2000 yıllık soguk espiri yazılı tarihi eser
Londra'da Roma İmparatorluğu'nun farklı bir yönüne ışık tutan bir keşif gerçekleştirildi. Bloomberg'ün yeni binasının etrafında ortaya çıkan kalemler, o zamanlarda yaşayan insanların espri anlayışına da ışık tuttu. Üzerinde espriler bulunan kalemlerin 2.000 yıl öncesine ait olduğu belirtildi.
Bloomberg'ün Londra'da bulunan yeni ana ofisi etrafında kazı yapan arkeologlar, üzerinde 'ilginç' şakalar bulunan ve yaklaşık 2.000 yıl öncesine ait olan kalemler keşfettiler. Bu buluntularla birlikte soğuk esprilerin 2.000 yılı aşkın bir süredir bizlerle olduğu da belirtilmiş oldu.
Kalemin üzerinde "Şehirden geri döndüm. Sana beni hatırlaman için bu ucu sivri hediyeyi aldım. Keşke sana kat ettiğim yolun uzunluğu ve cüzdanımın boşluğu kadar büyük bir hediye alabilseydim" şeklinde bir 'espri' yer alıyor. Daha basit bir açıklamayla bir Romalı, Londra'ya beş parasız varması üzerine arkadaşına böyle bir hediye alıyor.
Uzmanlar kalem üzerinde yer alan 'şehir' ibaresinin Roma olduğunu düşünüyor. Ticaret ve devlet yönetimi için önemli bir nokta olan Roma, Roma İmparatorluğu için de kilit bir nokta konumundaydı. Buradan gelirken aldığı hediye üzerine de açık bir şekilde parası kalmadığı için böyle bir hediye aldığını belirten kişi, bir nevi utancını belirtiyor.
Kalemin hediye olarak verilmesi aynı zamanda tüccarların, askerlerin ve yetkili kişilerin kilometrelerce ötedeki kişilerle bu şekilde iletişime geçtikleri ve okuma yazma oranı hakkında da bir bilgi veriyor.
Tüm bunların yanı sıra uzmanlar, Roma İmparatorluğu'nda bu tarz soğuk esprilerin çok da nadir olmadığından bahsetti. Bu zamana kadar birçok Roma İmparatorluğu'na dair kalıntı bulunmuş olsa da Bloomberg binasının etrafında bulunan kalemlerin tarihsellik, şiir ve espri konularında türünün tek örneği olduğu müze tarafından belirtildi.
Türkiye'de paraya resmi basılan ilk kadın
1971-1979'da basılan 50 kuruşun tura yüzünde Ankara gelinbaşı ile yer alan Sabiha Tansuğ'dur.
Hayatını geleneksel Türk giyim kültürüne adayan bir Halk Bilimci / Etnolog, Araştırmacı Yazar Sabiha Tansuğ, 1970 yılında 30 yaşında iken İstanbul'da Galatasaray Yapı Kredi Sanat Galerisi'nde '40 Anadolu Kadın Başlığı' adlı sergiyi açar. Tansuğ' un sergisi büyük ilgi görür.
Ziyaretçilerden biri de Darphane 2. Müdürü Sait Tanaçan ve eşidir.
Telefonla Sabiha Tansuğ' u arayan Darphane 2. Müdürü Sait Tanaçan basılacak 50 kuruşun üzerine desen aradıklarını, başlıklardan biriyle poz verip veremeyeceğimi sorar.
Sabiha Tansuğ da Ankara gelinbaşı ile poz verir"
Dünyada o güne kadar para üzerinde sadece kral, kraliçe ve devlet büyüklerinin fotoğrafları yer alırken, ilk kez Sabiha Tansug "para üzerine resmi konulan vatandaş" olur.
Tansuğ, "Bunun karşılığında ücret almaz.
Kendisine sorulduğunda "Zaten onuru hiçbir maddi bedelle ölçülemez"der.
Japonya'nın hibrit canlı üretmeyi onaylaması
Japonya, yıllar süren mücadelesinin ardından kök hücre biyologu Hiromitsu Nakauchi’ye insan-hayvan embriyo hibriti deneyleri yapması için izin verdi. Nakauchi, bu izini almak için 10 yıldan uzun süredir uğraşıyordu.
Bu yılın başında Japonya, hibrit embriyoların taşıyıcı hayvanlara yüklenmesine ve yavruların dünyaya gelmesine izin verdi.
Tokyo Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi’nde baş kök hücre araştırmacısı olan Hiromitsu Nakauchi, ülke ülke gezerek domuzlar gibi canlılar üzerinde insan organları geliştirmek için uygun şartları bulmaya çalıştı. Sırf ABD’de 110 binden fazla hastanın organ nakli beklediğinin farkında olan Nakauchi, bu yöntem sayesinde hayatların kurtarılabileceğine inanıyor.
Bu amacın gerçekleştirilmesi elbette ki şu anda biraz uçuk gözüküyor. Yine de projenin bir sonraki adamı, Japon yetkililerden yeşil ışık almayı başardı. 2014 yılında hükümet bu tür araştırmaları yasaklamış olsa da Nakauchi en sonunda bakanlıklardan gerekli onayı aldı. Araştırmacı, kamusal anlayış ve güvenin de zamanla gelişeceğini umuyor.
Nakauchi, “Hemen insan organları yaratmayı beklemiyoruz ama bu bizim, şimdiye kadar edindiğimiz bilgiler üzerine kurulu araştırmalarımızı ilerletmemizi sağlayacak.” diyor.
Deneyler, ilk olarak genetik olarak müdahale edilmiş insan pluripotent kök hücrelerinin fare embriyolarına eklenmesiyle başlayacak. Bu hücreler, genetik yapıdaki farklılıkları nedeniyle birer pankreas oluşturmayacak. Amaç, farenin insan kök hücrelerini kullanarak kendisine bir pankreas oluşturması olacak.
Ekip, 2 yıl boyunca bu kemirgenleri izleyecek ve pankreasın oluşum sürecini takip edecekler. Hayvanların diğer organları ve beyinleri de düzenli olarak kontrolden geçecek. Bu test başarılı olursa domuzlar üzerinde deney yapmak için başvuru yapılacak.
Daha önce insan-domuz ve koyun-domuz hibritleri yapıldıysa da hiçbirinin doğmasına ve olgunlaşmasına izin verilmedi.
Bu araştırmalarda en temel sorunlardan biri, insan kök hücrelerinin tam olarak hayvanın hangi organına gideceğinin ve enjeksiyon sonrası neye dönüşeceklerinin bilinmemesidir. Nakauchi ve ekibi, farelerin beyinlerinin %30’dan fazla insan olduğunu keşfettikleri an deneyleri durduracak.
Nakauchi, insan hücrelerinin yalnızca belli organları oluşturmasını sağlamaya çalıştıklarını ve kullandıkları yöntemin, kök hücrelerin nereye gideceğine dair çekinceyi ortadan kaldırdığını söylüyor. Araştırmacıya göre bu yöntem, etik çekinceleri de azaltacak.