Elon Musk hakkında pek bilinmeyenler

0 27.06.2019 23:03

Elon Musk hem yaratıcılığı hem de eşsiz düşünme biçimiyle şimdiden bir 21. Yüzyıl efsanesi haline gelmiş durumda. Henüz küçük bir çocukken bile derin hayaller kuran ve bu hayalleri gerçekleştirmek için cesur adımlar atan Musk, o günden bu güne hep ihtiyacı olan parayı kazanmanın bir yolunu bulmuş gibi gözüküyor. Üniversiteden mezun olduktan sonra bir şirketin yeteneklerini keşfetmesini beklemek yerine girişimcilik yolunda gitmeyi tercih eden Musk, ideallerini hayata geçirmek için kendi şansını yaratmaya kararlı.

Birden çok ilham kaynağı olduğunu söyleyen Musk, bugünlerde birden çok şirketi aynı anda yürütürken elektrik ve uzay konusunda uzmanlaşan çeşitli projelerin de direktörlüğünü yapıyor. Elektrikle çalışan ve sürücüye ihtiyaç duymayan arabalar, uzayın keşfi, marsı kolonileştirmek, güneş enerjisi ve yapay zeka derken, Musk projeden projeye, keşiften keşife koşuyor.

Tesla, SpaceX, SolarCity ve OpenAI şirketlerindeki yönetici rollerine ek olarak Musk aynı zamanda 5 çocuğuyla kaliteli zaman geçirmeye, Hollywood aktivitelerine, video oyunları oynamaya ve yeni projeler için araştırma yapmaya da zaman ayırıyor. Bu yazımızda size Musk’ın göz kamaştıran hayatı hakkında daha önce duymadığınızı düşündüğümüz çeşitli anekdotlardan bahsedeceğiz. Eksantrik, ünlü ve oldukça zengin bir mühendisin (hem de birden çok disiplinde uzmanlaşmış bir mühendisin) hayatı nasıl oluyormuş merak ediyorsanız hemen yazımızı okumaya koyulabilirsiniz.

1- Çocukluk döneminde anne ve babası Musk’ın sağır olduğunu düşünüyordu

Musk henüz bir çocukken bakışları sıklıkla uzaklara dalar, çevresindeki konuşmalara ve diyaloglara hiç tepki vermezmiş. Anne ve babası ona seslendiğinde bile tepkisiz kalıyor olması, ailesinin küçük oğullarının duyma zorluğu çektiğini düşünmesine sebep olmuş. Sayısız doktor ziyaret eden Musk çifti, herhangi bir sorun bulunamayınca çaresiz kaldıklarını düşünmüşler.

İleriki yıllardaysa aslında küçük Elon’un duymakta hiçbir zorluk çekmediği, sadece hayallere daldığında çevresindeki insanları duymamayı tercih ettiği anlaşılmış. Annesi Maye Musk, biyografi yazarı Ashlee Vance’le konuşurken o günlerden şu şekilde bahsediyor: “Kendi beyninin içinde yolculuğa çıktığı zaman, başka bir dünyaya gittiğini anlıyorduk. Ona ne kadar seslendiğimiz, ne dediğimiz hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Zamanla düşüncelere daldığında onu rahatsız etmemeyi öğrendik. Artık ne zaman onu hayal kurarken görsem, acaba yeni bir roket mi tasarlıyor; yoksa yeni bir araba mı diye düşünürüm.”

2- 1984 yılında bir video oyunu tasarladı ve sattı

Henüz 12 yaşındaki Musk, adı Blastar olan bilgisayar oyununu tasarlayıp satarak 500 dolar kazanmıştı. Oyunun kaynak kodu Güney Afrika’da basılan bir dergi olan “PC and Office Technology”de yayınlanmıştı. 2015 yılında, Google’da çalışan bir yazılım mühendisi oyunu yeniden ele alarak kod fonksiyonlarını HTML5’te yeniden düzenledi ve günümüz bilgisayarlarında oynanabilir hale getirdi. Oyunun amacıysa kitle imha silahlarıyla dolu bir uzaylı gemisini yok etmekti. Oyunu açıp hayal kırıklığına uğramamanız için uyaralım, Musk’tan beklentilerinizin çok altında kalacak, vasat bir oyundan bahsediyoruz. Diğer bir yandan, Blastar’ın daha sadece 12 yaşında olan bir çocuk tarafından 33 yıl önce tasarlandığını göz önüne alırsanız, ortaya çıkan sonuç hiç de fena değil bize göre.

