Sevmezsen Sevme!
Bir kadın köpeğe yemek ve su veriyordu. Gülümseyerek “Köpekleri seviyorsunuz, ne kadar güzel..” dedim.
Kadın “Hayır” dedi, “hiç sevmem”… Afalladım kaldım. Devam etti:
“Sevmem, ama bu onun ihtiyaçlarını karşılamayacağım anlamına gelmez. Bende fazla yemek var, onun karnı aç…. Benim bahçemde su var, o susamış… Bunun sevmekle ne ilgisi var?”
Şaşırdım kaldım; kadın düpedüz köpeğin Yaşama Hakkı’ndan söz ediyordu…
“Diyelim” dedi bana, “Sokakta bir adama araba çarptı. Yardım mı edeceğim, yoksa bu adamı sevip sevmediğimi mi düşüneceğim? Elin adamını niye seveyim? Düşmanım da olsa yardım ederim.”
Haklıydı… Kadın bana sağlam bir ders verdi; Hayvan Hakları’nı, “kendi sevgim” gibi bireysel bir kavram üzerinden ele almamayı öğretti.
Hayvanlar sırf dünyada yaşıyor olmakla, buranın tüm olanakları üzerinde hak sahibi; dolayısı ile sırf “yaşayan bir canlı olmaktan kaynaklanan haklarını” talep ediyor ve ben de veriyorum.
Ve kediyle köpeği kendi emelleri uğruna evcilleştiren insanoğlu, onları severek, kendi hayvanseverlik duygularınızı tatmin etmenize de gerek yok…
Hayvana saygı duymanın, onu sevmekten daha önemli olduğunu öğrendiğimden beri bu böyle sevmesen de saygı duyacaksın !!!