#Motivasyon
Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik
satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu.
Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor, burası fırtınalıdır, siz de vazgeçseniz iyi olur diyorlardı.
Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti. Adamın haline bakıp 'çiftlik işlerinden anlar mısın?' diye sormadan edemedi çiftlik sahibi. 'Sayılır' dedi adam, 'fırtına çıktığında uyuyabilirim'.
Bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boş verip çaresiz adamı işe aldı.
Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı. Ta ki o fırtınaya kadar:
Gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı. Öyle ki, bina çatırdıyordu. Yatağından fırladı, adamın odasına koştu: 'Kalk, kalk!
Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım.' Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı: 'Boş verin efendim, gidin yatın. İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya.' Çiftçi adamın rahatlığına çıldırmıştı. Ertesi sabah ilk işi onu kovmak olacaktı, ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu.
Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu: A-aa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı. Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti. Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı. Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı.
Fırtına uğuldamaya devam ediyordu. Gülümsedi ve gözlerini kapatırken mırıldandı: 'Fırtına çıktığında uyuyabilirim'
Sıkıntılara zihnen (bilgi, plan), mânen (dua), maddeten (tedbir) hazırsanız, fırtına çıktığında uyuyabilirsiniz. Hayatınız boyunca.
Zeki İnsanlar Hayatta Neden Başarısız Oluyorlar?
Kemal, her zaman sınıfındaki en zeki öğrenciydi. Kariyerinde de oldukça başarılı sayılır fakat Facebook’a her baktığında okulda ondan daha az başarılı olan kişilerin şimdi ondan çok daha fazla şey başarmış olduklarını görüyor. Aynı şekilde, iş yerinde de gerisinde kaldığı pek çok meslektaşı bulunuyor. Zaman zaman kendine şu soruyu soruyor: “Neyi yanlış yapıyorum?”
Bu hikaye size tanıdık geldi mi? Kemal’i kendinize ya da uzun zamandır aynı hislerle boğuşan bir sevdiğinize ya da çalışanınıza benzetmiş olabilirsiniz. Ham zeka elbette çok kıymetli bir varlık fakat her şey anlamına gelmiyor. Ve çoğu zaman, diğerlerine göre daha zeki olan insanların istediklerinden daha azını başarmalarının altında, alttan alta kendilerini engelliyor olmaları yatmaktadır. Siz de bu durumdaysanız iyi haber şu ki; bu konudaki korkularınızı tanımaya ve anlamaya başladığınızda, bu fobileri lehinize çevirmeye de başlayabilirsiniz. İşte size, zeki insanların özellikle mücadele ettiği 5 şey:
1. Zeki insanlar, kişisel ilişkiler kurmak ve zekayı kullanmaya odaklanmak gibi diğer yeteneklerin değerini çoğu zaman azımsamaktadır.
Çok zeki insanlar genelde, sahip oldukları zeka nedeni ile başarıyı kendileri için kaçınılmaz olarak görürler ve diğer yeteneklerin başarıdaki rolünü göz ardı ederler. Örneğin, iş yerindeki diplomasiyi zor bir şey olarak gören bir çalışan bu diplomasiye ayak uydurmayı işinin bir parçası olarak düşünmek yerine rahatsızlık verici olarak düşünür. Benzer olarak, cana yakın olmayı bir yönetici değil yönetici asistanının özelliği olarak görebilirler. Bu nedenle de, bu özellikleri geliştirmek için zaman ya da çaba harcamazlar.
Birçok insan güçlü olduğu özelliklerine yatırım yapmak, tam tersi olarak da doğal olarak güçlü olmadıkları özelliklerine ilişkin kafa yormamak için doğal bir eğilim duyar. Zeki çocuklar da tipik olarak erken yaşlarından başlayarak çevrelerinden, sahip oldukları zekalarının ne kadar değerli olduğuna ilişkin sinyalleri toplarlar. Kendilerine ne kadar zeki oldukları söylenerek büyürler ve okul çağı boyunca başarıya diğerlerine göre daha çabuk erişebildiklerini deneyimlerler. Bu noktada, bu kişilerin yetişkinliklerinde de zeki oldukları gerçeğine neden bu kadar odaklı olduklarını anlamak güç değil.
Fakat birçok iş yerinde, yol kat edebilmek için ham zekadan daha fazlasına ihtiyacınız bulunuyor. Aynı zamanda , zayıf yönlerinizi keşfetmek yerine en güçlü özelliklerine odaklanmak ise sadece kendinizi ve potansiyel başarılarınızı baltalamanıza sebep olacaktır.