3- Üniversite yılları boyunca ihtiyacı olan parayı parti vererek kazandı

Pensilvanya Üniversitesinde okuduğu yıllarda Musk maddi olarak bugünkü kadar rahat günler yaşamıyordu elbette. O günlerde sıklıkla partilere giden ve partiler veren, doğuştan girişimci olan Musk, evinde verdiği partilere sembolik bir fiyat koymayı akıl etti. Her davetliden aldığı 5 dolarla kirasını ödemeyi başaran Musk, zamanla bu işte uzmanlaşarak süreci mükemmelleştirdi: evin camlarını siyah poşetlerle kaplayan Musk, duvarları parlak renklere boyadı ve annesinden girişte bilet kontrolü yapması konusunda yardım bile istedi.

4- Okuldan ayrıldı

1995 yılında Stanford Üniversitesinde fizik alanında yüksek lisans yapmaya başlayan Musk, okulun başlamasından sadece iki gün sonra internetin toplumu değiştirmek ve geliştirmek konusunda fizikten daha fazla potansiyele sahip olduğuna inanıp okuldan ayrıldı ve Zip2’yi kurdu. Zip2, çevrimiçi olarak harita ve yol tarifi sağlayan bir navigasyon uygulamasıydı.

5- Beş çocuğu var

Musk’ın eski karısı Justine Wilson’la olan birlikteliğinden 5 oğlu var. İkizler Griffin ve Xavier 2004 yılında doğarken, üçüzler Damian, Saxon ve Kai’sa abilerinden sadece 2 yıl sonra, 2006 yılında dünyaya geldiler. Çiftin aslında 2002 yılında doğan Nevada isimli bir oğulları daha vardı ancak küçük Nevada doğumundan sadece 10 hafta sonra bilinmeyen bir sebepten dolayı hayatını kaybetti.

6- Elon Musk aslında gerçek Tony Stark

Marvel sinematik evreni için yaratılan, Iron Man serisinin ana karakteri Tony Stark’ın ilham kaynağı Elon Musk’tan başkası değildi elbette. Robert Downey Jr tarafından hayata geçirilen karakterin ilhamı olan Musk, Downey’i 2007 yılında SpaceX genel merkezine davet ederek onunla beraber küçük bir tur yapmıştı. İlk Iron Man filmi vizyona girdiğinde yönetmen Jon Favreau, Downey’nin karakteri yorumlamasında Musk’ın büyük bir etkisi olduğundna bahsetmişti.

7- Batmasına ramak kalmıştı

İlk eşi Wilson’dan ayrılmasının ardından o dönemki ekonomik krizin de etkisiyle maddi anlamda zor günler geçiren Musk, varlıklı arkadaşlarından aldığı borçlarla hayatını sürdürüyordu. Bu dönemin sonlarına doğru biriktirdiği tüm parasını (35 Milyon dolar kadar bir miktardan bahsediyoruz) Tesla’ya yatıran ve şirketteki hisselerini korumayı amaçlayan Musk, bu uğurda parasız kalmasına rağmen inandığı şeylerden vazgeçmemişti. İlerleyen yıllarda hisseleri halka açılan Tesla, bugün neredeyse 33.4 milyar dolar değerinde, Musk’ın hisseleriyse Forbes’a göre bu miktarın 12.7 milyar dolarını oluşturuyor.

8- James Bond arabalarndan birine sahip

Sıkı bir James Bond hayranı olan Musk, 2013 yılında yapılan bir açık arttırmada 866 bin dolar ödeyerek 007’nin 1977 yapımı filminde yer alan Lotus Esprit model arabayı satın aldı. Tesla’nın yaptığı bir basın toplantısında Jalopnik’e konuşan Musk, filmi ilk izlediği günü şu şekilde anlatıyor: “1977 yılında Güney Afrika’da yaşıyordum. James Bond’un son çıkan filmini izlerken ajanın arabası Lotus Espriti bir limandan aşağı sürmesi ve sadece bir tuşa basarak denizaltına çevirmesini gördüğümde çok etkilenmiştim. Bunun tamamen bir kamera hilesinden ibaret olduğunu, arabanın aslında denizaltına dönüşemediğini öğrendiğimde çok üzülmüştüm, ama şimdi arabanın üzerinde çalışacak ve onu gerçekten dönüşebilir hale getirecek birikime sahibim.”

