#sağlık
Jelibon frigs paylaştı

Sağlıkçı bir arkadaşımdan:
“Hepinizin bildiği gibi haftasonu #LYS var ve ardından Üniversiteye giriş sınavı olacak. Dikkatimizi çeken bir konu var, çocuklara sınav esnasında maskelerinizi çıkartabilirsiniz denildi. Nacizane ben ve doktor arkadaşlarımın fikri kesinlikle bunun yapılmaması yönünde. Belki bir yudum su içimi süresi kadar o da çok zorda kalınırsa.
Bir diğer konu da sınav salonlarındaki merkezi havalandırma sistemleri ve klimalar. Salonların kapalı tutulup bu cihazların kullanılması düşünülüyor. (Çoğu okulda bu sistemler yok ama ya camları kapalı tutarlarsa endişemiz var) Oysa ki bu cihazlar aynı havayı çevirip duruyor ortamda. Camların açık tutulması daha mantıklı gibi görünüyor bu durumda. Çocuklarınıza bunu söyleyebilirsiniz. Sınav gözetmenlerine bunu teklif edebilirler.
Korkulacak bir durum daha var ama sanırım ona çözüm yok teşhisi konulmamış covid şüphelisi çocuklar olacaktır elbette. Teşhisi konulmuşların hepsi aynı salonda #sağlık personeli gözetiminde sınav olacaklar.
Ben çocuklarımızın böyle bir durumla karşı karşıya getirilmesinden oldukça rahatsızım. Umarım hiçbir sorun yaşamadan atlatılır.”

0
Erdi frigs paylaştı

Çok Fazla Şeker Tükettiğinize Dair 5 Belirti

#Şeker kullanımını azaltmak değil aslında bırakmak en iyi tercih ama alıştıysanız işe önce azaltmak ile başlayabilirsiniz.

Çok fazla şeker tüketmek çok zararlıdır. Özellikle geleceğinizi riske atarsınız ciddi sağlık problemleriyle karşılaşırsınız.

Dişler için Zararlı

Şeker dişleri çürütür. Diş sağlığı için son derece tehlikeli olan fazla şeker kullanımı kesinlikle uzak durmanız gereken bir alışkanlık. Özellikle küçük yaşlardan itibaren bu duruma gereken önem verilmezse yoğun diş ağrıları ve çürükler gelecekte sizi bekliyor olacaktır.

Kilolu Bir Yaşam

Şekerli tercihler kilolu bir yaşamı sunar. İnsülin direnciniz dengesizleşir ve sağlığınız da bozulmaya başlar. Kilo vermek istiyorsanız şekeri hayatınızdan çıkarın. Çok fazla şeker kullanımı olan biri kilo veremez.

Sürekli Daha Fazla Şekerli Yeme İsteği

Şeker bir nevi ağzınızın tadını değiştirir. Bu da yediğiniz şeylerde şekerli ihtiyacınızı arttırır. Bu durumdan kurtulmanın yolu şekeri kesmektir. Farkı kestiğiniz ilk zamanlar keskin olarak anlayacaksınız ama sonrasında alışacaksınız.

Depresyon ve Stres

Araştırmalar gösteriyor ki şeker kişiyi depresyona sokuyor, onu daha kaygılı bir hale getiriyor. Yeme sonrası kaygı, pişmanlık, mutsuzluğun yanı sıra hiçbir şeyin değişmeyeceği hissi aslında size kurulmuş bir tuzak. Şekeri hayatınızdan çıkarın ve hareketli bir yaşama sahip olun kısa sürede bakın her şey nasıl değişiyor.