Çözüm: Zayıf yanlarınızın üstesinden gelebilmek için güçlü yanlarınızdan faydalanın. Eğer öğrenme konusunda başarılı iseniz sizde doğal olarak bulunmayan yetenekleri öğrenmek ile yola başlayabilirsiniz. Kişiliğinizi olduğundan daha farklı göstermeye ihtiyacınız yok, tüm ihtiyacınız olan bir oyun planı ve yapıcı bir yaklaşım. Örneğin, iş yerindeki diplomasi alanında başarı sağlayabilmenizi sağlayacak 3 spesifik davranış belirleyip, bu davranışları kazanmaya çalışabilirsiniz.
2. Ekip çalışması çok zeki insanlar için rahatsızlık verici olabilir.
Konuları hızlıca kavrayan ve performansı yüksek insanların varlığı, ekip çalışmasında bilgiyi daha uzun sürede işleyen ve konuları o kadar da hızlı kavrayamayan kişiler için belli zorluklar doğurabilir. Bir kişi, okul yıllarındayken daha az zeki çocuklar nedeni ile kapasitesini ortaya koyamıyormuş gibi hissettiyse takım çalışmasına ilişkin bu hayal kırıklığı hemen bu kişiye kendini hatırlatabilir (Siz de mutlaka grup projelerinde işin büyük kısmını sizin yaptığınızı hissettiğiniz ya da sınıfta bir şeylerin sizin için çok yavaş aktığını hissedip hayallere daldığınız zamanlar yaşamışsınızdır). Bu tip hisler yaşam boyunca yeniden ortaya çıkabilir. Kişinin çocukluğunda duygusal olarak geliştirdiği bir iz, yetişkin zamanlarında yeniden gün yüzüne çıktığında içsel tepkilerini de şekillendirecek güçtedir.
Aynı zamanda, zeki insanlar yaptıkları iş için görev dağılımı yapmakta zorluk yaşarlar, çünkü, durumun ne kadar doğru olduğundan bağımsız olarak, kendilerinin bu işi daha iyi yapacakları hissinden kurtulamazlar.
Çözüm: İçsel tepkilerinize ilişkin öz anlayışınızı koruyun ve bu tepkilerin kaynağını anlamaya çalışın. Aynı zamanda farklı zihinlerin ekip çalışmasına katkılarını açıkça takdir edebilmeyi öğrenin.
3. Zeki insanlar sık sık, zeki oldukları için aşırı öz saygı geliştirirler. Bu da esnekliklerini zedeler ve karşı karşıya kaldıkları durumlardan kaçmalarına neden olur.
Eğer kendinize dair öz saygınızın büyük bir kısmı zeki olduğunuz fikrine dayanıyorsa, zayıf bir noktanızın açığa çıktığı herhangi bir durum sizin için oldukça zorlayıcı olabilir. Bu durum, sizden daha zeki olan ya da daha yetenekli biri ile çalışmak, oldukça kritik bir geri bildirim almak ya da risk alıp başarısız olmak olabilir. Size kendinizi zeki hissettirmeyecek herhangi bir durum, sizin için oldukça tehdit edicidir. Böylesi bir durumla karşı karşıya kalan zeki insanlar bu durum ile baş etmek yerine kaçınmayı tercih edebilirler, bu da bu kişinin geride kalmasına sebep olur.
Çözüm: Bazı noktalarda sizden daha zeki olan insanlarla çalışmanın avantajlarına dair objektif bir bakış açısı geliştirin. Çevrenizdeki insanların büyük çoğunluğu zeki kişilerse, bilin ki doğru yoldasınız. Unutmayın, sizden güçlü olan sizi daha güçlü kılar. Size yardımcı olabilecek yapıcı geri bildirimler verebileceğine güvendiğiniz kişilerle kişisel ilişkiler kurun. Yeteneklerinize ve kapasitenize inanan insanlardan önemli geri bildirimler almaya alıştıkça, her şey sizin için çok daha fazla kolaylaşacaktır.