9- Ünlü televizyon dizisi Big Bang Theory’de konuk oyuncu olarak yer aldı

Musk, 2015 yılının Kasım ayında dönemin ünlü televizyon dizisi Big Bang Theory’nin The Platonic Permutation isimli bölümünde kısa bir sahneye konuk olmuştu. CBS yapımı olan şovun söz konusu sahnesinde Musk, Şükran gününde bir mutfakta bulaşık yıkarken gösteriliyordu.

“Aslında hindiyi servis etmekle yükümlüydüm, ancak üzerine et sosu dökerken bonkör davrandığımı düşünen restoran sahibi beni bulaşıkçı pozisyonuna yerleştirdi.” diyor Musk. Sahnedeyse Howard (kendisi şovda yer alan bir karakter) Musk’la olan kısa konuşmasından sonra ondan mail adresini almayı başarıyor. Musk’ın yer aldığı bölüm, iki karakterin beraber bir dilim balkabaklı turtayı paylaşmalarıyla son buluyor.

10- Nasıl bu kadar hızlı öğrendiğini açıklamak için bir ağaç analojisi kullanıyor

Musk’ın birden çok disiplinde oldukça derin bir bilgi birikimine sahip olduğu yeni bir haber değil elbette. Birçok insan ünlü milyarderin nasıl kendini bu kadar verimli bir biçimde eğittiğini ve bu yaşta bu denli derin bir birikime sahip olabildiğini merak ediyor. 2015 yılında yapılan bir etkinlikte katılımcılardan bir tanesinin kendisine bu konuda bir soru yöneltmesinin üzerine, Musk durumu şu şekilde açıklıyor:

“Çoğu zaman kafam sonuna kadar doluymuş gibi hissediyorum. Artık kendimi bir konuya eskisi kadar kolay odaklayamadığımı fark ediyorum bazen. Ancak bence fark edilmesi gereken şey, birçok insanın düşündüğünden çok daha fazla şey öğrenebileceği. Gerçekten kendinizi zorlamadan sınırlarınızı öğrenemezsiniz. Bu konuda size vereceğim tavsiye de şu: Öğrenme sürecini bir ağaca benzetin. Dallanıp budaklanan, kocaman bir ağaca. Temel prensipleri öğrenmeden – ki ağaç benzetmesinde bu ana gövde ve kalın dallar oluyor – detayları ve kısa yolları kavrayamazsınız. Şöyle düşünün, dallar ve gövde olmadan, yaprakların tutunacak bir yeri olmazdı.

11- Ulaşımın beşinci modelini geliştirmeye çalışıyor

Uygar yaşam bize çeşitli ulaşım yolları sunuyor: uçaklar, trenler, otomobiller ve gemiler farlı teknolojiler kullanarak bizi olduğumuz yerden varmak istediğimiz yere götürmek konusunda oldukça ustalaştılar. Artık çok kısa zamanda çok uzun mesafeler kat edebiliyoruz, ama Musk bizimle aynı fikirde değil gibi gözüküyor. Henüz sadece bir konsept olan Hyperloop yüksek hızlı transit tüpleri beşinci ulaşım modeli olarak gören Musk, teorik olarak Kaliforniya kıyı şeridinde seyahat etmenin en hızlı yolunun bu tüpler olduğunu söylüyor. Asla bozulmayacak, her tür hava durumuna dayanıklı olacak ve yolcularını Los Angeles’tan San Fransisco’ya 30 dakikadan kısa sürede götürebilecek olan Hyperloop, enerji kullanımı konusunda da mevcut araçlardan çok daha verimli olacak gibi duruyor. Musk’a göre, kullanılacak güneş panelleri sayesinde Hyperloop’un kendi gücünü kendisi üretmesi bile mümkün olabilir. Bu teknoloji hayata geçirilirse, bilet fiyatlarının uçak biletlerinden bile ucuz olacağını öngören Musk, aklındakini hayata geçirmeye oldukça kararlı gözüküyor.

12- Mars’a nükleer silahlar yerleştirmeyi teklif etti

2015 yılının eylül ayında bir program sunucusu Musk’a Mars’ın kolonileştirilmesi hakkında ne düşündüğünü sordu. Esrarengiz girişimci Musk ise şu cevabı verdi: “Teknolojinin gelişmesiyle ilerde Mars’ı dünyaya benzeyen bir gezegene çevirmek zor olmayacak. İstersek onu ısıtabiliriz bile.” Bunu nasıl yapacağı sorulduğundaysa: “Bunu hızlıca da halledebiliriz, yavaş yavaş da. Eğer hemen hallolsun istiyorsanız kutuplara termonükleer silahlar yerleştirebiliriz. Tabii buradan kastım Mars’ı nükleer bombalarla vurmak değil, nükleer füzyon kullanarak Mars’a yakın iki adet yapay güneş yaratmak.” dedi.

