İnsanın içi parçalanmıyor değil.
Makbule Özdemir (47), 3 Mayıs 2016'da Çorum'daki evinin önünde askere gidecek oğlu için şenlik düzenledi. Ahmet ve arkadaşları o gece halay çekti, eğlendi, sarılıp ağlaştı, helalleştiler. Annesi Ahmet'in omzuna allı pullu ayyıldızlı yazmasını (allık) taktı, ellerine kınasını yaktı. Hayırlısıyla gitsin gelsin diye dualarla uğurladılar.
O zaman 20 yaşında olan Ahmet Özdemir, 5 Mayıs 2016'da önce Isparta'daki acemi birliğine, 10 Temmuz'da da İstanbul Metris Kışlasına teslim oldu. Ve bir daha geri dönemedi.
15 Temmuz gerçekleştiğinde 5 günlük er olan Özdemir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde 14 vatandaşın şehit edilmesinden sorumlu tutularak 14 kez ölüme sebebiyet vermekten, 1 kez de darbeye teşebbüsten müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Yüzlerce askeri öğrenci gibi o da 3 yıldır cezaevinde.
Oysa 14 vatandaşı şehit edenler belli değil. Ahmet Özdemir'in gönüllü avukatlığını yapan Gül Önder, “Çünkü herhangi bir balistik inceleme yapılmadı. Bunu çok talep ettik. İBB binasının çevresinde o kadar çok kamera var ki, o görüntülerin incelenmesini istedik. Hiçbiri dosyaya konmadı. Mahkeme gerek bile görmedi. Balistik incelemenin bu saatten sonra yapılması da mümkün değil. Fiziki imkansızlık denildi“ demişti.
EVE VALİZİNİ GÖNDERDİLER
Bir hafta aradıktan sonra oğlunun Silivri Cezaevinde olduğunu öğrenebilen Makbule Özdemir'in Çorum'daki evine 15 Temmuz'dan 2 ay sonra bir valiz geldi.
Arkadaşları kışladaki eşyalarını toplayıp annesine göndermişlerdi. Makbule Özdemir, o gün dolabın üstüne kaldırdığı valizi hiç açmadı, açamadı, içindekileri çıkaramadı, dokunamadı, bakamadı... Ta ki geçen hafta cumartesi gününe kadar...
Bütün bu hikayelerin acı özeti:
Oysa 14 vatandaşı şehit edenler belli değil. Ahmet Özdemir'in gönüllü avukatlığını yapan Gül Önder, “Çünkü herhangi bir balistik inceleme yapılmadı. Bunu çok talep ettik. İBB binasının çevresinde o kadar çok kamera var ki, o görüntülerin incelenmesini istedik. Hiçbiri dosyaya konmadı. Mahkeme gerek bile görmedi. Balistik incelemenin bu saatten sonra yapılması da mümkün değil. Fiziki imkansızlık denildi“ demişti.
Canımız devletimizin kararları dogmatiktir. Dezzeeemm üzülme, çıkacak oğlun, çıkacak! Temiz yüreğini sevdiğiminin teyzesi.