şu takatukaları, takatukacıya götür. Takatukacı takatukaları takatukalamazsa, takatukaları takatukalatmadan geri getir.
Bir berber bir berbere, bre berber, gel beraber berberistanda bir berber dükkânı açalım diye bar bar bağırmış.
Pireli peyniri perhizli pireler tepelerse pireli peynirler de pır pır pervaz ederler.
Sizin bacaya konmuş allı ballı kabaklı baykuşa, bizim bacaya konmuş allı ballı kabaklı baykuş demiş ki; Nasılsın allı ballı kabaklı baykuş..?
Hakkı haklının hakkını yemiş. Haklı Hakkı’ dan hakkını istemiş. Hakkı haklıya hakkını vermeyince haklı da Hakkı’ nın hakkından gelmiş.
Dört deryanın deresini dört dergâhın derbendine devrederlerse, dört deryadan dört dert, dört dergâhtan dört dev çıkar.
Ocak kıvılcımlandırıcılardan mısınız, kapı gıcırdatıcılardan mısınız? Ne ocak kıvılcımlandırıcılardanız, ne kapı gıcırdatıcılardanız.
Ballandıran dalları ballandırmalı mı? Yoksa ballandırmamalı mı? Yoksa o bala daldırılan baldıran dalları dallandırmalı mı, ballı dalla dallandırılmamalı mı?
Kelkit’ te keklikler Kesmik’ e dadanmışlar. Kelkitliler de Kesmik’ teki kekliklerin etine dadanmışlar.
Kelkit’ teki keklikler Kesmik’ e dadanmayaydılar, Kelkitliler de Kesmik’ teki kekliklerin etine dadanmazlardı.
Sizin damda var, beş boz başlı beş boz ördek, bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek, sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek, bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe, siz de bizcileyin beş boz başlı beş boz ördek misiniz? demiş.
Çatalca’ da topal çoban çatal yapıp çatal satar, nesi için Çatalca’ da topal çoban çatal yapıp çatal satar? Kâri için Çatalca’ da topal çoban çatal yapıp çatal satar.
Bir tarlaya kemeken ekmişler. Bu tarlaya iki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış. Biri kürkü yırtık erkek kel kör kirpi, öteki kürkü yırtık dişi kel kör kirpi. Kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne; kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürküne eklemişler.
Corona virüsünden korunma yolları
Toplu taşıma araçlarında sokakta herkes maske takıyor. Maske korur mu?
Maske korumaz. Virüs dediğin şey on üzeri eksi dokuz metre. Yani metrenin trilyonda biri. Senin o maskenin deliklerinden her şey geçer. Maske bakteriden korur, virüsten korumaz. HEPA filtreler de korumaz. Virüs çok küçük bir şey. Koruyucu değil. Maskeyi takıyorsun soluyorsun havayı ve onun üzerinde nem oluyor. Neme daha güzel yapışıyor virüs. Daha kötü oluyor bir de tersini düzünü karıştırırsan ‘vay haline' diyorum. N95 maskeler var sağlık personelinin taktığı onlar bile yüzde 100 koruyucu değil. En fazla yüzde 60'tır koruyuculuğu.
Doktor eldiveni ile gezen vatandaş da var. Faydası nedir?
Daha kötü. Elin terliyor ve eldiven lateks. Yarım veya bir saat sonra lateks eldivenler geçirgen hale gelir. Ameliyatlarda 3 eldiven takıyoruz. Bir süre sonra geçirgen hale geldiği için en üsttekini atıp yenisini takıyoruz. Prezervatif bile lateks olduğu için HİV'den yüzde 100 korumaz.
Ne yapacağız öyle ise?
El yıkayacaksınız, temiz olacaksınız. Sabah kalktın kolonyayı eline cebine alacaksın. Dezenfektan da alabilirsin. Metrobüse bindin mi yapışma her yere. Virüs en çok nerede? Nemli yerlerde. Camlarda çok. Çünkü içerisi sıcak dışarısı soğuk nem oluyor. Ellerini, yüzünü cama sürme. Bir yere tutun ama milletin dibine çok girme.
Metrobüste burun burunayız. Nasıl olacak ki?