13- Dünyayı uzaydan yayılan bir internet ağıyla kaplamak istiyor

15 Kasım 2016’da SpaceX yörüngeye 4425 uydu yerleştirmek için FCC’ye başvuru yaptı. Eğer başvuruları onaylanırsa bu 4425 uydu sayesinde dünya genelinde internet bağlantısı sağlanabilecek. An itibariyle dünyanın yörüngesinde 4000 den biraz daha az sayıda uydu bulunuyor, tabii bunların bir kısmı aktifken bir kısmı artık kullanılmıyor.

14- 70 milyon dolar değerinde gayrimenkul satın aldı

Bel Air Malikaneleri Amerika’da oldukça büyük bir anlam ifade ediyor. Kaliforniya’nın en pahalı semtlerinden birisini oluşturan alanda hali hazırda bir evi olan Musk, bununla da yetinmeyerek zaman içinde 70 milyon dolar değerinde 4 malikane satın aldı. Ünlü milyarderin aldığı evler elbette ekolojik olarak dizayn edilmiş durumda. Musk’ın konutlarından birisinin bir tarafının tamamen güneş enerjisi panelleriyle kaplı olduğunu gösteren fotoğraflar uzun zamandır internette dolaşmakta.

Zaman geçtikçe aynı bölgede daha çok ev satın alan Musk, alanın kalıcı yerlilerinden birisi haline gelecek gibi gözüküyor. 2012 yılında ilk Bel Air malikanesini alan Musk, bu eve 17 milyon dolar ödemişti. 2013 yılında 7 milyon dolar daha ödeyerek bir ev daha satın alan Musk, bu evi 6 çocuğu için özel bir okula dönüştürmüştü. O günden bu güne malikane koleksiyonuna 3 yeni adres ekleyen Musk, bunlarla da yetinmeyecek gibi gözüküyor.

15- Yapay zekanın insanoğlunun karşılaştığı en büyük tehdit olduğuna inanıyor

Musk yapay zekaya oldukça temkinli yaklaşıyor. Hatta yapay zekanın çok güçlenerek insanların yok olmasına sebep olabileceğini düşünüyor. Verdiği bir röportajda endişelendiği kısmın robotların fiziksel olarak çok güçlenmesi değil, algoritmaların karmaşıklaşması olduğunu belirtmişti. Eğer yapay zeka algoritması insanların kontrolünden çıkıp kendi kendine çalışmaya başlarsa insanların yapabilecekleri pek bir şey kalmayacağına inanıyor.

Yapay zekanın gücünden korkan tek kişi de Musk değil elbette. Teknoloji sektöründe lider birçok isim ve çeşitli bilim adamları (ki burada Stephen Hawking ve Bill Gates gibi büyük isimlerden bahsediyoruz) de yapay zeka konusunda temkinli hareket edilmesi gerektiği görüşünde.

16- Musk gençlik zamanlarında uyanık kalabilmek için litrelerce kola ve kahve içiyordu

Hayatının bir döneminde günde birkaç kupa kahve ve 8 kutu kola içen Musk, ancak bu şekilde saatlerce uyanık kalıp çalışabildiğini itiraf etmişti. Haftada yaklaşık 100 saat çalışması gereken dönemlerde alması gerekenden kat kat daha fazla kafein aldığını itiraf eden Musk, yapılan bir röportajda şirketlerini kurduğu dönemde bu sayede gece gündüz demeden masa başında kaldığını söylemişti.

Bir süre sonra eskisi kadar iyi görmediğini fark edip bu tehlikeli alışkanlığa son veren Musk, sonradan öğrendiği üzere günde maksimum 400 miligram kafein alması gerekirken, sadece içtiği kolalardan bile 336 miligram kafein alıyordu, kahveleri siz düşünün.

17- Annesi ünlü bir markanın reklam yüzü de olan bir girişimci

Musk’ın annesi Maye, 69 yaşında olmasına rağmen güzellik markası CoverGirl’ün reklam yüzü oldu. Elbette bu Maye’in ilk modellik deneyimi değil. Elon doğmadan önce de sektörde olan Maye, uluslararası dergilerden tutun da Clinique ve Revlon gibi tanınmış markalara kadar birçok farklı reklam kampanyasının yüzü oldu. Geçtiğimiz günlerde modellik ajansı IMG Models’la anlaşma imzalayan Maye, aynı zamanda ünlü şarkıcı Beyonce’un 2013 şarkısı Haunted’ın da klibinde yer alıyordu.