4. Zeki insanlar kolayca sıkılırlar.
Zeki olmak, meraklı olmak ile tam olarak aynı anlamı taşımamaktadır. Fakat bu iki özelliğe aynı anda sahipseniz kendinizi aynı şeyleri tekrar tekrar yapmaktan kolayca sıkılırken bulabilirsiniz. Başarının bazı türleri yaratıcılıktan doğar. Fakat bazı başarılar ise aynı davranış kalıplarını tekrarlayarak ve niş bir alanda uzmanlaşarak elde edilir. Zeki ve meraklıysanız, öğrenme aşkına sahipseniz bir konuyu çözdükten sonra ondan kolayca sıkılabilirsiniz. Bu konunun operasyonel iş yükü sizi sıkabilir, aklınız sürekli sizi bekleyen keşfedilmemiş yeni şeylerde olabilir. Her ne kadar aynı formülü uygulayarak sizin için özel bir alanda uzmanlaşmak daha karlı olsa da, bu size oldukça sıkıcı ve tekdüze gelebilir.
Çözüm: Konu genel başarınız olunca kolay kazanımları elde etmek için yoldaki bazı sıkıcılıkları tolere edebilmeniz için büyük resme uzaktan bakabilmeyi öğrenmelisiniz. Radikal değişikliklere kalkışmak yerine, sıkıldığınız kısa periyotların (birkaç dakika ya da saat) başarınızdaki olası katkısını düşünmeye çalışın. Örneğin, sizin için tekdüze ama karlı olan bir etkinliğe haftada 5 saatinizi ayırabilirsiniz. Ek olarak, işiniz, hobileriniz, spor yaşamınız, kendiniz gibi hayatınızın çeşitli alanlarına dair öğrenme aşkınız için yeterli kaynağınızın olduğundan emin olun.
5. Zeki insanlar çoğu zaman etraflıca düşünmenin her problemi çözeceğini düşünürler.
Zeki insanlar başarıya düşünce yetenekleri yoluyla erişmeye alışkındırlar. Fakat bu alışkanlık yüzünden, başka bir yaklaşım daha avantajlı olduğu durumda bu yaklaşımı gözden kaçırabilirler. Örneğin, zeki bir insan bir duruma, başka bir yaklaşım daha verimli olabilecekken, bunun yerine sonuçsuz bir düşünme hali (her olası kararı ve her olası yanlışlığı zihninde sonuna kadar araştırarak) ile yaklaşır.
Çözüm: Düşünmek sağlıksız bir takıntıya dönüşmeye başladığında bu durumun farkına varın. Düşünmek dışındaki alternatiflerin de başarıya katkısının daha fazla olabileceği gerçeğini kabul edin. Karşı karşıya kaldığınız durumları zihninize ara vererek deneyimlemeye ve bir şeylerin, hakkında yorucu bir araştırma sürecine girmek yerine doğrudan harekete geçerek üstesinden gelmeye çalışın. Kendinizi ne zaman bir konu ile ilgili zihinsel olarak çözümsüz kalmış şekilde yakalarsanız, tam o anda kendinize ara verin ve puzzle yapmak gibi, zihninizi meşgul edecek başka bir aktiviteye yönlenin. Bu böylesi bir zihin durumu karşısında oldukça etkili bir stratejidir.
Bu 5 maddeden en çok hangisine kendinizi daha yakın hissettiniz? Bu maddeleri size ifade ettikleri öneme göre sıralayabilirsiniz. Hayatınızda, bu tuzaklara düştüğünü düşündüğünüz meslektaşlarınız ya da sevdikleriniz var mı? Herhangi bir utanma hissine ya da yargılayıcı bir bakış açısına zihninizde yer vermeyin, çünkü bu iki şey yukarıda bahsedilen alışkanlıkları kazanmanızın önünde birer engel oluşturur. Kişisel olarak eğilim duyduğunuz en az bir madde olduğu durumda bile, şu gerçeği bilmeniz sizin için her zaman faydalı olacaktır: Çok uzun zamandır sizinle olan ve kökleri çok derine uzanan psikolojik kalıplar bile bu yazıda belirtilen hedefi belli, pratik ve çözüme odaklanan yaklaşımlar tarafından yeniden şekillendirilebilir.
Öğretmen ve Çocuğun At Çiftliği Hayali...
Çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç bir oğlu vardı.Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı.Orta ikideyken, öğretmeni büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi.Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı.Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.Ertesi gün öğretmenine sunduğu 7 sayfalık ödev , tam kalbinin sesiydi.İki gün sonra ödevi öğretmen geri verdi. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir “sıfır” ve “Dersten sonra beni gör”, uyarısı vardı.Neden sıfır aldım, diye çocuk merakla sordu ğretmenine.Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal, paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız. Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm. dedi öğretmeni.Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.Oğlum, dedi babası; “Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!”.Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü öğretmenine.“Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin... Ben de hayallerimi.”