Uzmanından öğrencilere ipucu: Öğrenci dostu üniversiteler tercih edin
Milyonlarca aday ve aileleri YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından tercih için gün saymaya başladı. Adayların tercihlerini resmî olarak 23-29 Temmuz’da yapacak olmalarına rağmen, şimdiden üniversiteleri gezmeye başladıklarını dile getiren İstinye Üniversitesi Genel Sekreteri ve Eğitim Uzmanı Burak Kılanç, öğrencilere ‘tercihlerinizi masa başında yapmayın, üniversiteleri gezin’ tavsiyesinde bulundu.
ÜNİVERSİTELERİ SORULARLA ZİYARET EDİN
Kılanç, öğrencilerin üniversitelere ziyaretleri sırasında sorular sormaları gerektiğinin altını çizdi.
Adayların hedefleri doğrultusunda ilerlemesi gerektiğini ifade eden Kılanç, “Adaylar ziyaretleri sırasında üniversiteye bazı sorular sormak zorundalar. Öğrencilerin kendileriyle ilgili gelecek hedefleri mutlaka olmalı. Üniversitelere, hedeflerinin destekleyip destekleyemeyeceğini sormalılar. ‘Ben öğrencilik sırasında üniversiteden nasıl destekler bekliyorum? Üniversiteden sonra hangi noktalara gelmek istiyorum? Bu hedeflere varabilmek için üniversite bana neler sağlamalı?’ gibi sorular netleştirerek üniversitelere gittiklerinde ilgili kişilere bu soruları sormalılar. Son yıllarda YÖK’ün ısrarla vurgulamış olduğu ‘öğrenci dostu üniversite’ kavramı var. Adayların da YÖK’ün sürekli altını çizdiği öğrenci dostu yaklaşımın o üniversitede olup olmadığı ile ilgili soru sorması gerekiyor. Öğrenci hedeflerini biliyorsa soracağı soruları da kafasında canlandırabilir” ifadelerini kullandı.
BİLİMSEL ÜRETKENLİĞE FON SAĞLANIYOR
Üniversitelerin değişen çağ ile de geliştiğine vurgu yapan Kılanç, kendi öğrencilik hayatından da örnekler vererek, şunları söyledi:
“Ben öğrencilik hayatında iyi bir öğrenciydim ve birkaç farklı hocamın asistan olarak projelerine destek veriyorum. Dördüncü sınıf biterken hocalarımla birlikte bazı makaleler ve projeleri ortaya çıkardım. Bu projelerden bana dönüş hocamın bana odasında vermiş olduğu ufak bir masa oldu. Şimdi üniversiteler gelişiyor ve çağımız değişiyor. İhtiyaçlar fark ediliyor ve bu çerçevede biz şu anda bütün Türkiye’ye örnek olacağını düşündüğümüz bir uygulama geliştirdik. Bunu yönergemize koyduk. Ön lisans ya da lisans seviyesinde okuyan her öğrenci bilimsel bir üretkenlik yapıyorsa, proje ortaya çıkarıyorsa ve bilimsel platformlarda bu endeksleniyorsa bu durumda biz öğrencilerimize akademik destek fonu sağlıyoruz ve bu fon 4 bin lira.
Bu ve buna benzer uygulamalarla ortaya bir şeyler koymak niyetinde olan, çalışmak isteyen iyi öğrenciler için büyük fırsat tanınıyor. Benzer uygulamalar başka üniversitelerde de var, dünyada olmasını da temenni ediyorum.”
VAKIF ÜNİVERSİTELERİ RAPORUNU İNCELEMELİLER
Vakıf üniversiteleri için yayınlanan ‘Vakıf Üniversiteleri Raporu’nun devlet üniversiteleri için de yayınlanmasını beklediklerini dile getiren Kılanç, “YÖK tarafından hazırlanan vakıf üniversiteleri raporunda pek çok üniversitenin öğrencisine vermiş olduğu değerin anlaşılabileceği göstergeler var. Adaylar tercih yaparken bu raporu incelemeliler. Öğretim üyesi başına düşen öğrenci, açık alan, kapalı alan, kütüphane alanına bakmalı. Bunların hepsi bir üniversitenin öğrenciye vermiş olduğu kıymetin dolaylı ya da direkt göstergesidir. Üniversitenin eğitimi sadece derslere girip çıkmak değildir” diye konuştu.
Kılanç, üniversite adaylarına, “Üniversitenin size dersler dışında katmış oldukları çok önemlidir. Sadece akademik değil, akademik dışında gelişimle ilgili üniversitelerin ne yaptığı çok önemli” dedi.
TEORİK BİLGİLER PRATİKTE ANLAM KAZANDI
İstinye Üniversitesi İlk Acil Yardım Programından yeni mezun olan Cansu Memiş de, okurken üniversitenin revirinde hemşirelik yaptığını ifade etti.
Derste öğrendiği teorik bilgilerin pratikte anlam kazandığına değinen Memiş, “Tıbbi laboratuvar bölümünde de çap yapıyorum. Buraya gelmeden önce aklımda bazı kariyer ödevleri vardı ama bu kadar geniş kapsamlı değildi kayda geldiğimde buradakilere geçmiş iş tecrübelerimden bahsettim ve çalışmak istediğimi de söyledim. Böylece hem okuluma hem de işime başlamış oldum” diye konuştu.
Böylece başarılı bir serüvenin kendisi için başladığına dikkat çeken Memiş, “Burada kendimi keşfettim ve yeteneklerimin farkına vardım. Kendi bölümünle ilgili kulüpler kurdum diğer arkadaşlarımın kurmuş olduğu kulüplerin etkinliklerine katıldım. Sadece teorik olarak değil bizi sosyal hayata da hazırlıyorlar. Farkındalık sahibi bilinçli birey olmamıza yardımcı oluyorlar. Gerek akademik gerek idari kadro ben ve arkadaşlarımın yanındaydı. Burada çalışma fırsatı kazandığım için derste öğrendiğim teorik bilgiler pratikte de anlam kazandı” ifadelerini kullandı.