Hızlı okumak için tavsiyeler

0 10.06.2019 18:36

Hiç şöyle önemsiz, hafif ve ağrısız bir hastalık ya da yaralanmayla karşı karşıya kalmayı dilediğiniz oldu mu? Böylelikle evde kalarak okumanız gereken her şeyi bitirebilirdiniz, değil mi?

Peki, birkaç kötü alışkanlığı tespit edip değiştirerek en ufak bir ayrıntı dahi kaçırmadan okuma hızınızı kolayca artırabilmenin mümkün olduğunu biliyor muydunuz?

Hastalanarak mı diyorsunuz?

Üzgünüz ama bilemediniz. Sorumuzun cevabı hastalanmanız değil, hızlı okuma becerisidir.

Bu nedenle bu yazımızda hızlı okuma ve hafıza teknikleri üzerine eğitim veren StudyFast şirketinin CEO’su girişimci Jordan Harry’nin bu konuya ilişkin tavsiyelerine yer vereceğiz. Bu yazıdan öğrenecekleriniz, hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan çok daha hızlı bir okumanın nasıl mümkün olacağına dair bir fikir elde etmenizi sağlayacak.

Harry, çocukluğu boyunca okumaktan nefret etmiş bir girişimci. Kendisi bu durumu şu sözlerle açıklıyor:” Çocukken konuşma güçlüğü çekerdim, kelimeleri telaffuz edemediğim için onları anlamakta da zorlanırdım. Dolayısıyla okuma hızım yerlerdeydi. Bugün kullanmakta olduğum bu yöntemi keşfedinceye kadar okumak benim için kabustan farksız bir deneyimdi hatta en büyük korkum olmuştu ”.

Sayısız konuşma terapisi ve bol bol pratiğin ardından Harry’nin okuma hızı belirgin şekilde yükseldi – ve bu yükseliş aynı hızla devam etti. Bugün dakikada 1.500 kelime okuyabiliyor (ortalama bir kişi dakikada 200 ila 300 kelime okur) ve kullandığı bu yöntemi tüm dünyaya öğretmeyi amaçlıyor. Harry’e göre hızlı okuma becerisi sadece çok azımızın sahip olabileceği bir süper güç değil, aksine o da tıpkı diğer beceriler gibi sonradan öğrenilebilir.

Harry hızlı okuma konusunda bizi yavaşlatan üç alışkanlık tespit etti. Kendisi de pek çoğumuz gibi bu alışkanlıklardan muzdaripti. Ancak bizlerden farklı olarak bu alışkanlıkları tanımlayıp onlara neyin sebep olduğunu öğrendiğimizde söz konusu alışkanlıkların üstesinden gelebileceğimizi fark etti. “Kötü okuyucu yoktu, sadece kötü okuma alışkanlığına sahip olanlar vardı. Hangi alışkanlıkların okuma hızınızı engellediğini öğrendikten sonra daha hızlı okuyamamanız için mantıklı bir sebep bulmak imkansızdı ”.

Peki, nedir bu alışkanlıklar?

Şimdi Harry’nin de yardımıyla hızlı okuma sürecine ket vuran kötü alışkanlıklarımızı irdeleyip onlardan kurtulmanın yollarını arayalım. Bakalım hızlı birer okuyucuya dönüşmek için neler yapmamız gerekiyor

1.İç Seslendirme

Kötü okuma alışkanlıklarından ilki iç seslendirmedir-okurken zaman zaman kullandığınız o küçük ses. “Çoğumuz ta küçük yaşlardan itibaren yüksek sesle okumayı öğrenir ve okuma konusunda belirli miktarda bir ilerleme kaydettiğimizde ise içimizden okumaya başlarız. Hatta çoğu zaman bu geçişin farkında dahi olmayabiliriz.”

Peki, bu durum neden bir problem teşkil eder? İnsanların ortalama konuşma hızı dakikada 100–160 kelime olduğundan okuma hızımız da buna bağlı olarak ilerler ki söz konusu okuma ise bu durum bizi oldukça yavaşlatacaktır. “Daha hızlı okumak istiyorsak, kelimeleri duymanın aksine kelimeleri görmeye başlamalıyız”.

Gelelim bu alışkanlığı nasıl değiştirebileceğimize. Harry’nin hızlı okumaya ilişkin sizlere sunacağı ilk püf noktası okuma esnasında dilinizi damağınızın üst kısmına dokundurmanızdır. Bu hareket farkında olmadan yaptığınız iç seslendirmeyi önleyecek ve beyninizin dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak durmasını sağlayacaktır.

Ayrıca okurken klasik veya enstrümantal müzik dinleme yöntemini de deneyebilirsiniz. Bu yöntem sesli okumanın bir parçası olan iç sesinizi susturmaya yardımcı olabilir ve sizi odaklanmanız için oldukça elverişli bir ruh haline sokar.