Cilt Problemleri

Şeker cildinizi etkiler. Cilt tipinize göre farklı reaksiyonlar görebilirsiniz. Yağlanma, kuruma gibi temel sorunlar baş gösterecektir. Bu duruma düşmemek için şekerle aranıza mesafe koyun ve bol su için cildiniz kendini yenileyecektir. Ayrıca ergenlik zamanlarından çok şeker tüketimi sivilceye davetiye çıkarır...
#saglik

0
03.09.2019 11:56

Koltuk değnekleriyle girdiği hastaneden yürüyerek çıktı

TÜRKİYE’DE YILDA 100 BİN CİVARINDA PROTEZ AMELİYATI YAPILIYOR

Mehmet Serhan Albayrak'ın şiddetli ağrıları bundan tam iki yıl önce başladı. Oturup kalkmakta ve yürümekte güçlük çeken Albayrak, 2 koltuk değneğiyle hareket ediyordu. Yapılan tetkikler sonrası kalça eklemi ve kıkırdağında aşınma tespit edilen Mehmet Serhan Albayrak, kalça protezi sonrası koltuk değnekleri olmadan yeniden yürümeye başladı. Albayrak’ın ameliyatını gerçekleştiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Faik Altıntaş, "Türkiye'de yılda 100 bin civarında kalça ve diz protezi ameliyatı yapılıyor. Kalça ve eklemleri korumak adına kilo kontrolü sağlanmalı ve düzenli egzersiz yapılmalı" tavsiyesinde bulundu.

"BU DURUM VÜCUDUMDA HASARLARA YOL AÇTI"

Oturup kalkmakta ve yürümekte güçlük çektiğini söyleyen Mehmet Serhan Albayrak, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

"Bacaklarımda hissizlik ve halsizlik vardı. Uzun süre yürüyemiyor ve yürüyüş sonrası ağrılarım oluyordu. Oturup kalkarken ağrılar kireçlenmenin neden olduğu bıçak yarası gibi bir ağrı hissi yaşıyordum, hayat kalitem düşmüştü. Bu durum vücudumun diğer bölgelerinde ağrılara neden oldu. Doktorum protez ameliyatını uygun gördü. Hastaneye 2 tane koltuk değneği ile eğik şekilde yürüyerek girdim. Hastalara tavsiyem böyle bir durumda hemen doktora başvursunlar. Geç kaldıklarında da kalça protezinden hiç korkmasınlar. Ben şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Bundan sonra hayat konforum olacak. Belli bir süre hareketlerime dikkat etmem gerekiyor. Ameliyattan önce bu hareketleri yapamıyordum. Şimdi protez nedeniyle gayet rahat yürüyorum."

İKİYE KATLANMIŞ ŞEKİLDE KOLTUK DEĞNEKLERİYLE YÜRÜYEBİLİYORDU

Mehmet Serhan Albayrak’ın ameliyatını gerçekleştiren Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Faik Altıntaş, "Mehmet Bey, bizim 11 bin 111’nci ortopedi hastamız. İlk geldiğinde iki koltuk değneğiyle sadece kısa mesafe yürüyebiliyordu. Kalçasındaki ağrı şiddetliydi ve hareketleri kısıtlıydı. Kalça ekleminin ve kıkırdağının tamamen aşınmış olduğunu tespit ettik ve kalça protezine karar verdik" diye konuştu. 

Kalça protezinin hastalar için yüzyılın en başarılı ameliyatı seçildiğinin altını çizen Prof. Dr. Faik Altıntaş, "Böyle bir durumda tercih edilen tedavi, o kalçanın değişmesi yani protezdir. Aşınan kıkırdak yerine titanyum protez uygulanır. Hasta hareket anında ağrılarından kurtulur ve istediği hareketi yapabilir. Bu ameliyatlar bugün başarılı bir şekilde Türkiye'nin her yerinde uygulanıyor" ifadelerini kullandı.

GENÇLERDE DE KIKIRDAK AŞINMASI YAŞANABİLİYOR

Prof. Dr. Faik Altıntaş, kalça ve eklem kaslarını korumak için alınacak önlemleri şöyle sıraladı:

"Öncelikle kilo kontrolü önem taşıyor. Bunun yanı sıra düzenli egzersiz yapmak gerekiyor. Adalenin her zaman güçlü olması önemli. Bu hastalığın biraz da genetik kökenli olduğunu unutmamalıyız. Kıkırdağın gücü genetik olarak belirleniyor. Bazı insanlarda genç, bazı insanlarda yaşlı dönemde kıkırdak aşınması, saçın beyazlaması gibi doğal bir süreç. Bunu da göz önüne alarak adaleyi güçlendirmek adına yürüyüş ve adale gerdirme egzersizleri yapabiliriz. Spor dalının adı ne olursa olsun amacımız adaleleri hareket ettirmek olmalıdır. Yürüyüş daha çok tercih edilmelidir."

