Zayıflamak

0 17.07.2019 02:18

zayıf hale gelmek. bu zayıflama eylemi, hem incelmek hem de güçsüzleşmek anlamına gelebilir. inceleyelim.

rejim falan yaparak incelmek, veya durup dururken incelmek, ya da kötü versiyonu olarak bir hastalık sebebiyle incelmek, vücudun kemik dışındaki kısımlarının yani yağ, kas vs kısımlarının azalması olarak açıklanabilir belki. kilo kaybı da denilebilir. aynaya bakıldığında eskiden fazlalık gelen bir yerlerin sanki silgiyle silinmiş de yeniden çizilmiş gibi hatlarınızdaki değişmeyle gittiğini görmektir.

özellikle sayıflamaya çalışmak zor iştir; boğazından kesip, yemeyip yedirmek, hatta kişi kendisi zayıflarken etraftakileri şişmanlatmak istemek gibi durumlar görülebilir. ipuçları olarak ekmek tüketiminin azaltılması -ama makarnadan vazgeçememek*- çayın şekersiz içilmesi, "bir çikolata yiyeceğine bir meyve ye!" kampanyasına dahil olunması, fast food yemek yerine okula fasulye götürmek ve çantanın yemek suyu içinde kalması, öğlen yemeği olarak marul ve salatalıktan ibaret salatamsı yiyeceği yemek, hatta daha da beteri herkes hamburger yerken karşılarında ısıra ısıra kabuklu bir salatalık yemek, tuzu azaltmak, acıktıkça su içmek, acıkmadıkça da su içmek ve mideyi şişirmek, her yiyecek pakediin üstündeki kalori ve yağ değerlerini okumak vs. verilebilir.

zayıflama sonucunda eskiden sımsıkı saran kıyafetlerin bol gelmesi, dar pantolonların düşük bele dönüşmesi hatta tamamen düşmesi, yüzüklerin bol gelmesi, düşürmekten korkup takamamak, daralttırmak ama yine bol gelmesi, yanakların çökmesi, balık kılçığı gibi görünmek veya zayıf atlarda da olduğu gibi kaburgaların sayılması, saat kayışını bir delik daraltmak, kemerleri birkaç delik dar takmak vs görülür.

zayıflamak için yapılanlar veya zayıflama sonucunda görülenlerin kimi iyi kimi kötü okuduğunuz gibi. yemek yemek yerine salatalık yiyecek kadar vitaminsiz kalmayı tabi ki önermiyoruz. karbonhidrat yemeyeceğim diye b vitamini almamak da aynı şekilde. evet aşırı kilo çeşitli kalp ve damar hastalıklarına, kolesterole falan neden olabiliyor ama sonuçta birine sarıldığınızda yoldaki elektrik direğine sarılmaktan farklı olmalı bu duygu, azıcık yumuşaklık hissetmeli insan oyuncak ayısına sarılır gibi, bir kemik yığınına değil. ama tabi kilo da kişiden kişiye değişiyor, kimi öyle orantılı kilo alıyor ki güzellik abidesi oluyor, adeta mona lisa! ama kimi de öyle tuhaf kilo alıyor ki bütün yağ kalçasında, midesinde vs sinde toplanıyor, yukardan aşağıya bir bakıyorsunuz, kemikli surat incecik boyun, ince el kol, kocaman bir göbek ve yine incecik bacaklar.

beğeniler ve güzellik düşüncesi kişiden kişiye gelişir, ama bildiğimiz gibi şu açlıktan ölme tehlikesi geçiren, kendi kendilerine varlık içinde yokluk yaratan ve birçok insanın bulamadığı şeyleri beğenmeyip yemeyen insanlar yüzünden dünya zayıflama sözcüğünü tabulaştırmaya çalışıyor ve aşırı zayıflıktan kaçınmayı öğütlüyor. iyi de yapıyor. biliçsiz gençlik kötü bir durum.

sonra istemeden zayıflamak vardır. yemek için çağrılırsınız, yemeğiniz önünüze hazır sunulur, yemeğe bakarsınız, o size bakar, siz ona bakarsınız, sonra sofradan kalkma vakti gelir ve yeek yemediğiniz için azar işitirsiniz. üzgün olduğunuzda, veya hiçbir şey hissetmeyecek kadar dalgın ve bulanık günlerinizde yaşayabilirsiniz bunu, uzun sürmemesi temennimizdir. en sevdiğiniz yemek koyulur önünüze, tavuklu pilav, pizza vs, bunu çok sevdiğinizi ve yemeniz gerektiğini bilirsiniz ama yemeye çalıştığınız anda içerde bir şeyler kıpırdanmaya başlar ve karşı koyar. buna da iştahsızlık deniyor işte. kötü bir şey.

yaşasın yemek yemek.