2. Regresyon(Yeniden Okuma)

İkinci bir kötü okuma alışkanlığı ise regresyon yani gerilemedir. Hayır hayır, bu ilerleyen yıllarda gençlik romanlarına ya da çizgi romanlara olan düşkünlüğünüzün daha bir artması ile ilgili bir durum değildir- ki böylesi bir şey asla bir sorun teşkil etmezdi. Harry’e göre, gerileme sayfanın sonuna veya bir makalenin yarısına geldiğinizde şöyle bir durup okuduklarınızdan hiçbir şey anlamadığınızı fark ettiğiniz zamanı ifade eder ya da belirli bir kişi ya da özel bir terimle karşılaşır ve onları hiçbir şekilde hatırlayamazsınız. Sonunda geri dönüp okumaya en baştan başlamak zorunda kalırsınız.Yani hızlı okumada regresyon yeniden okuma durumunu anlatır. Üstelik bu durum tekrar tekrar yaşanabilir. Bunun temelinde ise anlayış kabiliyetinizdeki bir eksiklik değil, odaklanma veya konsantrasyon problemi yatar. Büyük bir dikkatle okuduğumuzu düşündüğümüz anlarda dahi dikkatimiz bir anda dağılıverir.

Peki, bu alışkanlıktan nasıl kurtulacağız?

İşe okuduğunuz şeye yönelik ilginizi yeniden canlandırmakla başlayabilirsiniz. “Okurken düşüncelerimiz daldan dala atlamaya başlar çünkü biz pasif hale geliriz. Bu nedenle her daim büyük bir merak içinde olmamız gerekir. Merakınızı her daim canlı tutmalısınız. İçinizdeki çocuğa dönün ve onun – “Bu ne demektir?” ve “Kim o?” vb. sorularını açığa çıkarın. Harry’nin önerdiği diğer sorular arasında “Neyi arıyorum?”, “Ne gibi anahtar kelimeler ve rakamlar bulmam gerekiyor? ” var. Ayrıca birkaç dakikada bir durup durumunuzu kontrol edebilir ve kendinize“ Şimdiye kadar ne öğrendim? ”diye sorabilirsiniz.

Bu problemin üstesinden gelmenin bir diğer yolu da “kayma”dır. Kredi kartı veya zarf gibi bir nesneyi kullanarak, okuduğunuzda cümleleri kapatın; kitabınız veya ekranınızdaki sayfanın sonuna gelinceye kadar koruma kalkanınızı kaydırmaya devam edin. Harry’e göre bu yöntemin en güzel yanı okuduğunuz cümleyi yeniden okumaya ilişkin güvenlik ağınızı kaldırmasıdır – yani okuduğunuz cümleyi dikkate almanız gerekir, çünkü kaçırırsanız geri dönmenin yolu yoktur.

Son strateji ise içsellikten daha uzaktır. Okuma esnasında konsantre olmanızı sağlayacak uygun ortamlar seçebilirsiniz. Bazı insanlar için bu kütüphane benzeri sessizliğin olduğu yerler anlamına gelebilir. Ancak bu sizin için işe yarar bir yöntem değilse siz de diğerleri gibi insanların çalışmak için kullandığı bir kahve dükkanını deneyebilirsiniz. Kafelerin çoğu “üretkenlik için en uygun ortamı yaratmayı öğrenmiş durumda- ne çevrenizde olup bitenlerin dikkatinizi dağıtacağı kadar gürültülü ne de kafanızın dağılmaya başlayacağı kadar sessizler”.

3.Fiksasyon

Hızlı okumamıza engel olan üçüncü kötü okuma alışkanlığı da göz fiksasyonu yani takılıp kalmadır. Bu durum okurken tesadüfen gözünüze takılacak sayfa/ ekran üzerindeki belirli noktaları ifade eder ve farkında olmayarak da olsa gözümüz başka noktalara takıldığında okuma hızımızı yavaşlatmış oluruz.

Peki, bu alışkanlığı nasıl değiştirebiliriz? Harry bir hız ayarlayıcı kullanmanızı öneriyor – cümleleri okurken onları takip edip ilerlemeniz konusunda gözlerinizi eğitebilecek bir araç. Parmağınız, kaleminiz hatta ekran üzerinde okuma yapanlarınız için bir imleç dahi bu görev için uygun olabilir. “Bu yöntemin iki avantajı vardır: İlk olarak okuma hızımızı korumamızı sağlar. Çünkü genelde iş işten geçinceye kadar ne kadar hızlı ya da yavaş okuduğumuzu anlayamayız. Yöntemin ikinci avantajı ise gözlerimizi daha hızlı okumaya teşvik etmesidir- çünkü onu hızlı bir şekilde okumaya zorlarız. ”

Harry bu alışkanlıklardan kurtulup üzerine de şahsi deneyimlerinden edindiği birkaç hayat kolaylaştırıcı yöntemi ekleyince günde bir kitap bitirir olmuş. Günümüz bilgi dünyasında kritik bir beceri sayılacak hızlı okuma tekniklerini herkese duyurmak ve onlara yardımcı olmak istiyor.

Bir de insanların hızlı okumanın “ihtiyacınız olduğunda kullanıp aksi durumlarda ise yararlanmayı bırakabileceğiniz bir süper güç” olduğunu da fark etmelerini diliyor. Yani söz konusu hızlı okuma ise kontrol tamamen sizin elinizde! Tıpkı içinde bulunduğunuz duruma göre yürüme hızınızı değiştirdiğiniz gibi- kapanmak üzere olan bir markete yetişmek için koşar adımlarla yürüdüğünüzü hatırlayın- okuma hızınızı da zevk için mi yoksa ihtiyaç için mi olacağı gerçeğine göre değiştirmeniz mümkündür.

Anlayacağınız hızlı okumaya dair bu kötü alışkanlıklardan kurtulmayı gerçekten başardığınızda size düşen tek şey okuduğunuz her neyse onu bir an evvel tüketmeden evvel tadını çıkarmak için ne kadar zaman ayıracağınıza karar vermek olacaktır.