#ŞuleÇet
Ankara'da, cinsel saldırıya uğrayıp, plazanın 20'nci katından atıldığı iddia edilen üniversite öğrencisi Şule Çet'in (23) yaşamını yitirmesinin ardından plazadaki odada olayın hemen ardından polisin çekerek dava dosyasına giren görüntüler ortaya çıktı.
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, geçen yıl 28 Mayıs tarihinde saat 03.50’de Ankara'daki plazanın 20'nci katından düşerek hayatını kaybetti. Olayla ilgili açılan davada, 'kasten öldürme' 'cinsel saldırı' ve 'hürriyetten yoksun bırakma' suçlarından yargılanan sanıklar Çağatay Aksu (34) ve Berk Akand (33), dün ilk kez hakim karşısına çıktı. Suçlamaları kabul etmeyen sanık Aksu, cinsel saldırı olmadığını, Şule Çet'in intihar ettiğini söylerken, sanık Akand da cinsel saldırı suçlamamasını kabul etmedi. Akand, Çet'in düştüğü saatlerde ise alkollü olduğunu ve uyuduğun iddia ederek olayın nasıl yaşandığını bilmediğini ileri sürdü.
Uyuşturucunun etkisinde gibi duruyor. Kesinlikle bu olay aydınlatılmalı ve kamuoyu vicdanı rahatlatılmalı. Olay ile ilişkisi bulunan herkezin ceza alması gerekmektedir.
Yazıklar olsun. Gençecik kıza kıydılar. Konu mutlaka aydınlatılmalı. Olayın üzeri kapanmamalı. Parası olanın at koşturduğu bir ülke olmasın Türkiye...
Zengini bu ülkede içeri atamıyorlar. Paran varsa kralsın bu ülkede.. Adalet hak getire.
Bir süredir davayı yakından takip ediyorum. Her iki tarafın avukatlarının açıklamalarını ve dahi mahkeme detaylarını. Sıradan bir vatandaş olarak dahi gördüğüm tablo çok net. Birçokların da adı kadar iyi bildiği bir suç söz konusu. Hala karara bağlanmamış olmasının sebepleri: ülkenin hukuk sistemi, aklı ve vicdanı.
Şule Çet cinayetinde bugun mahkeme, duruşma sonunda tutukluluğun devamına karar verirken, DNA tespitine elverişlilik için bilirkişi tespiti ve telefon kayıtlarının beklenmesine de karar verdi.
Adalet bu ülkede kadın ismi olmaktan çıkmalı. Deliller, bulgular herşey ortadayken bu caninin ceza alması neden bu kadar uzun suruyor. Baklava çaldığı için yıllarca ceza verilen çocuğa ışık hızında ceza keseliyor. Ama zengin biri olunca bu durum kamlumbağa hızında seyir ediyor.
Katil zanlısının derhal en ağır cezayı almasını temenni ediyorum. Kamu vicdanı başka türlü soğuyamaz.
Son duruşmada bilirkişinin bildirdikleri ve tekrar onayladıkları bile başlı başına yetebilirken hala karar çıkmadı. Davanın peşi bırakılsa ne kararlar verilir diye merak ediyorum. Sanıkların avukatlarının bilirkişiye yönelttikleri "akıl" ile alakası olmayan soruların söylem analizini çıkarmak dahi karar almak için yeterli olabilir diye düşünüyorum.