0
01.09.2019 14:03

Mikropların kalp krizi başlangıcındaki etkileri

Vücuttaki mikroorganizmalar, Dünya Kardiyoloji Kongresi ile birlikte ESC Kongresi 2019'da bugün yapılan son araştırmalara göre, koroner plakların dengesizleşmesine ve daha sonra kalp krizine katkıda bulunabilir açıklamasını yaptı.

Çalışma, bağırsak bakterilerinden farklı olarak, koroner plaklardaki bakterilerin proinflamatuar olduğunu göstermiştir. Ek olarak, akut koroner sendromlu ( kalp krizi ) hastalar, bağırsaklarında stabil anjina hastalarına göre farklı bakterilere sahiptir.

Diyet, sigara içmek, kirlilik, yaş ve ilaçların hücre fizyolojisi, bağışıklık sistemi ve metabolizma üzerinde büyük etkisi vardır. Önceki araştırmalar bu etkilerin bağırsak sistemindeki mikroorganizmaların aracılık ettiğini göstermektedir. Bu çalışma, mikrobiyotanın koroner plakların instabilitesine katkısını araştırdı.

Çalışmaya akut koroner sendromlu 30 hasta ve stabil angina ile 10 hasta dahil edildi. Araştırmacılar bağırsak bakterilerini dışkı örneklerinden izole etmiştir . Koroner plak bakterileri, anjiyoplasti balonlarından çıkarıldı.

Dışkıdaki mikrobiyota ve koroner plakların karşılaştırılması, iki bölgede farklı bir kompozisyon ortaya koydu. Dışkı bakterileri heterojen bir bileşime ve belirgin bir Bacteroidetes ve Firmicutes varlığına sahipken, koroner plaklar öncelikle Proteobacteria ve Actinobacteria'ya ait pro-inflamatuar fenotiplere sahip mikroplar içermekteydi.

İlk Kutsal Kalp Katolik Üniversitesi'nden Eugenia Pisano, Roma, İtalya şöyle dedi: "Bu, aterosklerotik plaklarda iltihaplanma karşıtı bakterilerin seçici bir şekilde tutulmasını ve bunun iltihaplı bir tepkiye ve plak kopmasına neden olabilir.

Analizler, iki hasta grubu arasında bağırsak mikrobiyotasındaki farklılıkları da ortaya koydu. Akut koroner sendromlularda daha fazla Firmicute, Fusobacteria ve Actinobacteria bulunurken, Bacteroidetes ve Proteobacteria stabil anginaya sahip olanlarda daha fazla bulundu.

Bayan Pisano şöyle dedi: “Akut ve stabil hastalarda farklı bağırsak mikrobiyomları telafisi bulduk. Bu bakteriler tarafından yayılan değişken kimyasallar plak stabilitesini bozma ve buna bağlı kalp krizini etkileyebilir. Bu metabolitlerin plak instabilitesini etkileyip etkilemediğini incelemek için araştırmalar gerekir. ."

Bugüne kadar, araştırmaların, enfeksiyonların ve bunun yol açtığı iltihabın doğrudan plak kararsızlığı ve kalp krizi sürecine dahil olduğunu ikna edici bir şekilde göstermediğini belirtti . Örnek olarak, Chlamydia Pneumoniae'ye karşı antibiyotikler kardiyak olay riskini azaltamadı.

Ancak şunları söyledi: "Bu küçük bir çalışma olsa da, sonuçlar önemlidir, çünkü en azından bir hasta alt grubunda, bulaşıcı tetikleyicilerin plak stabilizasyonunda doğrudan rol oynayabileceği fikrini yeniden oluşturuyorlar. Bazı hastalarda kardiyovasküler olayları önler. ”

Bayan Pisano, “Bağırsaktaki ve koroner plaktaki mikrobiyota, plak destabilizasyonu sürecinde patogenetik bir fonksiyona sahip olabilir ve potansiyel bir terapötik hedef haline gelebilir.
#Sağlık

0