Birbirinize nefes vermeyin. Kafanızı öne eğin. Çünkü virüs ısındığı zaman tavana doğru çıkacak. Tek yere tutunun. Virüsün sizde kolonize olması 1 saatten fazla virüslü ortamda zaman geçirirsen oluyor. Nerelerinde tutunmuş olabilir? Elinde, burnunda, yüzünde olabilir. Toplu taşımadan inince elini, ağzına, yüzüne değdirmeyin. Hemen yıkayın. Kolonyo ile elleri ovuşturun. 15 saniye kolonya elinde kalmalı. Uçarsa alkolü etki etmez. Mendiline sümkür. Tuzlu su çözeltisi varsa burnunu, ağzını çalkala. Yoksa normal su ile yap.
Tuzlu su nasıl yapılacak?
Yarım litreye 5 çay kaşığı tuz atıp yanınızda taşıyabilirsiniz. Önce elleri alkolle yıkadın sabunladın güzelce, sonra burnunu temizle. Tuzlu su etkinliği arttırır ama normal su da olur. Sonra ağzına da gargara yap.
Ofislerde herkes aynı yerde, nasıl korunacağız?
Camları yarım veya bir saatte açacaksınız. Havalanacak.
Plazalarda camlar açılmıyorsa ne olacak?
Hepiniz birbirinizin havayı solursunuz. Öksüren aksırandan hemen bulaşır. Hasta kişi evine gönderilecek. Masanızı kolonya ile silin. Ellerinize kolonya dökme alışkanlığı kazanmanızda fayda var.
Temizlik nasıl olmalı?
Toplu taşıma araçlarını çamaşır suyu ile temizlemek lazım. Bütün tabanını paspaslayacaklar. 5 litre suya yarım çay bardağı çamaşır suyu koyularak yapılır. Tutacak yerler, camlar her yer silinecek. Evinizi de bu suyla sileceksiniz. Okullar da bu şekilde temizlenmeli. Alkol de olur ama 5 litre suya yarım çay bardağı çamaşır suyu çok etkilidir. Toplu taşıma ozon gazı ile de temizlendiğinde her yer yarım saatte temizleniyor. Havalandırılıp hemen binilebiliyor.
Kaynak: Doçent Dr Oytun Erbaş
Kimbra
Asıl adı Kimbra Lee Johnson (27 Mart 1990 doğumlu), pop'u klasik R&B, caz ve rock müzik unsurlarıyla harmanlayan Yeni Zelanda şarkıcısı, şarkı yazarı, plak yapımcısı, oyuncu ve model.
Diskografi
Vows (2011)
The Golden Echo (2014)
Primal Heart (2018)
En popüler düeti Gotye ile söylediği "Somebody That I Used To Know" parçasıdır.
Yasmeen Amina Olya - O Habibi
Şarkının sözleri;
Eğer bir cennet varsa,
Ve o cennette serçeler...
Şarkılar söylüyorlarsa eğer,
Senin sesin olmalı onların şarkıları.
Eğer bir eski zaman masalı varsa,
Ve o masalın içinde periler...
Düşler görüyorlarsa eğer,
Senin yüzün olmalı onların düşleri.
Eğer bir yer varsa,
Çocukluğunda kaçmak istediği herkesin,
Sığınmak istediği bir anne şefkatine,
Senin kucağın olmalı onların limanları.
Eğer bir bahçe varsa,
Ve içinde açan dağ sümbülleri,
En koyusu ise morun eğer,
Senin saçlarının rengi olmalı onların yaprakları.
Yasmeen Amina Olya
Aslen Kanadalıdır. Dinlendirici bir sese sahip, müzik hayatına Fransa'nın Strazburg'da en bilindik şarkısı olan o habibi ile başlamış. Aynı zamanda arp çalıp, resim yapmaktadır. Hatta kendi sitesinde bu resimleri satmaktadır. Tasavvuf müziğinden o kadar çok etkilenmişki, söylenenlere göre islamiyeti seçmiş.
Videodaki şarkı en bilindik şarkısı olup sadece o habibi kısmı bir anlama karşılık gelirken, geriye kalan sözler kalpden gelip bir anlamı yoktur.