Burneşa

0 12.07.2019 15:13

Burneşalar: Arnavutluk’un “yeminli bakireler”i...

Balkanlar’da yüzyıllardır devam eden bir gelenek bu. O coğrafyadaki yazılı olmayan kanuna göre, kadın kocasının mülkü. Bir kadın ne kiminle konuştuğuna ne kime oy verdiğine ne de babasından kalan toprağı nasıl yönettiğine dair söz sahibi.
“Bu hak benim, ben kullanacağım” diyorsa tek bir çaresi var: Köyün 12 ileri geleni önünde yemin etmek ve erkeğe dönüşmek. Yanlış anlamayın, fiziksel bir değişim değil bu, sosyal bir değişim...
Hani var ya, iltifat: “Erkek gibi kadın” olmak...
Erkek gibi giyinip erkek gibi davranarak ve bekaret yemini ederek haklarını almak... Eskiden bütün Balkanlar’da yaygınken şimdi kuzey Arnavutluk ve Makedonya’da sayıları gitgide azalan burneşalar yaşıyor. (Boşuna dememişler Arnavuttan kız alacaksın, kız vermeyeceksin.)

Kadınlıklarını verip özgürlüklerini almışlar
İstedikleri gibi içki sigara içiyor, erkeklerle rahatça sohbet ediyor, kendi topraklarını yönetiyorlar. Kadınlıklarını verip özgürlüklerini almışlar.
Meryem Uzerli’nin “Ben bir adam sevdim, o adam aslında yoktu” dediği gibi, “Ben bir kadınım, o kadın aslında yoktu” diyorlar.
Yemini bozmanın cezası ölüm. Artık uygulanmıyor, ama özgürlüklerini kazanmış kadınlar yeniden o tutsak hayata dönmemek için son anlarına kadar erkek kalmayı tercih ediyorlar. Çoğu “Pişman değilim” diyor, “Bu halimle saygı gördüm, istediğim gibi yaşadım. Bunun için kadın olmamayı kabul ettim.”