Girişimcilik konusuna gelince, ailenin tek girişimcisi Musk değil elbette. Modellik kariyerine ek olarak lisanslı bir diyetisyen ve beslenme uzmanı olan Maye, aynı zamanda kendi ofisine sahip, sağlık koçu olarak da hizmet veriyor – hem de neredeyse 45 yıldır! Size ilginç bir bilgi daha verelim: Maye bir mısır gevreği kutusuna resmi basılan ilk diyetisyen olarak da tarihe geçmiş (Kanada’da satılan 1 milyon Special K kutusunun üzerinde bir zamanlar Maye’in gülümseyen yüzü varmış).

18- Musk sürekli hareket halinde

Yakın zamanda yapılan bir röportajda sabit bir çalışma ortamı olmadığı söyleyen Musk, onun ofisinin çalıştığı yer olduğunu düşünenlerden. Ünlü girişimci: “Gerçek bir çalışma masam yok. Tesla’da nerede problem varsa ben de oradayım. Şirketin büyük masalar ardından yönetilebileceğine inanmıyorum, dolayısıyla problem nerdeyse ben de oraya gidiyor, sorunu çözmek için elimden geleni yapıyorum.” diyor.

19- Çocuklarının eğitimi konusunda oldukça yüksek hedeflere sahip

2015 yılında çocukları için bir özel okul kuran Musk, okulun adını da Astra koymuştu (Astra, Latincede yıldızlara giden anlamına geliyor.). Kendisinin de sürekli uzay hakkında çalıştığı ve zamanı evren hakkında düşünerek geçirdiği düşünüldüğünde bu isim tam da Musk’a göre! Okulun yönetiminin nasıl olduğu konusunda sorulara cevap vermekten kaçınan Musk’ın paylaştığı tek bilgi, okulda klasik notlandırma sisteminin olmadığı yönünde.

20- Eğer Twitter kullanıcı adınızı Elon Musk’a çevirirseniz hesabınız kilitlenecektir

“Lütfen gerçek Elon Musk’ı sahneye alabilir miyiz?”

Dijital platformdaki sahte hesaplardan kurtulmaya çalışan Twitter çareyi, doğrulanmamış bir kullanıcı, ismini Elon Musk’a çevirdiğinde kilitlemekte buldu.

Musk’ın ismini kullanan sahte hesapların asıl hedefi, Musk’ın ismiyle kripto paraları pazarlayarak bunları topluma hızlı zengin olma yolu olarak sunmaktı. Musk’ın attığı tweetlerin altına aynı profil fotoğrafını ve ismi kullanarak tavsiye ve öneri mailleri atarak cevap veren hesapların sayısı çoğaldıkça şirket yönetimi bir çözüm arayışına girişti.

Eğer hesabınız doğrulanmışsa (telefon numaranız eklenmişse ve kendinizi doğrulayabiliyorsanız) isminizi Musk’a değiştirdiğinizde hesabı geri alıp o şekilde kullanmaya devam edebilirsiniz elbette, ancak dolandırıcılık yapmamak ve Twitter’ın şart koştuğu toplum kurallarına uymak şartıyla.

21- Şimdiye kadar bir CEO’nun aldığı en yüksek maaşı aldı

Tesla; kurucusu ve CEO’su olan Musk’a gerçekten çok değer veriyor. New York Times’ın yaptığı habere göre elektrikli araba şirketinden almış olduğu 2.3 milyar dolarlık bir çekle tarihe geçti. Bu miktar sadece 2018’de ödenmiş en büyük maaş değil, aynı zamanda şimdiye kadar ödenmiş en yüksek CEO maaşı. Elbette Tesla bu çeki şartsız sunmadı. Çeşitli şartlar ve basamaklarla beraber sunulan çekte, Musk belirli bir liderlik yolunu izleyip gerekli adımları tamamlayarak kendine vaad edilen miktarı almaya hak kazanıyor. Bu kararın ardında çeki sunan kurulun Musk’ın SpaceX’e yoğunlaşması endişesinin yer aldığı konuşuluyor olsa da ortada yadsınamayacak bir gerçek var: Tesla’nın hisselerinin nerdeyse beşte biri Musk’a ait. Dolayısıyla şirket ona para ödemese bile Musk şirketten para kazanıyor olacak.

#elonmusk

Nightingale 05-29
Sia Rosa 05-29
siegreich 03-30
Umit 04-11